Barış zamanı...

Güncelleme Tarihi:

Barış zamanı...
Oluşturulma Tarihi: Mart 12, 1999 00:00

Sanlı KAPTAN
Haberin Devamı

Kulak tribündeyken oyuna konsantre olamaz, istediğini yapamazsın. Ayaklarına hükmedemezsin. Toptan kaçar, sorumluluk yüklenmezsin. Beşiktaşlı futbolcular dün, ‘‘Ya elenirsek’’ korkusunu sürekli yüreklerinde hissederek oynadılar.

Stresten kaskatıydılar. Böylesine koşullara karşın aslanlar gibi boğuştular. Hiçbir futbolcuya bu maç için benden tek yergi yok. Hepsine birer kocaman aferin. İyi niyetle koştular, savaştılar. Finale yükselmek için tüm güçleriyle mücadele ettiler.

ALINLARINDAN ÖPÜYORUM

Gerçekten zor, çok zor bir geceydi. Böyle bir gecede, Beşiktaş'ın finale yükselmesini ben ayağa kalkarak alkışlıyor ve futbolcuları teker teker alınlarından öpüyorum. Zoru, çok zoru başardılar. Futbol kalitesi elbette istenen düzeyde değildi. Bunu da beklemek zaten insafsızlık olurdu. Fevzi oyunun kaderini belirleyen adamdı. 34. dakikada inanılmaz bir kurtarış yaparak, Beşiktaş'ı hayata döndürdü. Defans oyuncuları son derece dikkatliydiler. Kalelerini cansiperane korudular. Yasin'in golü mükemmeldi. Bu çocukta ısrar etmek gerekir. Nihat da kulübede unutulmamalı.

Ertuğrul iyi oynamadı ama bir boğa gibi her yere saldırdı. Golünü de attı. Aslında saldırmayan, kendisini parçalamayan, Beşiktaş'ta tek kişi yoktu. Futbolcu yüreğini ortaya koydu, koştu, oynadı ve finale yükseldi. Şimdi sıra taraftarla futbolcunun barışmasına geldi. Evet, bu barış bir an önce sağlanmalı. Yoksa, hem taraftar, hem futbolcu üzülür, sonunda da kaybeden Beşiktaş olur. Haydi kucaklaşın artık.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!