Başında kurşun tıp yolunda

BU yılki ilk dönem Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sınavının birincileri arasında en çok dikkat çeken isim, Adıyaman’ın Kahta ilçesinde okuyan 14 yaşındaki Derya Güven oldu. Bunun nedeni, kafasındaki kurşundu. 2011’de evinin bahçesinde yemek yerken kafasına ‘maganda kurşunu’ isabet etti. Çıkarılmasının zararlı olacağını söyleyen doktorlar kurşuna müdahale etmedi. Ancak Derya’nın takdir toplamasının tek nedeni bu değil. İki odalı evde soğuğa, ekonomik zorluklara rağmen ders çalışarak, sınavda 120 sorunun hepsini doğru yapıp, ilçedeki tek birinci oldu.

Türkiye Petrolleri Atatürk Ortaokulu 8’inci sınıf öğrencisi Derya Güven’in yaşadığı Adıyaman’ın Kahta ilçesindeydik. Evin iki odası var, birinde soba yanıyor, diğerinde ise Derya’nın çalışma masası bulunuyor. Kitap okumayı çok seven Derya’nın odasında Dan Brown, Stephen King eserleri göze çarpıyor. “Soğukta ders çalışmak zor olmuyor mu” diye sorduğumuzda, “Oluyor ama ne yapalım başka çare yok. Bazen televizyonu kapattırıyorum, sobalı odaya geçiyorum” diyor.

Kafasında bir kurşun olması Derya için dert değil. “Ne zararı, ne faydası var” diyor: “Annemi ‘Sakin ol’ diyerek yatıştırıyordum. Bir hafta yoğun bakımda kaldım. Tehlikeli diye ameliyat olmadım. Kurşun içeride kaldı. Ağustosta oldu olay, eylülde okula gittim. Arkadaşlarım çok şaşırdı. ‘Dokunsak kıpırdar, bir şey olur’ diyerek bana dokunamadılar. Hep uzaktan konuştular.”

Derya, olaydan sonra birkaç ay dışarı çıkamayınca çok kitap okumaya başladığını söylüyor. Öğretmenlerine göre sınavdaki en büyük başarı etkeni bu.

“HEPSİNİ YAPACAĞIM” DEDİM
Derya kendinden emin. Başarısının onu şaşırtmadığını anlatıyor: “Çok çalışıyordum, bir ara bunalmıştım, sınavdan sonra biraz ara verdim. Her gün arkadaşlarıma ‘Hepsini doğru yapacağım’ diyordum ve yaptım. Notlarım 5 ve 6’ncı sınıfta biraz daha düşüktü. Giderek yükseldi. TEOG var diye çok çalıştım. Günde 5-6 saat çalışıyorum. Kendime de 1-2 saat ayırıyorum. Kitap okuyorum, bilgisayarda oyun oynuyorum. Önceden de doktor olmak istiyordum. Kafama kurşun geldiğinde beyin cerrahı olmaya karar verdim. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi hedefim. Sınava hazırlananlar daha çok kitap okusun. Kimsenin bir farkı yok. Çalışan herkes yapabilir. Benim onlardan ne farkım var diye işe giriştim. Bu sayede de iyi bir puan yaptım.”

Derya’nın bir de mesajı var: “Silah sıkanlara izin verilmesin. Önlem alınsın.”

4’üncü sınıfa giden bir erkek kardeşi var. Babası engelli maaşı alıyor ve arada kardeşinin marangoz atölyesinde çalışıyor. Ev hanımı olan annesi, ellerinden geldiği kadar çocuklarına destek olduklarını belirterek, “Geçim kıt kanaat ama çok şükür kimseye muhtaç değiliz” diyor. Marangoz olan amca Tahsin Güven, “Yeter ki yeğenim okusun, elimden gelen desteği sağlayacağım. Kendi başarı hikâyesi” diye konuşuyor.

KİTAP TUTKUNU
Mehmet Yıldırım (Okul müdürü): Tüm öğrencilerimize eğitim danışmanı tahsis ettik. Aynısı Derya’ya da yapılıyor. Derya çok fazla kitap okuyor, bizim önerdiğimizden de fazla. Ona özel bir ilgi göstermedik.

Mehmet Karakaya (Beden Eğitimi Öğretmeni): Az hareket gerektiren etkinliklere yönlendirdik. Satranç, dart gibi… İki yıl satranç kursuna aldık. Çok iyi oynar. Beden eğitiminde elinden kitap düşmez.

BÖYLE ÇOK VAKA VAR
Prof. Dr. Murat Hancı ( İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi): Beyinde sorun çıkarmamak için bazen kurşun içeride bırakılabiliyor. Çünkü kurşun derindeyse oraya kadar bütün yolu yarıp gitmeniz gerekiyor. Bu nedenle bir şey yapılmamıştır. Kurşun ile yaşayan çok insan var. Bu, kişinin durumuna göre değişebilir.