Bana komplo kurup sevdiğimden ayırdılar

Güzin Ablacığım bu sana üçüncü yazışım. Biliyorum çok mektup alıyorsun ama yalvarırım bana da cevap yaz.

Ben 31 yaşında bir erkeğim. Birini çok ama çok sevdim. Uğruna dinimi değiştirdim ve Müslüman oldum. Ailemden vazgeçtim ve Almanya’ya kaçtım onu unutmak için. Ama yapamadım geri döndüm Türkiye’ye. Bu yaşıma kadar tek sevdiğim kızdı o. İlk görüşte aşık oldum. Hayatıma çok kız girdi, çıktı ama kimseyi onun gibi sevemedim.

Onunla çıkmak için çok uğraştım ve başardım da. İkimizin ortak bir kız arkadaşı vardı. "İşte bu benim eşim olacak kız" dedim ona. Bir gün konuşurken ailesinin önceki oturduğu yeri öğrendim ve araştırdım. Annesi ve annem meğer eskiden komşularmış. Benim annem havalı ve sert bir kadındır. Sevdiğim kızın annesine komşuyken kötü davranmış. Annesi de isyan ederek, "Bir gün kapıma geleceksin" demiş. Ve gerçekten de annem benim mutluluğum için kapısına gitti ve özür diledi. Ben en başta Müslüman olmadığımı söylemedim, beni sevdikten sonra söyleyecektim, nitekim onun için Müslüman da oldum. Ailem karşı çıktı; onlara rest çektim.

O ise her şeyi öğrendikten sonra benden ayrıldı. Ama ben onu unutamadım. Daha sonra intihara kalkıştım. Hayatın hiçbir anlamı yoktu artık. İntihar ettiğimi annem telefonda söyler söylemez hastaneye geldi ve gözlerime bakarak ağladı. O da beni sevdi, benim sevdiğim kadar olamasa da, ama o da sevdi eminim.

Uyandığımda yanımda çıplak yatıyordu

Tanışmamıza vesile olan kız arkadaşı benim kan kardeşimle çıkıyordu; onlar da ayrıldılar. Biz de İstanbul’dan başka bir şehre gittik çalışmak için. 5 yıl önce tanışmamıza vesile olan kızın işyerinden biriyle 2 ay kadar çıkmıştım. Sevemedim, ayrıldık. Bu kız, sevdiğim kızı sürekli arayıp rahatsız ediyordu. Bir gün tanışmamıza vesile olan kız, bulunduğumuz yere geleceğini söyledi. Ben de erkek arkadaşı için geliyor zannettim. Geldiği akşam birlikte oldukça fazla içtik. Sabah kalktığımda 2 ay çıkmış olduğum kızı soyunuk bir şekilde yanımda buldum. Bana komplo kurmuşlardı. İstediklerine de ulaştılar.

Şu an ayrıyız Güzin Abla. Ama onu çok seviyorum. Hep ona "Annen ne dese haklı, benim annem kötü biri olabilir, ama ben seni gelinliğinle alacağım o evden" diyordum. "Sadece namusum ol, kadınım ol başka bir şey istemem" diyordum. Tek isteğim eşim olması ve gözlerinin gülmesi. Bazen aklıma onu kaçırmak geliyor. Babamın şirketi var, maddi durumumuz çok iyi. Çalışmasına da gerek yok. Ama onu kaçıramam; bu haksızlığı ona yapamam. O kadar asil o kadar güzel bir kız ki. Onun için dinimden, ailemden yaşadığım şehirden vazgeçtim. Kendimden vazgeçiyorum ama onu sevmekten vazgeçemiyorum. Bana yardım et.

RUMUZ: SON UMUT

O kadar karışık yazmışsın ki, üzüntün ve bunalımın içinde, olayları yerli yerine koymakta çok zorlandım. Yine de açık söyleyeyim, sevdiğin kızla evlenmenize engel annenin davranışları mı, o iki ay çıktığın kızla sana kurulan komplo mu, senin Müslüman olmayıp sonradan oluşun mu, anlayamadım.

İkiniz de birbirinizi çok seviyor ama sanırım bir türlü kendinizi karşı tarafa anlatamıyorsunuz. Müslüman olduğuna, annen de gidip özür dilediğine göre, neden hálá seni istemiyor? Yoksa o kız meselesi mi? Öyleyse hayatından vazgeçeceğine, intihar gibi aptallıklar yapacağına gidip evinin önüne otur, onunla karşılıklı konuşuncaya, kendini ifade edinceye, inandırıncaya kadar da ayrılma. Sanırım sonunda insafa gelecektir.

Onu görünce elim ayağım kesiliyor

Sevgili Güzin Abla; ben birini çok seviyorum, ama ona karşı hissettiklerimin adını koyamıyorum. Onu görünce elim ayağım kesiliyor, sanki aklım başımdan gidiyor. O da bana karşı boş değil, bunu biliyorum ama çok karışık bir durumdayım. Ne onunla yapabiliyorum, ne de onsuz! Onu aklımdan çıkaramıyorum; ben henüz çok büyük sayılmam ama aşık olacak kadar da büyüdüğümü sanıyorum. RUMUZ: BEŞİKTAŞLI

Sanırım 16 yaşındasın. Tabii bu tür heyecanları yaşamanın doruğundasın. Henüz adını koyamadığın bu duygular; karşı cinse çekilmenden, ilk cinsel dürtüleri hissetmenden kaynaklanıyor. Ve bu çok doğal. Yine de bu duyguları aşkla karıştırmamak için biraz daha sabretmelisin.

Her davranışımdan bir anlam çıkarıyor

Güzin (Feyza) Abla, yaklaşık 1 aylık bir ilişkim var. Aramızda güzel bir bağ kuruldu. Ancak önemli bir sorun yaşıyoruz. Kız arkadaşım çok alıngan bir insan, yazdığım ya da söylediğim birçok şeyi tersinden anlıyor ve tartışıyoruz. Oysa yazdıklarımda söylediklerimde herhangi bir tarafa çekilecek cümleler kurmuyorum; gayet açık ve net konuşuyorum. Ona, ne dediğimin açıklamasını yaptıktan sonra, "Demek böyle söylemiştin" diyor ve ortam sakinleşiyor. Ancak başka bir gün, yine aynı şeyler yaşanıyor. Belli bir noktadan sonra benim de sinirlerim gerildiği için sesimi yükseltiyorum ve ters konuşmaya başlıyorum. İlk başlarda alttan alıyordum ancak giderek bunu yapamaz oldum. Kabahatin sürekli bende olduğunu düşünüyor.

En basitinden ona yazdığım bir şiirin içerisinde olumsuz bir kelimeyi bulup, "Sen bunu mu demek istedin" diye tutturuyor. Düşünmeye başladım acaba sorunlu bir insan mı diye? Bir gün, "Olmayacak böyle" dedi ve bırakıp gitti. Akşama mesaj attı, "Bensiz mutlu musun" diye. Ben de "Bırakıp giden ben değilim; sensin, bunu kendine sorman gerek" diye yazdım. Aramızın iyi olması için uğraş veriyorum. Her yazdığım ya da söylediğimi açıklamak zorunda kalıyorum. Sizce ne yapmalıyım?

RUMUZ: ALINGAN

Sevgili oğlum; aşrı alınganlık da bir anlamda, kendine güvensizlikten kaynaklanır. Bu genç hanımın kendine güveni olmadığı, her konuda mutlaka kendisine yönelik bir olumsuzluk arayışından belli. Onu tatmin etmek sanırım çok zor olacak senin için. Daha bir aylık bir arkadaşlık döneminde bile seni bu kadar yıldırdığına, ona karşı tüm iyi davranışlarını, şiirlerini vs bile tartışma konusu haline getirdiğine göre, ikinizin birlikteliği biraz zora giriyor sanki... En iyisi onunla son kez konuş, hiçbir imada bulunmadığını, açık ve dürüst biri olduğunu, ama böyle giderse bu ilişkinin yürüyemeyeceğini de anlat.
Yazarın Tüm Yazıları