Başbakanımı buldum...

SAATİNİ "On bin dolar" diyerek küçültebildi, haberlere göre "saatçik"i cebine soktu...

Ama "gemicik" saklanacak gibi değil.

Boyu 100 metreden fazla, içine 400 TIR sığıyor ve kırmızı rengiyle öyle denizin ortasında duruyor.

"Gemiciği" görenler "Küçük Emrah"ı görmüş gibi oluyorlardır.

Anladığım kadarıyla Başbakan’ın her şeyi küçük:

Saatçik, gemicik, villacık, paracık...

Aldığı oy büyük:

Yüzde 48’in üzerinde.

*

Tarhan Erdem’
in şirketinin dünkü Radikal’de yayınlanan kamuoyu yoklamasına göre; yüzde 48... Allah’a şükretmeliyiz ki bu erdemli tarhana yoklamalar hiçbir zaman tutmuş değil.

Yine de AKP yüksek oy alır mı?..

Alır...

Çünkü; Tayyip Erdoğan’ın bu başarısı, demokrasinin iki önemli özelliğine dayanır.

Birincisi:

Demokrasilerde her toplum layık olduğu yönetimi mutlaka bulur.

Tayyip Erdoğan bu topluma göre bir "Başbakan"dır.

Demokrasi; sosyal yapıları ve kültürleri aşağı yukarı eşit insanların rejimidir.

Toplumun çoğunluğu zırcahilse... Büyük çoğunluk okumaz, görmez, düşünmez, sessiz, kaderci ise...

Bilinç-erdem kazanamaz.

Tayyip Erdoğan yine "Başbakan"dır.

*

Demokrasinin bu iki özelliği Erdoğan’a yarar...

Nasıl ki demokrasinin bu iki unsuru Demirel’i yedi kez geri getirdi... Nasıl ki Tansu Çiller’i, Mesut Yılmaz’ı, hatta Necmettin Erbakan’ı bu memlekete "Başbakan" yaptı...

Nasıl ki bu toplum elli senedir; ABD’ye göbek bağı olmayan, sermayeye hizmet etmeyen, ailesi, çocukları, yeğenleri, bakanları kire-pasa karışmamış bir tek "Başbakan" bulamadıysa...

Öyle...

Böyle bir toplumla demokrasinin buluştuğu yerdeki, kaçınılmaz acı gerçektir bu:

Erdoğan yine "Başbakan"dır...

Ve ben "Başbakanımı" buldum sayılır...
Yazarın Tüm Yazıları