Belgeden bende bile var isterseniz yollayayım

TAKSİM’de, AKM’nin az ilerisinde Ocak 2004’ten beri AB’yle ilgili bilgi ve doküman sağlayan, vatandaşlardan gelen soruları cevaplandıran bir ofis var: Avrupa Birliği Bilgi Merkezi.Dün sabah gazeteye gelmeden önce bu ofise uğradım. Yardımcı olmaya son derece istekli personele ‘3 Ekim’den sonra gelen giden sayısında artış oldu mu?’ diye sordum; olmuş. 3 Ekim öncesi ortalama 10 kişi (Çoğu burslarla ilgili bilgi almak isteyen öğrencilermiş bu arada uğrayanların) gelirken 30-40 kişi gelmeye başlamış.Gelenlerin bir kısmı ‘Ben 45 yaşındayım, ne zaman alacaksınız bizi’, ‘Almanya bana vize vermedi, yardımcı olur musunuz’ gibi sorular soruyormuş. İşi ‘Elektrik faturamı da yatırır mısınız’a vardıran çıkmamış neyse ki.Bu arada hemen belirteyim, randevu alınması durumunda, okul gezilerine de açıklar. Gençleri aydınlatmak konusunda ayrı bir hevesleri olduğunu da söyleyeyim.Tamamı ücretsiz olan hizmetler arasında ‘12 Derste Avrupa’ ve ‘AB ve Türkiye-AB İlişkileri Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar’ gibi gayet başarılı rehber kitaplar, broşürler de var.İktisadi Kalkınma Vakfı’nda Zeynep Oya Uysal tarafından hazırlanan ‘Doğru Bilinen Yanlışlar’ adlı çalışma, kafalardaki ‘Kokoreçi yasaklayacaklar mı?’ gibi sorulara kadar cevap getiriyor.Laf salatasını burada kesip sözü 26 maddelik ‘Doğru Bilinen Yanlışlar’a bırakayım diyorum, fakat buraya sığamam. Ben seçtiğim bazı başlıkları kendimce tercüme edeyim, kitabı da yazı işlerine yollayayım. Onlar bilir ne yapacaklarını... İlk cümleler doğru bildiğimiz yanlışlar, parantez içindekiler benim tercümelerim. Böyle okuyacağız, tamam mı? Başlayalım bakalım... 1- AB üyeliği ile örf, ádet, ahlak ve toplumsal kimliğimiz yok olacak. (Aksine eğitim ve kültür politikalarına karışmıyor AB. Ulusal kültürün korunması için destek programları da var. Yani arkadaşlar, örf-ádet derken üzerinde el bombasıyla halaya katılma, kesmek üzere alınan danayı otobanda kovalamayı filan kast etmiyorsak, bir problem yok!)2- AB üyeliği ile birlikte Türkiye’ye para akacak, milli gelir kısa sürede birkaç kat artacak. (Mali yardımlardan tabii ki faydalanılacak, fakat bu ‘Gel bakalım Kanat Abi, al şu 5 bin Euro’yu git şahane bir tatil yap’ şeklinde olmayacak. İyi bir proje götürürsen parayı alıyorsun. Ne kadar ‘iyi proje’ o kadar yardım. Çaktınız mı köfteyi?)3- Günlük hayatımızdaki tüm detayları AB belirleyecek; kokoreç bile yiyemeyeceğiz. (Kokoreçe bayılırım. Fakat sen o kokoreçlerin nasıl hazırlandıklarını bir görsen, yanından geçer misin, onu bilemem. Sağlık, hijyen ve güvenlik standartları, kötü şeyler değildir; korkmayın, sevinin. Kokoreçi de temiz yapıp temiz satıyorsan, problem yok.)4- Türkiye Gümrük Birliği’nden zarar gördü. (Hı-hı, tabii tabii. 1971’de AB, Gümrük Birliği’ni tek taraflı başlattığında toplam ihracatın sadece yüzde 20’si sanayi ürünüydü. GB tamamlandığında, yani 1996’da bu oran yüzde 87’ye, bugün ise yüzde 94’e çıkmış durumda. -Kaynak: Devlet İstatistik Enstitüsü-)5- AB, Türkiye’nin içişlerine karışıyor; hiçbir aday ülkeden Türkiye’den istediklerini talep etmiyorlar. (Tabii canım adamlar bize gıcık çünkü. AB’yi de ‘Haydi toplanıp Türkleri ayar edelim!’ diye kurdular. İstiyorlar ki; temel hak ve özgürlükler genişlesin, hukukun üstünlüğü kabul edilsin, insan haklarına saygı duyulsun... Olacak iş mi; terbiyesizlik canım! İdam cezasının kaldırılmasını bizden istediler, atıyorum Finlandiya’dan istemediler. Niye acaba? Çünkü Finlandiya’da zaten idam cezası yoktu!)* * *Benden bu kadar. Detaylı bilgi isteyen Taksim’deki merkeze gidebilir, www.avrupa.info.tr adresini ziyaret edebilir veya (212) 244 89 29’u arayabilir.Bu arada kısa ziyaretimi tamamlayıp Avrupa Birliği Bilgi Merkezi’nden ayrılırken, görevli ‘Bundan da ister misiniz?’ diyerek birtakım kağıtlar uzattı.Bilin bakalım ne verdi? Baykal’a Gül’ün Meclis’te ‘Yolladın, yollamadın’ tartışması yaptıkları, www.hurriyetim.com.tr adresi de dahil olmak üzere pek çok yerde zaten bulunan ‘müzakere çerçeve belgesi’nin bir kopyası. Almayanı dövüyorlar (Yok, dövmüyorlar. Şaka yaptım!)