Ben dün ne yaptım?

BU pazar, Belçikalı kadın yazar Dominique Costermans'ın ‘‘Editions Luce Wiquin’’ yayınevinden yeni çıkan ve ‘‘Mutluluk Yedeklemeleri’’ başlığını taşıyan kitabından aldığım, ‘‘Ben Dün Ne Yaptım’’ adlı kısa hikayesini tercüme etmekle yetineceğim.

Bazı noktalama değişiklikleri hariç, yazarın kullanmış olduğu modern dile mümkün mertebe sadık kalmaya çalıştım.

*

BERENICE kendi kendine ‘‘ben dün ne yaptım’’ diye soruyor.

Sevgilin gelecek diye alışverişe çıktın, garajı toparladın, pek şairane olmadığını biliyorum ama iş de yapmak lazım, elinde rulo, kapıyı Levis marka lake boyayla maviye boyadın. Fıstık gibi oldu, bak da kendini gör...

Sonra, tamam renk güzel falan da dolapların üzerinde değil yani, her tarafa bulaştı diye mutfağı yıkadın.

Öteberi ütüledin, saçlarını yıkadın, makyaj yaptın, sırtına yeni elbiseni geçirdin (yün, sönük kırmızı, güzel) ve adamını bekledin.

Geldi.

*

BERENICE kendi kendine ‘‘ben çarşamba ne yaptım’’ diye soruyor.

Çarşamba, Paris'e gitmeyeceğini ve geleceğini düşünerek sevgili beklediğin için, ipin ucunu kaçıracak kadar olmasa da bayağı bayağı iyi çalıştın.

Okumak, özetlemek, çözmek, grafikçiden randevu almak, fotoğrafları seçmek....

Sonra telefon etti, şimdi yola çıkıyorum geç varacağım, ama demiştik ki, son trene binsem, hayır dedi, Paris'te görülecek bir şey yok, Paris iş, gelince seni arayacağım.

Bekledi, sonra yattı, aramadı.

*

BERENICE kendi kendine ‘‘ben salı ne yaptım’’ diye soruyor.

Salı, şafakta, yani sabah sekizde, ama dört buçukta yatmış birisi için geceyarısı sayılır, sevgilinin kollarından ayrıldın; deli gibi çalıştın; yazıişleri toplantısı, yayın komisyonu, bölge idaresi, kendi kendine ‘‘yere yığılmadan istifade etmeliyim’’ diyerek kilometreler...

Bu akşam görüşüyor muyuz, hayır, kızımı alacağım, annesi iki gün turnaja gidiyor, tamam kötü haber...

Önce çocuklar.

*

BERENICE kendi kendine ‘‘ben pazartesi ne yaptım’’ diye soruyor.

Pazartesi çocuklar babalarına döndüler, çanta, sandviç kutusu, temiz çamaşır, köfte, hadi haftaya anneciğim, akşama telefonda konuşuruz cicikolar.

Sevgili sevgilin yedi buçuğa doğru gelirim dedi, bir saat sonra hálá yola çıkmadım diye aradı, Felemenkçe dersi, Clara'ya makarna pişirdim, annesine götüreceğim, ikimizin arasında iyi olan şey saatlere uzlaşmacı bir değer biçmemiz, değil mi?

Berenice ‘‘senin yeni teorilerinden birisi mi’’ diye sordu, sevgilisi güldü, ‘‘birkaç uzlaşmacı dakika öncesinde icat ettim’’ dedi.

*

BERENICE kendi kendine ‘‘ben hayatımı ne yaptım’’ diye soruyor.

Bekledin güzelim, ama ne hayat, ne geçen zaman bekledi ve de ihtiyarladın.

*

GARİP, Dominique Costermans'ın kaleminde Berenice beklemiş ve ihtiyarlamış.
Yazarın Tüm Yazıları