Bekir Coşkun: Sahil Güvenlik...

Bekir COŞKUN

UZMAN raporlarına göre açıklıyorum:

İki sene sonra denizlerimizde balık kalmayacak.

Çünkü beceriksiz-tembel-avantacı kamu görevlileri ile bilinçsiz-cahil-yağmacı balıkçılar el ele verdiler.

Şimdi denizler kuruyor.

Ormanları, yaylaları, koyları, kıyıları yağmalayan güruh, elbette bir yandan da denizleri bitiriyor.

Ormanların yakıldığı görülür de, denizlerdeki yangın gözükmez.

*

Denizleri; kaçak avcılara, usulsüz ve yanlış avlanmaya karşı Tarım Bakanlığı korur.

Tarımcıların denizi korumaları nasıl olur bilirsiniz.

Bir kere denetim yapacak doğru dürüst tekneleri yok. Tekneleri olsa bile niyetleri zaten yok.

Ceketli, kravatlı, koltuğunun altında naylon fermuarlı çantası olan bir Tarım Bakanlığı görevlisinin, kıyıda durup balıkçıları nasıl denetlediğini görmüştüm.

Balıkçılara ‘‘Fena bir şey neyn yapmayın’’ diye seslenmişti. Balıkçılar, uzaktan izin belgelerini sallayarak gösterdiler. Belki de gösterdikleri kesekáğıdı, ya da peçeteydi.

Kıyıdaki memura ‘‘En iyisi git bak’’ dedim.

Omuz silkti...

Gidecek ama zaten yüzme de bilmiyor.

*

Balık yuvaları bozulmasın diye uygar ülkelerde ya yasaklanan, ya da sadece açık denizlerde izin verilen trol ve gırgır gibi denizin dibini kazan avcılık sürüp gidiyor.

Bizim Tarım Bakanlığı ne gibi önlem aldı derseniz?..

Daha geçenlerde üç millik avlanma yasağını, kıyı milletvekilleri baskı yapınca birbuçuk mile indiriverdi.

Akıl almaz bir şey.

Böylece kalan balık yuvaları da ava açılmış oldu. İki sene sonra üç yanı deniz bu ülkede balık tükendiğinde, bunu hatırlarsınız.

Kaçak ve usulsüz avcılıkla tek mücadele eden yine Mehmetçik. Av ve Yaban Hayatı Vakfı'nın raporuna göre, Sahil Güvenlik, gecesini gündüzüne katarak düşmanın bile yapamayacağını bu ülkeye yapan, denizlerimizi kurutan kaçak avcılarla mücadele ediyor.

Sağol Sahil Güvenlik...

O kıyıdaki naylon çantalı ne yapıyor?..

Bekliyor.

Denizin kurumasını...