Bekir Coşkun: Ama kaybettik...

Bekir COŞKUN

VE devlet cezaevlerini ele geçirdi...

En devletin elinde olması gereken cezaevleri, on yıldır devletin elinden kaçmıştı...

Normalde bir suçlu yakalandığında devletin eline geçmiş olmaz mı?.. Burda suçlu asıl yakalandığında elden gidiyordu...

Hükümeti kutlarız...

Kıbrıs'ı almak gibi bir şey oldu bu...

Bence DSP'liler ilk seçimlerde, üzerinde Ecevit'in robocop giysileri içindeki resmi olan afişlerini basabilirler... Altına da kocaman harflerle yazarlar:

‘‘Cezaevleri fatihi...’’

Zaten bu hükümetin tarihe geçeceğini abartmadan söyleyebilirim... Çünkü yeryüzünde kendi cezaevini ele geçiren ilk hükümet bu... Nitekim dün Ecevit'in gözleri parlıyordu ve medyaya müjdeyi veriyordu:

‘‘Ele geçirdik...’’

‘‘Nasıl, nasıl?..’’

‘‘Başarıyla...’’

Çünkü başarısız olma olasılığı da vardı... Mesela içerdekiler dışarıyı ele geçiriyorlarmış...

Öyle bir şey olmadığına göre, ben buna başarı derim...

Gerçi ABD Körfez Savaşı'nda Irak'ı daha kısa bir zamanda ele geçirdi...

Bu kadar can kaybı da olmadı...

*

Tabii ki bu, sadece bugünkü iktidarın suçu değil...

Ama; çökmüş bir hukuk sisteminin, tükenmiş yargının, devlet ciddiyetini ayaklar altına almış, sorumsuz-yeteneksiz-aciz ve gaflet içinde olan siyasetlerin sonucu...

Peki, devlet kendi cezaevlerine girmek için çatıları delerken, aynı saatlerde Başbakan ve şürekası Ankara'da neyle meşguldüler?..

Bir başka hukuk rezaletinin çatısını çatmakla:

Anayasa'ya ve hukuk devletine aykırı olduğunu Cumhurbaşkanı'nın ilan ettiği, kamu vicdanını sızlatan, hukukun yüz karası bir af yasasını dayatarak...

Bizler ‘‘Hukuk cezaevlerine girdi’’ diye sevinirken, hukuksuzluğu sokağa salarak...

O zaman kim kazandı?..

Hukuk devleti mi?..

Yoksa terör, suç, suçlu, anarşi mi?..

Kim kazandı?..

Kim?..