Bandırma Belediyesi'nde davullu zurnalı toplu iş sözleşmesi

Güncelleme Tarihi:

Bandırma Belediyesinde davullu zurnalı toplu iş sözleşmesi
Oluşturulma Tarihi: Aralık 22, 2017 21:50

Bandırma Belediyesi'nde davullu zurnalı toplu iş sözleşmesi

Haberin Devamı

Erdem ÖZCAN-Tufan DALGIÇ /BANDIRMA (Balıkesir), (DHA) - BALIKESİR'in Bandırma
ilçesinde belediye, 305 taşeron işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmesini Genel İş Sendikası ile
törenle imzaladı.
İmza törenine Bandırma Belediye Başkanı Dursun Mirza, DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Genel İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan, Genel İş Sendikası Balıkesir Şube Başkanı Hüseyin Hilmi Ovalı ile taşeron işçiler katıldı. Tören öncesi taşeron işçiler Barış Manço Kültür Merkezinde Kani Beko ve Dursun Mirza’yı davul, zurna ile karşılayıp, birlikte oyunlar oynadı.
Genel İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan, halkın taleplerini meydanlardan
haykırmaya devam edeceklerini ifade ederek, taşeron işçiye kadro konusunda
açıklamalarda bulundu. Konunun bir yılan hikâyesine dönüştüğünü söyleyen Çalışkan, "Taşerona kadroyu biz daha önce talep ettiğimiz gibi yine ediyoruz. Ayrımsız, amasız, fakatsız. Ayrımsız anaların ak sütü gibi helal olan kadroyu talep ediyoruz. Kamuda çalışan 850 bin işçiye kadro uygulaması dendi. 850 bin işçinin 450 binine merkezi bütçeli, 657 sayılı yasanın 4/B bendinde istihdam edileceği, yani kadro verileceği söylendi. Diğer 400 ve dışında kalanlara ama belediye işçisine kadronun verilmediğini, bütün bu beklentimizin boşa çıktığını gördük. Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı. Bir defa bu arkadaşlarımızın hepsi kamuya hizmet ediyor. Kadro verilmesi için belediyelerdeki norm kadronun kalkması lazım. Biz aldatmacaya karşıyız” dedi.
'SENDİKALAŞMA İÇİN ÖZEL ÇABA HARCANDI'
Belediye Başkanı Dursun Mirza ise, taşeron ile toplu iş sözleşmesi imzaladıkları için mutlu olduklarını belirtti. Mirza, "“Emek en yüce değerdir diyen bir siyasi partinin temsilcisi olmaktan, Cumhuriyet Halk Parti'nin üyesi olmaktan da gurur duyuyorum. Bizler bireyin özgür olduğu ülke istiyoruz. Toplumun örgütlü olduğu bir ülke istiyoruz, devletin demokratik olduğu bir ülke istiyoruz. Gelirin artığı ve hakça paylaşıldığı bir ülke istiyoruz” dedi.
Konuşmasında belediyede çalışan taşeron işçilerin asgari ücretin yüzde 50 fazlası maaş aldığını hatırlatan Mirza, “Taşeron işçilerin sendikalı olması konusunda da özel çaba harcadık. Bunu gerçekleştirdiğimize inanıyorum, üye olmayan arkadaş varsa yarın onlar da üye olsunlar. Şimdi de Genel İş Sendikası ile toplu iş sözleşmesi imzalıyoruz. Bu Balıkesir'de ilk olacak sizlere hayırlı uğurlu olsun” diye konuştu.
Başkan Mirza ayrıca, toplu iş sözleşmesinin taşeron işçiye kazandırdığı haklar konusunda da bilgi verdi.
'2002 ÖNCESİ İŞÇİLER, KADROLUYDU'
DİSK Genel Başkanı Kani Beko da, ayrımsız ve şartsız bir şekilde taşerona kadro isteklerini yinelerken, Ak Parti’yi eleştirdi. Beko “Bir dönemler biz, özel şirketler de kamuda kadroluyduk. 2002 yılında AKP hükümeti kamu yönetimi temel kanunu çıkardığı dönem, Tekel'de, şeker fabrikalarında ve Sümerbank fabrikalarındaki önce kadrolu olan arkadaşlarımız işsizler ordusuna gönderildi. Daha sonra Türk Hava Yolları, deniz yolları, karayolları derken Ulusal Kurtuluş Savaşı sonrası bizim dedelerimizin, babalarımızın bizim Kale dediğimiz bu güzelim iş yerlerinde biz sendikalıydık, 4 ikramiyemiz vardı. İnsan olmaktan kaynaklı temel ihtiyaçlarımızı giderebilecek bir de maaşımız var. Bugüne geldiğimizde Ulusal Kurtuluş Savaşı sonrası bizim kale dediğimiz az önce saydığım bu işyerleri, arsa fiyatına uluslararası sermaye satıldı” dedi.
Türkiye’de 7 milyona yakın işsiz olduğunu söyleyen Beko, işsizlerin 1 milyonunun üniversite mezunu olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Bugün ülkemiz 15 ülke ile ilişkileri bozuk olduğundan dolayı ihracat yapamaz hale geldi. 52 ülke ile küsüz. Bu 52 ülke ile de ihracat yapamadığımızdan dolayı fabrikalarda istihdam daralması var. İstihdam daralması demek, işsizlik demek. 2016 istatistiklerine baktığımızda Türkiye’nin yaptığı ihracat 150 milyarın biraz üzerinde, ithalat 300 milyarın üzerinde. Cari açık hala 100 milyarın üzerinde. Cari açık demek, işsizlik, açılık ve üretimden kopmuş bir Türkiye’dir. Yani biz ithalatın yüzde 25’ini kıssak 1 ay içinde 1 milyon işsize iş bulabiliriz. Bu gidiş, gidiş değil. Bu gidiş fireni patlamış TIR'a benzer. Dilerim 80 milyona zarar vermeden, umarım bu gidiş 2019’da bir uçurumdan aşağı devrilir ve biz bundan kurutuluruz diye düşünüyorum arkadaşlar.”

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!