Batan gemide dans...

Yanılıyor büyük patron.

Cumhuriyet rejimin "laiklik" gibi en temel ve en vazgeçilmez ilkesi kurşunlanırken Türkiye’nin bir başka gündemi olmamalı.

Hem de saldıran ülkeyi yöneten iktidarsa.

TBMM Başkanı, Başbakan, bakanlar...

Şimdiye kadar hep burada yanıldınız.

Türkiye, kan ve gözyaşı üzerine kurduğu, aydınlığa koşan, çağdaş, özgürlükçü, müspet bilim ve evrensel hukuka dayalı laik yapısını kaybederken, kimse kazanamaz.

Batan gemide dans sürmez.

Süremez.

*

Aslında ben anlıyorum.

Ekonomideki iyi göstergeler sürdükçe, bu iktidarın rejimi zorlamamasını, öbürlerinin de çok yaygara koparmamasını istiyor büyük patron.

Ama bu olası değil.

Ne bu iktidar şeriata uygun yaşamı reddedebilir... Ne devrimin laik ve çağdaşlık ilkelerini içine sindirebilir... Ne Atatürk cumhuriyetini tırtıklamaktan vazgeçebilir.

Ne de bizler görmemezlikten gelebiliriz.

Ne de susarız...

*

Büyük patron bunu artık anlamalı:

Bu ülkenin aydınlık umutları yıkıldığında ve Türkiye çağdışı hedeflere doğru sürüklendiğinde, geminin içindeki herkesin yönü aynıdır.

Bir gün ekonomideki göstergeler bozulabilir, yeniden düzelebilir, yine bozulabilir, yine düzelebilir.

Ama laik sistem çöktüğünde...

Bunu büyük patron düzeltemez.

*

Sermaye kesimi ekonomik verilerden, gelen yabancı paradan, kárdan-kazançtan mutludur.

Bu yüzden kafasını kuma gömüyordur, anlıyorum.

Ama AB umutları, çağdaşlık hayalleri, aydınlık beklentileri yıkılmış... Laik kimliği çöpe atılmış bir Türkiye’de kimse "kárlı" olamaz.

Batan gemide dans sürmez.

Sürdürülemez...