Bazı patronlar bankalarını ’hortumcu’ korkusuyla sattı

Bu konuyu geçen akşam Nurteks’in patronu İbrahim Nalbant’ın evinde buluştuğumuz Altınbaş Holding’in ortakları Ali Altınbaş, Vakkas Altınbaş ve İmam Altınbaş’la da konuştuk.

Altınbaş Holding’in Ukrayna ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) Credit West adlı bankaları var. Türkiye’de bir-iki kez banka sahibi olmayı denemişler. 1990’lı yılların başlarında o dönemde Derviş Temel’e ait olan Derbank’la ilgilenmişler. Son dönemde de Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) Uzan Grubu’ndan devralıp sattığı Adabank’a ilgi göstermişler.

Altınbaş Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı İmam Altınbaş’ın kafasının bir kenarında Türkiye’de banka sahibi olmak hep duracak gibi: "Biz Türkiye’de banka sahibi olmayı hedefliyoruz. Ne zaman, nasıl olur, şimdilik bilemem."

İstanbul’da babaları Mehmet Altınbaş’ın adını taşıyan vakıf aracılığıyla kurmayı planladıkları üniversitenin Mütevelli Heyeti Başkanlığını yürüten Ali Altınbaş araya girdi: "Aslında Türkiye’de banka sahibi olmak, banka yönetmek hiç de göze alınacak bir iş değil. Bankalar Kanunumuz yabancı bankacıya dokunmuyor ama yerliyi korkutuyor."

Bankacılık sektöründe yerliyi "kıskaca alan", yabancıyı "koruyan" bu durum, artık hükümeti de rahatsız ediyor sanırım. Çünkü, Selim Türsen yönetiminde Business Channel’da Ruhi Sanyer’le benim de katıldığım bu akşam yayınlanacak "Yüzde 100 Ekonomi" programının konuğu Devlet Bakanı Ali Babacan, bu konuda önemli ip uçları verdi:

"TBMM’de maalesef bankalara karşı ön yargılı çoğunluk vardı. O yüzden de Bankalar Kanunu’nun özüne, TMSF’nin esas olarak Uzan Grubu’ndan tahsilatını gerçekleştirebilmesi için çıkardığımız 5020 sayılı yasanın mantığı hakim oldu. Bu yasa, yerli sermayedarları banka sahibi olmaya korkar hale getirdi. Oysa aynı yasamız, yabancı bankacıya dokunamıyor. Yeni dönemde bunu değiştirmemiz lazım."

Ali Babacan’ın "yerli sermayedar banka sahibi olmaya korkuyor" sözüne takıldım, "Özel olarak bildiğiniz bir durum mu var" diye sordum:

"Bazı patronların bankalarını biraz da ’Allah korusun bankamın başına bir şey gelir, adım hortumcuya çıkar, herşeyimi kaybederim’ korkusuyla sattığını biliyorum."

Belli ki bankasını satan patronlar arasında bu durumu Ali Babacan’a ve hükümete hissettirenler olmuştu, sordum, beklediğim yanıtı aldım: "Evet, bankasını ’aman başıma bir şey gelir’ korkusuyla sattığını bana ileten patronlar oldu."

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, bankasını satan patronlara, "Kolaya kaçıp bankanızı sattınız, yeni yatırım yapıp, kriz yükünü paylaşan vatandaşa teşekkür etmiş olun" diyor...

Ali Babacan, "Yabancı bankacılar lehine haksız bir durum var" diyerek, yeni dönemde bunun düzeltilmesi gereği üzerinde duruyor...

Bankalar Kanunu’ndaki yerli-yabancı "eşitsizliği"nin bir an önce düzelmesi gerekiyor...

Herkes mehtabı seyretmeye kalıyor, performans artıyor

BORUSAN Holding artık kiralanıp, restore edilen İstanbul Rumelihisarı’ndaki "Perili Köşk"ten yönetiliyor.

Holding, geçen akşam "Perili Köşk"ün kapılarını iş dünyası ve basına açtı. Borusan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kocabıyık’a takıldım: "Buraya yerleştiğinizden beri hiç peri gördünüm mü?"

Ahmet Kocabıyık gülümsedi: "Şimdiye kadar rastlamadık... Uzun süre boş kalınca, herkes burada periler olduğunu düşündü herhalde..."

İstanbul Boğazı’nın en güzel noktalarından birinde olan Perili Köşk’ün her bölümünde manzara müthiş. Acaba manzaraya dalıp, işi aksatmak söz konusu mu? Bunu en iyi görebilen Ahmet Kocabıyık olmalı: "İlk günlerde performansımız düştü. Ancak, daha sonra toparladık. Hatta performansta yükselme var. Çünkü, arkadaşlarımız ’mehtabı seyredip, öyle çıkayım’ düşüncesiyle geç saatlere kadar kendi isteğiyle kalıyor."

Daha sonra Borusan Holding Onursal Başkanı Asım Kocabıyık’ın yanına uğradım:

- Holding merkezinin Perili Köşk’e taşınmasına karşı çıkıyordunuz, şimdi tavrınız biraz yumuşadı galiba...

- Arkadaşlar burada bana bir oda hazırladılar ama henüz gelip gitmeye başlamadım...

- Salıpazarı’ndaki binaya mı gidiyorsunuz?

- Evet... Ama burada da çocuklar İstanbul’a güzel bir eser kazandırmış oldular...

Gerçekten de öyle... Borusan Holding, 25 yıllığına kiralayıp, 6 milyon dolar harcadı, Perili Köşk’ü canlandırdı...