Bekir Coşkun: Çocuklar, çocuklar...






Bekir COŞKUN
Haberin Devamı

HER çocuk bayramında devlet adamları rollerini kötü oynarlar...

Dün de öyleydi...

Makam koltuğuna oturmuş bir çocuk, kamera ve fotoğraf makinesi karşısında ‘‘çocukları çok seviyormuş rolü’’ yapmak zorunda olan bir devlet adamı...

Çocuklar rollerini iyi oynarlar...

Ama devlet adamları, devlet adamı rolünü büyüklere karşı yıllarca başarıyla oynadıkları halde, çocuklar karşısında beceremiyorlar...

Bir kere nasıl duracaklarına karar veremezler...

Elleri sorun olur...

Önce önde birleştirirler, sonra arkada, peşinden ellerini ceplerine saklarlar, oradan koltuk altlarına, daha sonra anlamsız-tuhaf el hareketleri...

Ve makama oturmuş çocuğa ilk soru:

‘‘Senin adın ne bakalım?..’’

‘‘Ali..’’

‘‘....!’’

İkinci soru tabii ki yok...

Devlet Adamı'nın aklına soru gelmeyince, anlamsız bir gülüş ve tuhaf bir yorum:

‘‘Çok güzelll...’’

Çocuğun kendi adını bilmesini başarılı bulan Devlet Adamı'nın anlamsız gülüşüne orada bulunan heyet de katılmak zorunda olduğundan, bu sefer şaşkın olan çocuk...

Bu kazanılan zaman içinde Devlet Adamı'nın aklına gelen ikinci manasız soru:

‘‘Kaç yaşındasın bakalım?..’’

‘‘On...’’

‘‘Ooooo... Çok güzelll...’’

Ve çocuğun yaşını bilmesini de başarılı bulan Devlet Adamı'ndan, kameralara dönerek yapılan en tuhaf yorum:

‘‘Şimdiki çocuklar her şeyi biliyor...’’

*

Peki, dün çocuğun Devlet Adamı'na sorduğu şu soru nasıldı:

‘‘Bize güzel bir dünya bırakacak mısınız?..’’

Soru böyle olur... Var mı yanıtı?..

Devlet Adamı ‘‘Valla bizler buralarda oturdukça, bu olanaksız evlat... Şimdi birazdan herkes gidince, bizler yine oraya oturup, memleketin içine etmeye başlarız... Size çalınmış-soyulmuş-yağmalanmış ve mutsuz bir dünya kalır...’’ diyemeyeceğine göre, şöyle yanıt verebilir mi:

‘‘Evet... Size güzel bir dünya bırakacağız...’’

Ki çocuk hazır ikinci sorusunu sorsun:

‘‘Bu halinizle mi?..’’

Yazarın Tüm Yazıları