Bayburt’a yeni rektör

Prof. Dr. Coşkun, 26 Ocak’ta üniversite olarak çok üzücü bir olayla karşılaştıklarını belirterek, “O gün rektörümüzü kaybettik. Ondan sonra da yeni süreç başladı. Tabii ki üniversitemiz büyük bir üzüntü yaşadı. Ancak kurumlarda devamlılık esas. Bu süre içerisinde üniversitemiz iki hafta başsız kaldı” dedi.

YÖK tarafından 13 Şubat’ta Rektörlüğe vekaleten atandığını ifade eden Coşkun, “Bir ay içinde seçime gitmemiz gerekiyordu. Biz de 25 Şubat’ta seçime girdik. Değişik coğrafyalardan, şehirlerden, üniversitelerden arkadaşlarımız iltifat ettiler, geldiler, seçime katıldılar. Nezih ve nezaket kuralları içinde bir seçim yaptığımızı düşünüyorum. Seçime 7 aday katıldı ve üniversitemizdeki öğretim üyelerinin büyük çoğunluğu bize teveccüh etti. Bu sonuçlar da YÖK’e bildirildi. 6 Mart’ta bu görev Cumhurbaşkanımız tarafından bize tevdi edildi” diye konuştu.

Rektörlük görevine talip olmasının bir vefa mücadelesi olduğunu anlatan Prof. Dr. Coşkun, şunları söyledi:

“Biz sayın rektörümüzle aynı ekip içinde çalışıyorduk. Bazı projelerimiz vardı ve bu projelerimizin yarım kalmasını istemiyorduk. Üniversite zaman kaybetmesin, Bayburt zaman kaybetmesin istiyorduk. Onun için bir çeşit vefa mücadelesi yaptık. Bu süreç içerisinde gerek şehrimizin sivil toplum kuruluşları, gerekse diğer kuruluşlar herkes elinden gelenin en iyisini yapmaya, en iyi katkıyı sunmaya çalıştı. Cumhurbaşkanımız da teveccüh gösterdiler, bu görevi bize layık gördüler. Bundan sonra geçmişi kurcalamanın anlamı yok, önümüze bakacağız. Üniversitemizde zaten çok az sayıda öğretim üyesi var. Onları kucaklayıp hep beraber üniversitemizi ileriki aşamalara taşımaya çalışacağız. Üniversitemizi belirli bir seviyeye çıkarmaya çalışacağız. Bunun için gecemizi gündüzümüze katacağız.”