Banka gibi banka değiliz

Güncelleme Tarihi:

Banka gibi banka değiliz
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 19, 2016 12:04

Türkiye’de 5.450 çalışanı bulunan ING Bank, modern dekorasyonu, esnek çalışma saatleri, evden çalışma imkanlarıyla klasik banka algısını yıkıyor. Genç yetenekleri çekmek için kültürel bir dönüşüm geçirdiklerini söyleyen ING Bank İK Genel Müdür Yardımcısı Seçil Refik, “Biz aslında banka gibi bir banka değiliz” diyor.

Haberin Devamı

Banka gibi banka değiliz
ING Bank’ın Maslak’taki genel merkezine girince kendinizi bir bankada değil de bir bilişim, teknoloji şirketindeymiş gibi hissediyorsunuz. Burada bankalarda görmeye alışık olduğumuz o klasik, takım elbiseli çalışanlar yok, herkes serbest giyinmiş, üstelik rengarenk.. Ofislerin dekorasyonları, ortak kullanılan masalar, küçük toplantı odaları, hatta ofis katlarında yer alan scooter’lar, bisikletler ve legolarla burası bildiğimiz bankalardan çok farklı. ING Bank İK Genel Müdür Yardımcısı Seçil Refik’e “Burası hiç bankaya benzemiyor” dediğimizde ING Bank’ın bir kültürel transformasyon geçirdiğini söylüyor.

Banka sadece fiziki olarak değil, esnek çalışma saatleri, evden çalışma gibi uygulamalarıyla da fark yaratıyor. Seçil Refik ile bankanın kültürel dönüşümünü konuştuk.Son yıllarda yeni mezunların bankacılığa olan ilgisi çok azaldı.

Siz bunu değiştirmek için ne zamandır çalışıyorsunuz?
ING International Talent Programme (IITP) diye bir programımız var bizim. 6-7 üniversiteden gençler katılabiliyor. Çok ciddi bir elemeden ve değerlendirmeden geçiyorlar. Yurtdışında eğitim alıyorlar, 3 ayrı rotasyona tabi tutuluyorlar. Sonra kendi alanlarında yurtdışında 1 yıl çalışıyorlar. Ardından isterlerse yurtdışında isterlerse Türkiye’de devam ediyorlar. Toplamda 34 IITP çalışanımız var, bu hafta da 15 kişi işe başladı. Biz bu programı 4 yıldır yapıyoruz. Çocuklara neden ING’yi seçtiniz diye sorduğumuzda yüzde 70’i ‘bankacılığı düşünmüyordum’ diyor. Bizim IITP’yi çıkarma sebebimiz de bu zaten, gençler artık finans sektörünü cazip bulmuyorlar. Bunu nasıl arttırabiliriz diye başladık hikayemize 4 yıl önce. Yurtdışı kariyer imkanı genç yetenekleri çekmek için önemli bir ayrıcalık...Evet, şimdi şubelerden de çalışanları yurtdışına göndermek için fırsat kolluyoruz, orada lokal dil önemli. Bir de bugün şubelere sorunca çok insan da el kaldırmıyor, ama bu sene bitmeden bir kişiyi göndermek istiyoruz.

Neden bankacılık gençler arasında cazibesini bu kadar yitirdi?
Nedenlerini sorduğumuzda hepsi aynı şeyi söylüyor; çok hiyerarşik, çok bürokratik, resmi, sıkıcı diyorlar. İçeride çalışıp ayrılanlar da çok silolaşma var diyor. Tüm bunları önümüzde koyduk ve ‘eski köye yeni adet getireceğiz’ dedik, çok ciddi bir kültürel transformasyonel dönüşüme geçtik, aslında bir bankanın banka olmayan bir banka gibi davranma dönüşümü. Biz aslında banka gibi bir banka değiliz. En başta hiyerarşi olmamalı dedik, bizim bankamızdaki kadar başka hiçbir bankada tüm seviyelerdeki insanların birbirine ulaşılabilir olma, birbirinin işi dinleme, çözme güdüsü gelişmiş olamaz. Intranetimizden isteyen herkes açık pozisyonlara başvurabiliyor. 2 sene önce kıyafet yönetmeliğini kaldırdık.

Sadece genel merkezde mi?
Şubelere de sorduk ‘biz kendimizi böyle daha rahat hissediyoruz’ dediler. Daha önce bir bankada 1.5 ay çalışmış bir çalışanımıza, neden çıktığını sorduğumuzda “kravat nefesimi kesiyordu, hareket edemiyordum” dedi. Bunlar çalışanların hayatında çok büyük fark yaratan özgürlükler. Biz sektörde bu sıkıcı, formal algısını kırmak için elimizden gelen herşeyi yapacağız. Katları renove ediyoruz, yıl sonuna kadar devam edecek. Bisikletler, scoter, legolar var, tüm yaptığımız beyindeki özgürlük, bariyerlerden uzak çalışma ortamını stimüle etmek. Turuncu beyaz, büyük masalarda kişilere verilmiş yerler yok. Sabah geldiğinizde istediğiniz yerden çalışabilirsiniz, kubikler yok, çünkü biz bu kültürel transformasyonda, bu silolaşma mantığını tamamen kırmak istiyoruz. Burada hedef müşteri memnuniyeti, o zaman tüm birimler birlikte çalışmalı... Masaların sebebi bu. 

Esnek çalışma saatleri var mı burada?
Evet, mesela 07.00’de gelen birisi 16.00’da çıkabilir. 10.00’da başlıyorsa da 19.00’a kadar kalabiliyor. Haftada bir gün de mobil çalışma imkanı var, isteyen herkes evden, kafeden çalışabilir. Çalışanların karne günü ve okulun ilk günü izni var. Esnek çalışma, evden çalışma, rahat giyim gibi tüm bu uygulamaları Flexing adı altında topladık. Şimdi de sabbatical’ı (kariyer molası) başlatacağız, isteyen tüm çalışanlar başvurabilecek, 1 aydan 3 aya kadar ve ücretli olarak sabbatical izne ayrılabilecek çalışanlar. Tek şart bize ulvi bir amaçla gelmeliler. Bu bir gönüllülük projesi olabilir, çok farklı kişisel bir gelişim olabilir. Ağırlıklı gençlere fayda sağlayacağını düşünüyorum sabbatical’ın. 

Kadın çalışan oranınız ne, genelde ve üst yönetimde?
Yüzde 54’ü kadın. Üst yönetimde yüzde 33. 

Kadın istihdamı için neler yapıyorsunuz?
Biz Birleşmiş Milletler Kadını Güçlendirme İlkeleri’nin imzalayıcılarından biriyiz. Aynı zamanda Mor Çatı’nın bağışçılarındanız. YenidenBiz ile birlikte çalışıyoruz. Şubelerdeki kadın erkek oranlarımıza bakıyoruz, kadın erkek oranını dengelemeye çalışıyoruz, yüzde 80 kadınsa ona da müdahale ediyoruz. Karadeniz’de bir şubede 8 çalışanın 1’i erkekti hemen iki kadını alıp başka şubelere yerleştirdik. 290 şubemiz arasında yüzde 40’a yüzde 60 oranından farklı olan 14 şube tespit ettik, o şubelerde dengeyi sağlamak için rotasyon yapıyoruz. 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!