Bekir Coşkun: İyi havalar...

Bekir COŞKUN

BEN sıcak yaz tatiline çıkarken her zaman paltomu yanıma almışımdır. Sevgili karım, ‘‘Kar yağacağını nereden çıkartıyorsun?’’ dese de bu böyle.

Ulusal ve evrensel felaketlerin genelde benim tatilime denk gelme geleneği asla bozulmadı.

Kıbrıs Barış Harekátı, Körfez Savaşı, 12 Eylül...

Geçen sene deprem, bir önceki sene erken seçim, ondan önceki sene orman yangını nedeniyle kaldığım otelin tutuşması.

Hükümet krizleri.

Bu kez hükümet sağlam mı, sağlam.

Dünyaya yaklaşan kuyrukluyıldız var mı?..

Yok...

*

Sıcak yaz tatilimin ilk günü meteoroloji haritasındaki yüksek basınç cephesinin tam merkezinde paltom ile otururken, televizyonlar ikinci bir soğuk dalgasının gelmekte olduğunu haber verdiler.

Ve poyraz başladı.

Sıcak yaz tatilime çıkarken yün çoraplarımı almadığıma hayıflanırken, kar yağdı, yağacak:

‘‘Kar başladı mı?..’’

‘‘Hayır, kum fırtınası...’’

Olsun.

Hükümet sağlam mı, sağlam.

*

sAnadolu'da insanlar umutla bekliyorlar.

Sağlam hükümetin sağlam yanını görmeyi.

Her ilde, her ilçede kimi kamu görevlileri ile kimi çapulcuların oluşturdukları çeteler hálá egemen. Köy kahvelerinde akıl almaz vurgun-soygun öyküleri anlatıyorlar.

Rüşvet kurumlaşmış.

Rüşvet vermeden adım atmak olanaksız.

Hukuk denilen şey zaten yok.

Sadece güçlü olan kazanıyor, sıradan insanlar sinmiş, küsmüş. Türkiye yeni dünyada bir yer ararken, kendi toplumunu yitiriyor.

*

Türkiye'nin durumu yine de umutla bekleyen bana benziyor.

Sıcak yaz tatilim sürerken battaniyenin altından kafamı çıkartmadan sorarım:

‘‘Havalar düzelir mi?..’’

‘‘Düzelir...’’

‘‘Hükümetin durumu sağlam mı?..’’

‘‘Sağlam...’’