Ben olsam, Efe’yi de seçmezdim Güven’i de

PELİN KARAHAN FOTOĞRAFLARI  �

“Kavak Yelleri” dört sezondur ilgiyle izleniyor. Dizinin bu kadar çok sevileceğini tahmin etmiş miydiniz? Ve sizce bu ilginin sebebi nedir?
      �
- Bu ilginin sebebi, hikâyenin ve karakterlerin samimi olması. İzleyiciler “Kavak Yelleri”nde kendilerinden bir parça buluyor. Biz de ekip ve oyuncular olarak, çekime başladığımız ilk günden beri çok uyumlu çalışıyoruz. Ve bu uyum izleyicilere de yansıyor.

Sizin, dizide canlandırdığınız Aslı karakteriyle birbirine benzeyen yönleriniz var mı?        �
 
- Aslında çok farklı iki karakteriz. Olaylara bakışımız, duruşumuz farklı. Ama Aslı karakterini ben canlandırdığım için, ister istemez kendimden bir şeyler katıyorum ona. Sonuç olarak Aslı benim bambaşka bir halim.

Bugüne kadar Aslı’yla ilgili en ilginç seyirci yorumu ne oldu?

- Öyle çok ilginç yorumlar gelmiyor. Genelde “İki erkekten hangisini seçeceksin” gibi sorular yöneltiyorlar. “Ah yavrum, ben çok üzülüyorum sana” diyenler de var. İzleyicilerin sevdiği ve kendine yakın hissettiği bir karakter Aslı.

DİRİ DİRİ GÖMÜLDÜM

Efe ve Güven, Aslı için rekabet halinde. Aslı’nın tercihi hangisi olacak?

- Efe, Aslı’nın Güven’den önceki aşkı. Bu yüzden de gönlü onda. Ama yaşanan onca olay ve araya giren zamandan sonra, Aslı’nın aralarında bir tercih yapması çok zor. Biri geçmişinde büyük aşk yaşadığı, kaybettiğini sanırken tekrar hayatına giren Efe; diğeri ise onun yaralarını saran, hayata yeniden tutunmasını sağlayan Güven...

Aslı’nın yerinde Pelin Karahan olsa, Efe’yi mi tercih ederdi, yoksa Güven’i mi?

- Ben olsam ikisini de seçmezdim. İkisiyle de güzel şeyler yaşadım ama bitti diye düşünüp yeni başlangıçlar yapmayı tercih ederdim.

Dizinin geçen haftaki bölümünde Aslı’nın diri diri toprağa gömüldüğü bir sahne vardı. Neler hissettiniz o sahneyi çekerken?

- Şimdiye kadar çektiğim en zor sahneydi. Hem fiziksel olarak hem de psikolojik açıdan çok zorlandım. Çekimi gece yaptık, hava inanılmaz derecede soğuktu. En önemlisi, diri diri gömüldüğümü hissettim. O his, beni fazlasıyla etkiledi.

HAYATIM İŞ OLDU

Dizi setinin çok yoğun ve yorucu olduğunu biliyoruz, bu tempo özel hayatınızı nasıl etkiliyor?

- Hayatım tamamen iş oldu diyebilirim. Kendime vakit ayırmakta zorlanıyorum. Oyunculuk zevkli ama bir o kadar da zorlukları var. Özel hayatın kısıtlanması bunlardan biri. Dizi süreleri kısalmadıkça, bu hep böyle devam edecek.

Peki dinlenmeye vakit bulduğunuzda neler yaparsınız?

- Genelde evde vakit geçiriyorum. Yemek yapıyorum, bol bol yeni tarifler deniyorum. Mutfakta olmak beni mutlu ediyor. Bir de düzenli olarak spor yapıyorum. Özellikle pilates beni çok dinlendiriyor.

Diziden önce sade bir yaşantınız vardı ama şimdi sokaktaki herkes sizi tanıyor. Bu ilgi sizi sıkıyor mu?

- Diziden önceki yaşamımla şimdiki arasındaki tek fark bu zaten; birilerinin beni tanıyor olması. Onun dışında her şey aynı. Ben aynıyım. İlgiden sıkılmak gibi bir durum da söz konusu değil. Sonuçta sevilen ve takip edilen bir dizide başrol oynuyorum. İzleyici Aslı karakterini çok seviyor, onu ben canlandırdığım için bana da aynı ilgi ve sevgiyle yaklaşıyorlar. Tek sorun, onlara sürekli aynı enerjiyle karşılık verememek ne yazık ki. O zaman da insanlar sizi yanlış tanıyor.

MİNİK BİR RESTORAN AÇMAK İSTİYORUM

Hedefinizde neler var?

- Oyunculukla ilgili hedefim her zaman “Kavak Yelleri” gibi başarılı projelerde yer almak. Diğer bir hayalim de minik restoranımı açmak. Ne zaman, nerede olur bilemiyorum ama bunu yapmayı gerçekten istiyorum.

KENDİMİ İZLERKEN HEP BİR KUSUR BULUYORUM

Diziyi izlediğinizde kendinizi eleştirir misiniz?

- Çok fazla hem de! İnsan kendini hiçbir zaman tam anlamıyla beğenmiyor. Hep bir kusur buluyor. “Keşke şurada şöyle baksaydım, niye böyle durmuşum, oyunu daha iyi çıkarabilirdim” gibi şeyler düşünüyorum. Ama oyunculuğunu geliştirmek için kendini sürekli izleyip hatalarını görmen gerekiyor...�