Bekir Coşkun: Soyunun...

Bekir COŞKUN

Şöhret olmanın kesin yollarından birisidir; münasebetsiz bir yerinizi umuma göstermek...

Köşk'ün önünde geçen sene soyunan ve böylece şöhreti yakalayan genç kız ise, halk görünce şöhret olunacaksa, halk adına yüce bir zatın görmesinin iki kat şöhret getireceğine inanıyordu...

Ve poposunu açtı...

Ancak hedefe tam isabet ettiremedi... Yüce kişi yerine poposunu koruma polisleri görmüştü... Nitekim siyasi tarihe geçemedi, sadece polis zabıtlarına geçti, unutuldu... Oysa yüce kişinin gözüne denk getirip (gez-göz-popo) on ikiden vursaydı tarih sayfalarındaydı...

*

Nitekim Yıldız Kenter...

Sanat dünyamızın bir gerçek yıldızı, yıllarca yaptığı sanatla medyanın fazla ilgisini çekemedi...

Bir gün bacağı mı ne gözüktü... O gün patlama oldu... Herkes ondan söz ediyordu... Gazetelerin birinci sayfalarına, televizyon haberlerinin başına geçmişti...

Peşinden Billur Kalkavan...

Sanat yaptı ‘‘tık’’ yoktu... Ne zaman ki ‘‘Boru’’ işine girdi, şöhretinde patlama oldu... ‘‘Boru’’ meselesinde kimse yüzünüzü görmüyor, tümüyle poponuz gözüküyor... Adına ‘‘Boru dansı’’ diyorlar...

Zaten seyirciler oyuncuları-yönetmeni hiçbir zaman sormadılar... Gişeciye ‘‘Boru burda mı çıkıyor?..’’ diye sordular...

Soyunmak, zamanla demokratik bir kuruma dönüştü... Demokratik örgütler medyada yer alarak seslerini duyurmak için soyundular...

Çevreciler, Bergama köylüleri, memurlar, işçiler...

O gün sendika başkanı ‘‘Kürsüden kıçımı göstereceğim...’’ diye tutturduysa da, bir hata yaparak konuşma yaptı, medyaya tek satır girmedi... Onun haberinin girmesi gereken yerde ‘‘Manken gizem araba aldı’’ haberi vardı...

Ama fotoğrafta araba yok, popo gözüküyor...

*

Ve önceki gün aydınlar topluca soyundular... Medyanın fazla ilgi duymadığı tam 32 yazar-tiyatrocu-edebiyatçı-yönetmen-şair...

Tabii ki herkes onlardan söz ediyor, gazeteler çarşaf çarşaf onları yayınlıyor, televizyonlar gün boyu onları veriyor...

Medya onları eleştirirken, aslında onların yaptığı bir eleştiri...

Bir ayıbı-utancı medyanın yüzüne vurmak...

Popoları kafalardan daha ilginç bulan, kıçları düşüncelere tercih eden medyaya bir yanıt...

Siz de tartışmaya katılmak mı istiyorsunuz?..

Soyunun, görelim...