Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş:

Güncelleme Tarihi:

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş:
Oluşturulma Tarihi: Mart 19, 2016 16:09

- "Terör örgütlerine vereceğimiz en önemli cevap, bizim millet olarak kenetlenmemizdir. Milli birlik ve beraberlik şuuru içerisinde hareket etmemizdir"- "Terör şebekelerinin bu anlamda hareketlenmesine birilerinin lojistik destek verdiği, birilerinin siyasi destek verdikleri, birilerinin hatta ekonomik destekler sağladıkları, silah destekleri sağladıkları açık bir şekilde görülüyor. Öncelikli olarak terör saldırılarına en ufak bir şekilde kim ne şekilde destek verdiyse, en az onlar da teröristler kadar suçludurlar. Herkesin burada net, açık, şeffaf olması lazım"- "Çok hassas bir dönemden geçiyoruz. HDP'ye de büyük sorumluluklar düşüyor. HDP, demokratik olarak milletin oylarını almış, 5 milyona yakın vatandaşımızı temsil ederek parlamentoya gelmiş bir siyasi parti. HDP'nin yetkililerinden de bu milletin beklentisi, kendilerine oy veren seçmenlerinin de beklentisi, bu ve benzeri terör saldırılarını bütün yürekleriyle, bütün benlikleriyle lanetlemeleridir. Dil ucuyla değil, yürekten teröre, insanlarımıza hayatı zehir eden, Türkiye'nin üzerine bir kabus gibi çöken bu terör illeti, bu şiddet sarmalından Türkiye'nin kurtulması için HDP'nin de politik olarak bu dili kullanmak mecburiyeti vardır"

Haberin Devamı

ORDU (AA) - Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, "Terör örgütlerine vereceğimiz en önemli cevap, bizim millet olarak kenetlenmemizdir. Milli birlik ve beraberlik şuuru içerisinde hareket etmemizdir." dedi.

Kurtulmuş, bir otelde gazetecilere yaptığı açıklamada, Beyoğlu'ndaki terör saldırısı nedeniyle tüm millete başsağlığı dileklerini ileterek, "Bir kere daha Türkiye hain, kahpe, sinsi bir terör saldırısıyla karşı karşıya kaldı. Bu saldırının, bir kez daha ifade etmek isteriz ki muhatabı bütün milletimizdir. Ayrıca burada yabancı misafirlerimizin de yaralandığını biliyoruz. Dolayısıyla bu saldırının esas hedefi bütün insanlıktır. Lanetliyoruz, kınıyoruz ve gerçekten bütün bu nefret dalgasını oluşturanların, sadece o bombayı patlatanların değil, o bombayı patlattıranları, onların arkasındaki karanlık odakları, onların arkasındaki terör tüccarlarını da bütün kalbimizle, bütün benliğimizle lanetliyoruz." diye konuştu.

Haberin Devamı

Terörün, Türkiye'yi bu anlamda bir karamsarlık ortamına itmek istediğine dikkati çeken Kurtulmuş, "Terör halkımızı, buraya gelecek olan yabancı misafirlerimizi bir korku çemberinin, fanusun içerisine almaya çalışıyor ve bizim de bu olaylar karşısında bunları kanıksamamızı hem korkmamızı hem de bunları kanıksamamızı istiyor. Aksine biz korkmayacağız, yılmayacağız ve kanıksamayacağız. Dolayısıyla, terör örgütlerine vereceğimiz en önemli cevap, bizim millet olarak kenetlenmemizdir. Milli birlik ve beraberlik şuuru içerisinde hareket etmemizdir" ifadesini kullandı.

Kurtulmuş, terörün artık uluslararası bir network, küresel bir tehdit haline geldiğini vurgulayarak, şu değerlendirmede bulundu:

"Paris'in göbeğinde de eş zamanlı olarak 8 saldırıyı yapabiliyor. Amerika Birleşik Devletleri'nin merkezinde de Londra'da da Madrid'de de İstanbul'da da Ankara'da da bu saldırılarını sürdürebiliyor. Dolayısıyla, bu terör şebekelerinin bu anlamda hareketlenmesine maalesef birilerinin lojistik destek verdiği, birilerinin siyasi destek verdikleri, birilerinin hatta ekonomik destekler sağladıkları, silah destekleri sağladıkları açık bir şekilde görülüyor. Öncelikli olarak terör saldırılarına en ufak bir şekilde kim ne şekilde destek verdiyse en az onlar da teröristler kadar suçludurlar. Herkesin burada net, açık, şeffaf olması lazım."

Haberin Devamı

- "Terör örgütlerinin hepsi, isimleri ne olursa olsun canidir"

"Terörün iyisi, kötüsü, teröristin bize yarayanı, ötekisine yarayanı olmaz" ifadesini kullanan Numan Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Terör örgütlerinin hepsi, isimleri ne olursa olsun canidir, insanlık düşmanıdır, barbardır. Bunlara karşı destek olan, göz yumanlar da aynı şekilde suçlanmayı hak eden gruplardır, unsurlardır. Dolayısıyla burada önce kendi içimizde millet olarak milli dayanışma içerisinde hareket edeceğiz. Siyasi görüşlerimiz farklı olabilir, yaşam tarzlarımız farklı olabilir ama sonuç itibariyle kim, hangi siyasi görüşe, hangi yaşam tarzına ait olursa olsun, kendisini hangi toplumsal grubun içerisinde görüyor olursa olsun hepimizi bütün benliğimizle, yüreğimizden çıkan bütün cesaretimizle avazımız çıktığımız kadar 'teröre lanet' diye bağırabilmeliyiz. Terörü lanetleyebilmeliyiz ve sadece lanetlemek değil, bununla birlikte onlar bizim kardeşliğimizi, dostluğumuzu, birliğimizi mi bozmak istiyorlar? Biz de 'inadına birlik, inadına kardeşlik' diyerek bu şer şebekelerine karşı, bu şiddet odaklarına karşı varlığımızı ortaya koyabilmemiz lazım."

Haberin Devamı

Herkesi ortak bir ses çıkarmaya davet eden Kurtulmuş, "Parlamentodaki bütün siyasi partiler, bu anlamda sorumluluk içerisindedirler. Biz bütün gücümüzle bu terör olaylarını önlemek için gerekli her türlü en ufak detayı dahi, ondan da istifade ederek önlemek için gayret sarf ediyoruz. Bu anlamda siyasetin, milletimizin birlik ve beraberlik içerisinde olması ve ortak bir şuurla hareket etmesi lazım." dedi.

- "İnşallah hep beraber bu zor günleri aşacağız"

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Ayrıca dünyaya da bir kere daha ifade ediyoruz, dostlarımız, Türkiye ile dost olduğunu ifade edenler, Türkiye ile aynı küresel değerleri benimsediklerini ifade edenlerden de beklentimiz şudur ki bu terör örgütlerinin ismini ne olursa olsun, niteliği, mahiyeti ne olursa olsun herkes bu şiddet saldırıları karşısında Türkiye'nin yanında yer almalıdır. 'Ama'sız, 'fakat'sız şu şekilde, bu şekilde hiçbir mazeret üretmeden herkesin Türkiye'nin yanında yer almasını temenni ediyoruz. İnşallah hep beraber bu zor günleri aşacağız. Onlar Türkiye'nin içine kapanmasını istiyorlar, halkın korkmasını istiyorlar, terörle birlikte alışmasını istiyorlar. Bunlara dediğim gibi, teslim olmayacağız." diye konuştu.

Haberin Devamı

"Devletin de hükümetin de terörle mücadelede güç kaybına uğramasını istiyorlar, tereddüt geçirmesini istiyorlar" diyen Numan Kurtulmuş, sözlerine şöyle devam etti:

"Devletin ve hükümetin Türkiye'nin siyasi ve iktisadi gelişme noktasında atacağı adımları atamaz hale gelmesini istiyorlar. Biz bunların hiçbirisine meydan vermeyeceğiz. İçeride dirlik ve birlik içerisinde millet olarak kenetlenmiş bir şekilde dışarıdaki dostlarımızın yanımızda olduğunu görerek yolumuza devam edeceğiz. Aynı şekilde de hükümet olarak bu anlamda hiç bir şekilde ne terörle mücadelede geri adım atacağız ne de memleketimizin iktisadi, siyasi kalkınmasını sağlayacak adımları atmakta bir an için tereddüt etmeyeceğiz."

Haberin Devamı

Kurtulmuş, herkesin sorumluluğunun bulunduğunu anımsatarak, şunları kaydetti:

"Sorumluk 78 milyonundur, bütün kurum ve kuruluşlarımızla birlikte bu sorumluluğu taşıyoruz. Herkes sınava tabi tutuluyor, herkes söylediği sözler, yaptığı işler, ortaya koyduğu fiiller dolayısıyla büyük bir sınava tabi tutuluyor. Bunun içerisine, Türkiye'deki 78 milyonumuzu kattığım gibi, buradaki başta hükümet olmak üzere bütün siyasi kadroları işin içerisine kattığım gibi, uluslararası alanda da söz söyleyen bütün uluslararası camiayı da işin içerisine katıyorum. Terör örgütlerini şu ya da bu şekilde destekleyenlerin artık ne tür küresel tehdit oluşturduklarının farkına varması lazım ve herkesin de DAEŞ'inden Boko Haram'ına kadar, PKK'sından PYD'sine kadar dünyanın neresinde terör örgütü varsa ve kimi muhatap alıyorsa ona karşı uyanık olmaya ve ona karşı sesli bir şekilde karşı çıkmaya davet ediyorum. Biz bütün dostlarımızdan gösterecekleri bu tavrı bekliyoruz. Milletimiz Allah'a çok şükür güzel bir sınav veriyor. Daha da diri, daha da canlı şekilde bu örgütlerin istediklerine asla boyun eğmeyeceğiz, yılmayacağız. Dayanışma içerisinde kol kola hep birlikte bu mücadeleyi sürdüreceğiz."

Bir gazetecinin, "Bugün ilk toplantınızda HDP'ye ilişkin yaptığınız açıklamayı tekrarlar mısınız" sözleri üzerine Numan Kurtulmuş, şu görüşlerini paylaştı:

"Çok hassas bir dönemden geçiyoruz. Ben özellikle toplantıda da ifade ettim, müsaadenizle bir kere daha ifade edeyim. HDP'ye de büyük sorumluluklar düşüyor. HDP, demokratik olarak milletin oylarını almış, 5 milyona yakın vatandaşımızı temsil ederek parlamentoya gelmiş bir siyasi parti. HDP'nin yetkililerinden de bu milletin beklentisi, kendilerine oy veren seçmenlerinin de beklentisi, bu ve benzeri terör saldırılarını bütün yürekleriyle, bütün benlikleriyle lanetlemeleridir. Dil ucuyla değil, yürekten teröre, insanlarımıza hayatı zehir eden, Türkiye'nin üzerine bir kabus gibi çöken bu terör illeti, bu şiddet sarmalından Türkiye'nin kurtulması için HDP'nin de politik olarak bu dili kullanmak mecburiyeti vardır. Onlar da bu sınavın içerisindeler. 'Evet lanetliyoruz, terörle, şiddetle bir yere varılmaz. Bunu yapanlar, yaptıranlar kimlerse elleri kırılsın' demek mecburiyetindedirler. Diğer bütün siyasi partilerin demek durumunda olduğu gibi. Dolayısıyla burada HDP'li siyasetçilerin de önemli bir sorumluluk altında olduğunu bir kere daha ifade etmeyi borç biliyorum."

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!