Belediye başkanları, size sesleniyorum

ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz dün, ‘‘Komünist ülkeler bizim 200 yılda yaptığımızı 10 yılda başardılar’’ demiş.

Tamamen haklı.

Size zihniyet farkını gösteren çok çarpıcı bir örneği anlatacağım.

Bulgaristan'ın Filibe şehrinin belediye başkanı, geçen ay Türkiye'deydi.

Neden mi?

Sıkı durun.

TEŞEKKÜR ZİYARETİ

Türkiye'ye ve Türk işadamlarına teşekkür etmek için.

Çünkü Filibe'de 40'ıncı Türk fabrikası kuruldu.

Belediye başkanı şu mesajı veriyor:

‘‘Gelin benim şehrime, yatırım yapın. Siz Ankara'dan, otomobille yola çıkıp Sofya'ya ulaştığınızda, bürokratik işlemleriniz tamamlanmış olacaktır.’’

Filibe, Türk sınırına bir saat mesafede.

İstanbul'a üç buçuk dört saat.

Küresel ekonomide bir işadamı için helikopterle yarım saatlik uçuş mesafesi.

Yani İstanbul'dan Bursa kadar.

Enis Öksüz'lerin, onun kafasındakilerin Türkiye'ye maliyeti işte budur.

Bulgaristan böyle.

Ya bizde...

Türkiye'ye bir milyar dolar yatırım yapmak isteyen dünya otomobil devi Ford'un başına gelenleri düşünün.

Beş on milyon dolarlık bir arsa bedava verildi diye bazılarının kopardıkları yaygarayı hatırlayın.

O yatırımı yapmak isteyen insanlara sokaklarda ‘‘hırsız’’ diye bağırdıklarını düşünün.

Fabrikanın açıldığı gün bile Meclis'te soru önergesi verip, ‘‘Bu fabrika yapıldı mı’’ diye soran milletvekili zihniyetini gözünüzün önüne getirin.

Türkiye'yi otobüs üretim merkezi yapmak isteyen Mercedes'in başına gelenleri unutmayın.

SİZ OLSANIZ

Siz olsanız, bu ülkeye yatırım yapar mısınız?

Bırakın yabancı yatırımcıyı, bu ülkeye yatırım yapmak isteyen kendi insanına kanunla sağlanan teşviklerin bile seçim meydanlarında ‘‘hırsızlık’’ diye sunulup, üzerinden oy hesabı yapıldığını henüz unutmadık.

Bu ülke insanında yatırım şevki kalır mı?

Paranızı sağlam bir yere yatırıp mis gibi para kazanmak varken, Enis Öksüz'lerle, o kafadakilerle boğuşmanın manası var mı?

Evet, artık teşhisi koyalım.

Bu ülke Ankara'dan umudunu kesti.

İş yine belediye başkanlarına, yerel yöneticilere kaldı.

BİRAZ CESARET

Şimdi onlara seslenmek istiyorum.

Hangi partiden olursa olsun, bu ülkeyi seven, kendisini seçen, vatandaşını seven belediye başkanlarına şunu söylemek istiyorum:

Filibe belediye başkanını örnek alın.

Bürolarınızdan, makamlarınızdan çıkın.

Her yere, Türkiye'nin başka bölgelerine, başka ülkelere gidin, şehrinizi, beldenizi pazarlayın.

İleride size ‘‘hırsız’’ diyecek negatif, kötü insanlar mutlaka çıkacaktır.

Korkmayın...

Bu halk artık o eski masalları yut-muyor.

Hayat standardını yükseltecek, kendine, çoluğuna çocuğuna iş imkánı sağlayacak herkese minnet duygusunu oyla, haykırarak, sarılarak göstermeye hazır.

Biraz cesaret.

Türkiye'nin gelecekteki gerçek ve yapıcı siyasetçileri, işte bu cesaretin küllerinden doğacak.

Ankara'nın ‘‘yasak şehrinin’’ kapılarını bu yeni siyasetçiler kıracak.

Bundan 14 yıl önce Hürriyet'in Moskova bürosu şefiyken Rus yöneticilerinden şunu işitiyordum:

‘‘Yanıbaşımızda yeni bir Japonya doğuyor.’’

O yeni Japonya, Türkiye'ydi.

Şimdi bizim yanıbaşımızda yeni küçük Japonyalar doğuyor.

Üstelik de, Ankara'dan, onun önüne gelene çelme atan zihniyetinden bıkan Türklerin parasıyla, teşebbüs ruhuyla.

Onlar 15 yıl önce bu ülkede mucize yaratmak için yola çıktılar.

İZİN VERMEYELİM

Az daha yaratıyorlardı da...

Ama ne yazık ki 1945 modeli karma ekonomiye demir atmış kafa, bu mucizeyi tersine çeviriyor.

İşte buna izin vermeyelim...

Kendimiz için olmasa bile, çocuklarımız, torunlarımız için vermeyelim.
Yazarın Tüm Yazıları