Ben çok paracıyım, evlilik bana göre değil

Ben 23 yaşında bir genç kadınım. Erkek arkadaşım 26 yaşında; ciddi düşünen biri. 4 senelik bir ilişkimiz var. Sevgilim markette tezgahtarlık yapıyor.

Ailem, mesleği düzgün olabilecek biriyle birlikte olmamı istiyor. Bense inatla bu erkek arkadaşımla evlenmek istiyordum. Bugünlerde daha mantıklı düşünmeye başlayınca, evliliği kaldıramayacağımın farkına vardım. Sebepleri ise şöyle:

1- Mesleğinin garantisi olmaması,

2- İzin günleri, senelik izinde kışın; haftalık tatilde hafta içi olması,

3- Denize girmemi istememesi

4- Ben çok paracıyım; bu zamanda kadar hep baba parası yemiş, sıkıntı çekmemiş biriyim. Yarın, öbür gün maddi sıkıntılar karşısında hırçınlaşan kavgacı biri olabilirim.

5- Çevreden duyduğum evlilikle ilgili olumsuz yorumlar (maddi sıkıntı, ev işleri, iki tarafın ailelerinin anlaşamaması)
Tüm bu maddeler nedeniyle kafam çok karışık ama sevgilimi de seviyorum. Bir yanım ayrıl, diyor, bir yanım ise “bunca sene anlaşmışsın sırf bu yüzden bırakma” diyor. Lütfen Güzin Abla, ne yapamam gerekiyor bana söyle...
*** RUMUZ: ADACIK

*** Bak ne güzel, kendini tanımlıyorsun. “Kişi kendini bilmek kadar irfan olamaz”, demiş büyüklerimiz. ‘Ben para düşkünüyüm, sıkıntıya gelemem, hırçınlaşırım’ diyorsun.

O halde bu gençle evlilik sana göre değil, gerçekten (denize girmeni istememesi de ayrı bir konu tabii). Kendine daha uygun birini bulmalısın. Ancak biraz şımarık yetiştiğini de söylersem bana darılma sakın. Çünkü eğer herkes senin gibi evlilikle ilgili bu saydığın sorunlarla mücadele etmekten korksaydı, evlilik diye bir kurum kalmazdı.

Oysa evlilik sürecinde, sözünü ettiğin tüm bu sorunların yanı sıra daha ciddi pek çok sorunla da karşılaşılabilir. Ama iki kişinin bir aile oluşturması, yeni bir yaşama başlaması, bir canlıyı hayata kazandırması, bir yuvanın sıcaklığı, tüm bu sorunlarla mücadeleye değer.

İnsanlar sürekli evlilikten şikayetçi de olsalar, yine de evliliği arıyor, istiyorlar. Evlenmekten kaçınıyor görünseler de, bilinçaltında yine de bir yuva kurmanın hayali yatıyor. Sonuçta “bekarlık sultanlık” diyenlerin bile, gün gelip, yalnızlıktan bunaldıklarını, “Bekarım, özgürüm her istediğimi yaparım, kimseye hesap vermek zorunda değilim” diyenlerin bile iş hayatları, sosyal faaliyetleri noktalandığında, “Duvarlar üzerime üzerime geliyor” diye bana dert yandıklarını hatırlatayım sana...

Evlenmek için biraz daha olgunlaşmalısın.
Yazarın Tüm Yazıları