Güncelleme Tarihi:
YEŞEREN UMUTLAR (Hakan Ünsal - Hürriyet)
Podolski yine iyi oynamadı ama gol atarak takımına puan kazandıran adam oldu. Muslera yine büyük kaleci olduğunu gösterdi. Umut, bildiğimiz gibi. Girdi, işini yaptı ve golünü attı. Burak'ın olmadığı her maçta gol atan Umut sadece Astana'yı boş geçti. Galatasaray çok iyi oynamadı ama deplasmanda ve Başakşehir'e karşı doğru oyunu oynadı.
3 PUAN MUSLERA'YA (Kanat Atkaya - Hürriyet)
20. dakikadan sonra ufak da olsa hayat belirtisi göstermeye başladı sarı kırmızılı ekip. Bu 'butik atak', birkaç pozisyonumsu, biraz yanlış vuruş seçimiyle de osa varlığını hissettirdi en azından. Bu sırada büyük takım görmüş geçirmiş Bekir, Emre, Ferhat gibi deneyimli futbolcularıyla Başakşehir de etkili akınlar geliştirdi elbette. Ancak maç boyu kusursuz bir performans sergileyen Muslera, "Tokum abi, yemeyeceğim bugün" günündeydi.
HAYDİ ŞİMDİ BÜTÜN ELLER HAVAYA (Erman Toroğlu - Sabah)
Maçın kırılma noktası Podolski'nin kolla düzelterek attığı gol! Orta hakemin de yeri güzel, pozisyonu görebiliyor. Çizgi hakemi de görebileceği yerde duruyor. Yardımcı hakem bile görebilirdi olduğu yerden! İşte öyle bir pozisyondu. Hani bir şarkı var ya, "Haydi şimdi bütün eller havaya"... O şarkıyı çalın, bir de Podolski'nin golünü oynatın, çok zevkli bir "sahte gol futbol şovu" olur.
AVCI'DAN BÜYÜK HATA (Ömer Üründül - Sabah)
Maçın gidişatı Galatasaray için umut verici değildi. Bu sırada birden sahneye Abdullah Avcı çıktı. Bu kadar takımını tanıyan ve böylesine deneyimli bir hoca, inanılmaz bir teknik adam yanlışı yaptı. Hiç çıkmayacak iki futbolcuyu birden oyundan aldı. Mehmet Batdal ve Badji... Üstelik de skorda denge varken ve maçın kontrolü ellerindeyken.
HAKEMLE KAZANDILAR (Serhat Ulueren - Vatan)
Bu galibiyet kesinlikle tecrübesiz hakem Serkan Tokat’ın süzemediği pozisyon sonrası Podolski’nin elle kontrolü ve güzel vuruşuyla geldi. Hakem eli görseydi G.Saray belki yine kazanabilirdi ama kazanmak adına yine futbol olarak sınıfı geçemedi sarı-kırmızılılar. Hakem art niyetli değildi ama o golü Başakşehir atmış olsaydı o kolla oynamayı görürdü. Yazık değil mi Başakşehir’e.
SPOR TOTO KAOS LİGİ (Uğur Meleke - Milliyet)
Aslında Başakşehir Stadı’na kadar zahmet eden birkaç bin seyirci, hayatlarından çalınan 90 dakikayı sahadakilerden talep etseler haklıdır diyeceğim ama... Her sezon 306 maçın en az yarısı bu tatta geçiyor, lâkin hâlâ bu ligin adı “Spor Toto Süper Lig”! Oysa bu tempodaki maçlar ve bu tatsız tuzsuz futbolla bu ligin adı olsa olsa Spor Toto kaos ligi, ya da Spor Toto faul ligi olabilir.
ALTINDAN DA DEĞERLİ (Mehmet Demirkol - Fanatik)
Başakşehir’in Astana’nın 2. yarıda oynadığı oyunu kopyalamasına da gerek yoktu. Zira Başakişehir’in de Büyükşehir Belediye döneminden bu yana oynadığı oyun buna yatkın hatta ötesine geçen bir sistemdi. Bunun üzerine Hamza hoca, Sinan ve Yasin’i 2 kanatta tutup, Podolski’yi de asla yapamayacağı tek santrfor pozisyonuna koyunca, iş kağıt üzerinde iyice zorlaştı. Fakat şanslıydı. Abdullah Avcı belki de sezon başından bu yana süregelen formsuzluğun da etkisiyle oyun merkezini geriye çekti.
KURTARICI MELEK (Feyyaz Uçar - Fanatik)
Muslera, Cim Bom’a Tanrı’dan bir melek. Podolski çift santrfor ya da forvet arkası oynayabilir. Fakat tek oynaması çok zor. Topu hep ayağına bekliyor. Tek forvet boş koşu yapmayı gerektirir. Duvar olmaya, önde pres yapmaya mecbur kılar. Umut’un girmesiyle Podolski’nin performansı arttı. Kolluk kuvvetiyle de olsa, golünü attı. Hakemlerin bu pozisyonu süzememesi çok garip. Halı sahada bile oynamışlığı olan, bu top kontrolündeki tuhaflığı hisseder.