Ben hep Baykalcı oldum ama bu kez başkayım

CHP Genel Merkezi’nde ışıklar önceki gece geç saatlere kadar yandı.

Otoparkı araba doluydu. Geçmiş kurultaylar öncesinde bu kadar kalabalık görülmedi sanırız. Önder Sav’ın 10. kattaki odasının önünde kuyruklar geç saatlere kadar sürdü. Sav, gerektiğinde, bir gün önce yazdığımız 14. kattaki VIP’te görüşüyor konuklarıyla; daha doğrusu ‘gerekli’ olanlarla... Dün kendisini ziyaret ettiğimizde bizi bu katta ağırladı. Geniş koltuklar, ortada da geniş bir sehpa var. Sade ve mütevazı bir oda. Nedense duvarlar boş; oysa siyasi temalı tablolar fazlasıyla yakışır buraya.
Sav’a, kendisini bekleyenler için, biraz da konuyu açtırabilmek için “Kim bu ziyaretçiler?” diyoruz.
“Parti Meclisi’ne aday olmak isteyenler ya da aracılar... Yaklaşık 250 aday adayı kulis yapıyor.”
Şu açık; görev isteyen çoğu partilinin ‘donanımlı’ oldukları dikkat çekiyor. Bir milletvekili itiraf ediyor; “Ben hizmet etmek istiyorum, benim için Baykal veya Kılıçdaroğlu fark etmiyor.” ‘Mendilciler’ ise kahırlı..
Önder Sav, ‘tek seçici’ konumunda, ama bizlerle konuşmasında bu konulara pek girmek istemediği izlenimini veriyor.
KİMSE DIŞLANMAYACAK
80 kişilik PM’den kaç kişi yerlerini muhafaza edebilir? Yarı yarıya olabilir mi? PM’nin yaklaşık yüzde 60’ının yenilebileceğini söylüyor.
Tüm milletvekillerinden kaçı PM’ye alınabilir? İl başkanlarına kaç kontenjan verilir?
Dünkü kulislerde Genel Başkan adayı Kılıçdaroğlu’nun, PM listesinin düzenlenmesine karışmak istemediği anlaşıldı. Kılıçdaroğlu’na bu soru yöneltildiğinde “Arkadaşlar isimler üzerinde çalışıyorlar” dedi.
Önder Sav, yılların tecrübesi ile partiyi en iyi okuyanlardan biri: “Partiyi doğru yöne çektiğimi sanıyorum. Hiç kimseyi de dışlamayacağız.”
CHP, bugünkü kurultaya Kılıçdaroğlu’na tam destekle giriyor.

CHP’nin ünlü kavgaları

GENEL Sekreter Önder Sav, görüşmemizde biraz da ‘cambaza bak’ havası içindeydi. Baykal, Kılıçdaroğlu ve son bir haftada olan ilginç gelişmeler üzerindeki soruları taca atmak için 1960 öncesi İnönü ve Genel Sekreter Kasım Gülek çekişmesinden başladı, Baykal’la ilişkilerine kadar geldi.
“Ben Genel Sekreterlik’te kalma süremde 10 yıllık Kasım Gülek’i geçtim, Baykal’la 15 yıl oldu.”
Genel Başkan-Genel Sekreter çekişmesinin hep var olduğunu anlatırken şöyle bir sıralama yaptı:
Yıl 1957... İsmet İnönü-Kasım Gülek... 1972 İnönü-Ecevit... 1976’dan sonra Baykal’ın Ecevit’e tavır alması... 12 Eylül, solun örselenmesi... 1992’de Sav’ın Barolar Birliği Başkanlığı’nda bulunması, CHP’nin açılmasından sonra Baykal’la birliktelik... 1995’te Erdal İnönü-Baykal çekişmesi... 2000’lerde Altan Öymen-Baykal ekiplerinden Baykal’ın yanında yer alması... Ve son haftada Baykal’la su yüzüne çıkan gelişmeler.
Baykal’la ilişkiler için “Doğruları bölüşürüm, yanlışları tartışırım. Kendi kendime bir telkinim vardır; kan kusarım, kızılcık şerbeti içtim derim. Dobracı biriyim, ancak evin içinde konuşurum, dışarıda konuşmam. Benim için önemli olan CHP ve örgüt yapısıdır. Akılla duyguları karıştırmam. Ketumiyet bende esastır; eğer buna dikkat etmezseniz ipin ucunu kaçırabilirsiniz.”
Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylık için tereddütleri olduğunu, kendisine “iyi düşün” dediğini, sonra karar verdiğini söyledi.
Peki kurultay?
“Kurultayın üzerine gölge düşürülmeyecektir” diyor.
Sav’ın, bu kurultaydan sonra 1. genel başkan yardımcısı olacağı kesin. Geçen kurultaydaki bu yapının eski biçimine yani güçlü genel sekreterlik formülüne dönülmesi eğilimi daha fazla. Tüzük kurultayı ne zaman toplanır, henüz belli değil tabii...

Genç’ten başka CHP’ye kimler katılabilir

KILIÇDAROĞLU’nun hemşerisi bağımsız Kamer Genç, CHP’ye geçebileceğini ilk önce açıklayanlardan... Rahşan Ecevit’in DSHP’nin milletvekilleri de CHP’ye geliyorlar. Bağımsızlardan başka gelen olur mu? Bu arada CHP Kadıköy’den 4. sırada seçilen Ahmet Tan’ın ismi üzerine bir tespit yapmak gerekiyor. Ecevit’in vefatında partisinin son Genel Sekreteri olan Ahmet Tan, Kılıçdaroğlu’nun İstanbul Belediye Başkan adaylığına da DSP’nin destek olmasını tek başına savunmuştu. “AKP’nin gidişatına dur deme şansı Kılıçdaroğlu sayesinde mümkün! Bu şansı kimsenin harcamaya hakkı yoktur” demişti. Tan daha sonra Kılıçdaroğlu ile seçim kampanyasına katılmış ve otobüsüne çıkarak Kılıçdaroğlu’nu destekleme ‘suçu’ ile resimli haberler kanıt gösterilerek partisinden uzaklaştırılmıştı.
Gürsel Tekin geçen akşam TV 8’de bu olayı anımsatarak Ahmet Tan’a vefasını dile getirdi. Siyasette bellek o kadar zayıf değilmiş demek ki!

Tam demokrasi vaadi

GENEL Başkan adayı Kılıçdaroğlu ile yaptığımız görüşmede, esas vurgusu şöyle oldu:
“Parti içi tam demokrasi olacak, tüzük değişecek. Üyeliğin önü açılacak, parti içinde koşu başlayacak. Halkla iç içe, halkın partisi olacağız.”
Öğle yemeğini sandviçle geçiştirmiş; gülerek “Ama dönerliydi” diyor.
Yazarın Tüm Yazıları