Başbakan konusunda medyaya bir öneri

BAŞBAKAN, Malezya’ya uçmadan önce düzenlediği basın toplantısında yine bildiğimiz kişiliğini sergiledi.

Öfkeli, hırçın ve en kötüsü de hoşgörüsüzdü.

Yine gazeteci arkadaşlarımızı 70 milyonun önünde azarladı.

Başbakan bunu hep yapıyor.

Benim yorumum, kendisi her fırsatta medyayı halkın gözünde küçük düşürmeyi amaçlıyor.

Bir arkadaşımızın PKK ile ilgili sorusunu "vatana ihanet" olarak tanımladı.

Bir başbakan düşünün, onun söylediklerini kamuoyuna duyurmak için gece gündüz çalışan muhabirleri vatana ihanetle suçlayabiliyor.

Bundan yıllarca önce Demokrat Parti iktidarının başbakanı Menderes’in de benzer tutumlarına karşı gazeteler aralarında bir karar almışlardı.

Karar şuydu:

"Gazeteler (O zamanlar TV’ler yoktu) Adnan Menderes’in adını kullanmayacaklar, kendisinden sadece başbakan diye bahsedeceklerdi."

İktidar yanlısı besleme gazeteler dışındaki bütün basın kuruluşları bu kararı uyguladı.

Menderes bu protestoya ancak bir ay dayanabildi.

Basınla ilişkilerine özen göstermek, gazetecilere saygılı ve kibar davranmak zorunda kaldı.

Bence medya kuruluşları benzer bir karar almalı.

Başbakan medyaya hakaret etmemeyi öğrenene kadar, Başbakan’ın adını haberlerde, köşe yazılarında kullanmamalı.

Veya kendisine hiç soru sorulmamalı.

* * *

Başbakan medyaya sadece fırça atmakla da kalmıyor.

Kendisini eleştiren, karikatürünü çizen yazar çizer takımına sürekli davalar açıyor.

Onlardan binlerce YTL tazminat istiyor.

En son Leman Dergisi çizeri Mehmet Çağçağ’dan kendisini kene olarak çizdiği için 25 bin YTL manevi tazminat talep ediyor.

Mizaha kızmak, olgunlaşmamış, hoşgörüsüz insanların işidir.

Çünkü mizah, alay değildir.

Demokratik toplumlarda mizahın ince bir kültür ve zeká ürünü olduğu bilinir.

O nedenle de mizahi eleştiriler hoşgörüyle karşılanır.

Ben bugüne kadar Batılı liderlerden bir tekinin bile karikatürünü yapan çizer hakkında dava açtığını duymadım.

Leman’ın Yazı İşleri Müdürü Zafer Aknar’ın Başbakan’a yanıtı bir öğreti gibi:

"Mizah yapısı itibarıyla muhaliftir. Eğer bunu ideolojik tavır olarak görüyorsa Leman’ı okusun, Deniz Baykal için neler yaptığımızı görsün."

* * *


Aynı basın toplantısında Başbakan’ın Ordu’daki olaylı fındık mitingine de çok kızdığını anladık.

AKP hükümeti belli ki Fiskobirlik’i yiyecek.

O kurumu kendi yandaşlarına teslim edecek.

O zaman, "Fiskobirlik özerk bir kurum, biz onun işine karışamayız. Paranızı gidip oradan alın" diyecek mi?

Yoksa şimdi üreticilerden esirgediği kredilerin önünü açıp Fiskobirlik’i seçim kozu olarak mı kullanacak?

Hiç kuşkunuz olmasın, aynen böyle yapacak.

Çünkü Başbakan her yeri, her kurumu fethetmek istiyor.

Kendisi ve partisi "liberal demokrat!" ya...
Yazarın Tüm Yazıları