Başına geldi!

BEŞİKTAŞ, erken yediği gole 10 dakika sonra karşılık verdi. İki gol arasındaki kısa zaman diliminde tribünlerden gelen desteğin bir anlamı olmalıydı.

Bu, Beşiktaş’a duyduğu inancın bir coşkusuydu.

Golle birlikte Beşiktaş’tan daha farklı ve etkili bir tempo bekliyordum. Aradığım farklılığı göremedim. Beklentilerim de bir- iki pozisyon ve bir kaç karambolle sınırlı kaldı.

Tello’nun oyuna el attığı anlarda... Ve Delgado’nun katılımıyla ortaklaşa geliştirdikleri ataklar dışında, Beşiktaş ilk 45 dakikada kollektif bir kükreyişe ulaşamadı.

Böyle bir ortamda geriden ve kanatlardan kopup gelecek sürpriz isimler skoru zorlayabilirdi.

Bu role de kimse soyunmadı Beşiktaş’ta. Savunmanın göbeği, Mehmet Yıldız korkusu ile ileri çıkmaktan çekindi. Serdar Kurtuluş ve İbrahim Üzülmez de bölgelerinde çakılı kalınca, Beşiktaş üretken bir oyun düzenine kavuşamadı.

Ve ilk 45 dakika böyle geçti. Açıkçası, tribünler aradığı tadı bulamadı Beşiktaş’ta!..

* * *

Devre arası soyunma odasında konuşulanları bilmiyorum. Ancak, Mustafa hocanın cesaret aşılayan sözlerini duyar gibiydim...

İkinci yarının hemen başında ve bir pozisyonda Beşiktaş’ın 8 adam ile rakip kaleye koştuğunu görünce anladım. Beşiktaş, korkularını ilk yarıda bırakmıştı.

Şimdi, madalyanın birde başka yönüne bakalım... Dün gece Bobo ve Nobre gibi iki hücum adamına yaratılan pozisyon sayısı sınırlıydı.

Yeni düzende Delgado’nun yüklendiği pozisyon, Arjantinliyi zaman zaman bu ikiliden uzaklaştırırken, yalnızlığa da itti.

Delgado, ikinci yarının belirli bir bölümünden sonra rakip kaleye daha yakın oynayarak skora asıldı.

Bilemiyorum, bu bir refleksten mi kaynaklandı, yoksa Denizli’den gelen bir istek miydi?

* * *

Beşiktaş, oyunun hemen başında yediği kolay golün faturasını fena ödedi.

Ve Zapotocny’nin bir anlık gafleti Beşiktaş’ın iki puanını alıp götürdü.

Sezon başından bu yana hep bir soruya yanıt aradım. Ve Zapotocny’nin, savunmanın göbeğinde Beşiktaş’ın başına beklenmedik işler açabileceğini ısrarla söyledim.

Gol sonrası Mustafa Denizli’nin sözlerini hatırladım. Ne demişti, Mustafa Denizli...

"Dikkat edin, güçlü bir rakiple oynuyoruz. Sivasspor canımızı acıtabilir."

Dediği gibi oldu. Beşiktaş’ın canı yandı. Ve geçen hafta Başkent’te yakaladığı havayı İnönü’de yitirdi Beşiktaş... Bir bakıma Hocamın aklına gelen, başına geldi!
Yazarın Tüm Yazıları