Bekir Coşkun: Her şey eskisi gibi

Bekir COŞKUN

Buna kimse inanmaz; depremzedeler için yaptırılan tam 128 konutu soydular. Konutlardaki kalorifer peteklerini, camı-çerçeveyi, kapı kollarını çaldılar.

Depremzedeler evlerine gittiler ki... Daha içine girmedikleri evlerini soymuşlar.

Aklıma, felaketten hemen sonraki günlerde dilimize doladığımız ‘‘Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’’ sloganı geliyor.

Depremin birçok şeyi değiştireceğine inanmıştık.

Uyanmış, gözü açılmış bir toplum...

Tepkili, akıllı, ihaneti görmüş...

Kapkaççılığın-avantacılığın-hırsızlığın nelere mal olduğunu anlamış ve kendine gelmiş bir toplum...

*

Ama hiçbiri olmadı.

Önce o evlerin insanların başına yıkılmasına sebep olan gerek müteahhitler, gerek siyasiler, gerek bürokratlar, gerek iktidarlara yakın işadamları sırıtarak aramızda dolaştılar.

Bir tek Veli Göçer denilen birisi suçlu bulundu.

O plansız-kaçak-rüşvete dayalı yapılaşmaya izin veren bir tek kamu görevlisinden hesap sorulmadı.

‘‘Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’’ olmadı.

Her şey eskisi gibi oldu.

*

Peşinden deprem çadırlarını çaldıkları ortaya çıktı.

Sevgili Uğur Dündar, bir inanılmaz hırsızlığı toplumun gözleri önüne serdi. Bu kez çadırların bezini-ipini satmışlardı.

Hep birlikte yine ‘‘Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’’ dedik.

Ama hiçbir şey olmadı.

Bu hırsızlığa ortam hazırlayanları halkımız zıplaya zıplaya alkışlıyordu.

Yararı olmamıştı.

*

Arkasından çadırlar ve çadırların içinde kaçamayan çocuklar diri diri yanmaya başladılar.

Dışarıda ise kar vardı.

Yine ‘‘Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’’ dedik.

Eskisi gibi oldu.

Ne valilerin depremzedeleri tokatlamaları fayda etti, ne deprem paralarının batan bankalara gitmesi.

Büyük hırsızlar alkışlanınca, bu kez öbür hırsızlar da gidip depremzedelerin kalorifer peteklerini, kapı kollarını çaldılar.

Değişen bir şey yok...

Her şey eskisi gibi...