Başkent esnafının yüzünü Libyalı isyancılar güldürdü!

BAŞKENTİN en meşhur caddelerinden Tunus’ta arkadaşımla yürüyordum. Bir şeyler almak için Rixos oteline de oldukça yakın bir markete girdik...

Huyum kurusun, alışveriş esnasında muhabbet etmeyi severim..
Marketiye “İşler nasıl” dedim...
“Kötüydü ama Allah’a şükür Libyalılar tez imdadımıza yetişti” diye yanıtladı.
Esnafımızın ağzından Başkent’deki Libya gerçeğini aynen aktarıyorum:
Ağabey binlerce Libyalı Kaddafi muhalifi direnişçi Rixos’ta kalıyor. Rixos tıka basa Libyalı ile dolu... Ankara’daki bütün özel ve devlet hastaneleri bunların emrinde. Sorsan hepsi hasta, sorsan hepsinde kurşun yarası var... Ama marketten en çok aldıkları şey, sigara ve alkol... Ben böyle şey görmedim acayip de para harcıyorlar. Bunlara mal yetiştiremiyoruz, sipariş ardına sipariş verdik...
Gerçekten de markette bulunduğum kısa süre boyunca içeri bir çok Libyalı girip çıktı... Tunalı’da yürüdüğüm esnada, daha dikkatli gözlerle etrafa bakınmaya başladım. Hakikaten Libyalılar eşleriyle, çocuklarıyla Ankara’daydılar. Hepsinin de yüzleri gülüyordu..
Kimisi özgürce eğlence yerlerini geziyor, kimisi tedavi oluyor, bazıları ise lezzetli Türk yemeklerinin tadını çıkartıyordu... Ama hepsinin ortak özelliği soğuğun buz kestiği Ankara’nın sıcak ortamında mutluydular.
İşte o anda bir kez daha Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olmanın ve Büyük Atatürk’ün kıymetini anladım.
Engin BALIM

Tasarruflu lamba

KIRILAN tasarruflu lambanın yanından hemen uzaklaşın, 15 dakika sonra kırıkları süpürge-faraş ile temizleyip, ayrı bir naylon torbaya koyup, doğrudan sokaktaki çöp kutusuna atın.
Kırılan lamba parçalarını kesinlikle elektrikli süpürge ile temizlemeyin, zira lamba içindeki çok zehirli madde olan civa buharını diğer odalara da yaymış olursunuz.
Kırılan ampül parçalarına basan birinin ayağının ne hale geldiğini internete girin görürsünüz.
Hüseyin GÜRER

Bu inadına cami inşaatı değil mi

ÇAYYOLU Park caddesi nezih eğlence mekanlarının olduğu, birçok restoran ve kafenin, müzikli barların bulunduğu bir caddedir.
İnsanlar eğlenmek, stres atmak amacıyla bu mekanlara gelerek gönüllerince eğleniyorlar. Bu tip mekanlar dünyadaki bütün kentlerin vazgeçilmesidir çünkü insanların eğlenmeye de ihtiyaçları vardır. Ankara Çayyolu Yunusemre Camii Yaptırma Derneği, Park caddesinin göbeğinde lokanta ve barların hemen arkasındaki Maliye’ye ait araziyi bir şekilde alarak küçük bir cami inşaatına başlamış durumda. O bölge konut bölgesi değil, arka tarafı orman ön tarafı eğlence mekanları. Ayrıca hemen yakında Mevlana Camii adında son derece büyük ve güzel bir camii var. Bu durumda her köşebaşına bir camii yapmak doğru değil, hele alkollü mekanların yoğun olduğu bir yerin göbeğine camii yapma fikri son derece yersiz ve gereksiz.
Yazık değil mi o bölgede toprağa beton dökmeye?
Bu araziyi kim verdi bu derneğe? Ayrıca cemaati olmayacak ve atıl kalacak bir cami yaptırmak yazık günah değil mi? Sanırız sırf o bölgenin silüetinde cami olsun, alkollü mekanlar baskılansın düşüncesi ile yapılıyor.
Bu gereksiz inşaatın durdurulması ve o arazinin ağaçlandırılması gerekmektedir.
Dr. O.D.-ÇAYYOLU
Yazarın Tüm Yazıları