Bakanlık, ‘adrese teslim su’da Danıştay’ı da ikna edemedi

DANIŞTAY Onuncu Dairesi, Sağlık Bakanlığı’nın içilebilir sulardaki bor ve maden sularındaki nikel oranlarını dünya normlarının 25 kat üzerine çıkaran uygulamasını durdurdu. Karara gerekçe olarak, Bakanlığın nikel ve bor miktarını artırırken, kamu yararı ve kamu sağlığını gözetmemesi gösterildi.SAĞLIK Bakanlığı, Hürriyet Tüketici Köşesi’nin ortaya çıkardığı ‘Adrese teslim düzenleme’ yorumlarına yol açan içilebilir sulardaki yönetmelik değişikliği konusunda Danıştay Onuncu Dairesi başkan ve üyelerini de ikna etmeyi başaramadı. Danıştay Onuncu Dairesi, Bakanlık’ın içilebilir sulardaki bor ve maden sularındaki nikel metallerinin oranlarını dünya normlarının 25 kat üzerine çıkaran yönetmelik değişikliğiyle ilgili uygulamanın durdurulmasına karar verdi. Danıştay, aldığı bu karara gerekçe olarak da, Bakanlığın nikel ve bor miktarını artırırken, kamu yararı ve kamu sağlığını gözetmemesini gösterdi.Kararda, yönetmelik değişikliği yapılırken, bakanlığın hangi oranın insan sağlığına en uygun olduğu konusunda yeterince araştırma yapmadan, henüz sonuca varmadan ve gerekçesi bilimsel olarak kanıtlanmadan değişiklik yapma yoluna gittiği, bunun sonucunda da kamu yararı ve kamu sağlığının gözetilmediği sonucuna varıldı.ORANLAR ARTTISağlık Bakanlığı’nın ‘’Adrese teslim düzenleme’’ yorumlarına neden olan içilebilir sularla ilgili yönetmelik değişikliği, 27 Haziran 2003’te yayımlandı. Yönetmeliğin 8’inci maddesiyle içme ve maden sularındaki bor ve nikel metalleriyle ilgili oranların, Dünya Sağlık Örgütü WHO ve Avrupa Birliği Gıda Güvenliği Kurumu’nun belirlediği limitlerin 25 katına varan oranlarda artırılması dikkat çekiyordu. Bir litrelik içilebilir suda bor miktarı 0.3 miligramdan, 3 miligrama, maden sularındaki nikel miktarı da 0.02 miligramdan 0.5 miligrama çıkarılmıştı. Oysa, AB Gıda Güvenliği Kurumu, geçen mayısta yeni karar alarak, üye ülkelerin 1 Ocak 2006’ya kadar işlenmiş sulardaki bor miktarlarını litrede 1 miligramın altına düşürme zorunluluğu getirmişti. Nikel limitlerini de litrede en fazla 0.02 miligram olarak belirlemişti. Dünya Sağlık Örgütü de geçen yıl içme sularıyla ilgili yeni düzenlemeye giderek yeni limitleri, Avrupa Birliği’nin de altına indirmişti. Buna göre, içme sularındaki bor miktarı litrede 0.5 miligram olması gerekiyordu. Nikel miktarı ise Avrupa Birliği’nde olduğu gibi litrede 0.02 miligramla sınırlı tutuldu. Hürriyet’in, yönetmelikte yapılan bu değişikliği, ‘suda bakanlıktan şaşırtıcı karar’ başlığıyla gündeme getirmesi üzerine, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, ‘’sulardaki metal limitlerini yeniden gözden geçirme kararı aldık. Limitlerin Dünya Sağlık Örgütü’yle uyumlu hale gelmesini sağlayacağız’’ demişti. Ancak, bugüne kadar herhangi bir değişiklik yapılmadı. Bunun üzerine Avukat Süleyman Genç, Danıştay’da dava açarak, yürütmenin durdurulmasını istedi. Sağlık Bakanlığı yönetmelikte yapılan değişikliğe açıklık getirmeye çalıştı, Danıştay Onuncu Dairesi’nin başkan ve üyelerini ikna etmeyi başaramadı. Danıştay, şu karara vardı: ‘Yönetmelikle bor ve nikel oranında yapılan değişikliklerin maden suyundaki nikel, içme suyundaki bor miktarlarından hangisinin insan sağlığına en uygun olduğu, yeterince araştırılmadan ve bu konuda bir sonuca varılmadan gerekçesi bilimsel olarak kanıtlanmadan kamu yararı ve kamu sağlığı gözetilmeden yapıldığı sonucuna varılmıştır. İdari Yargılama Usulü kanınu’nun 27’ci maddesi uyarınca yürütmenin durdurulması isteminin kabulüyle, dava konusu yönetmeliğin 8’nci maddesindeki nikel ve bor’a ilişkin değerler yönünden yürütmenin durdurulmasına oybirliğiyle karar verildi.’Alınan ruhsatlar geçersizDANIŞTAY’a açtığı davayla Sağlık Bakanlığı’nın ‘adrese teslim’ yorumlarına neden olan içme suları yönetmeliğinin uygulanmasını durduran Avukat Süleyman Genç, vergi hukuku ve sosyal güvenlik konularında 17 yıldır mevzuat yayıncılığı yapıyor. Danıştay’ın yürütmeyi durdurulmasıyla birlikte, yönetmelik değişikliğinden yararlanarak, ruhsat alan su firmalarının da üretim izinlerinin geçersiz konuma geldiğini savunan Genç, ‘Sağlık Bakanlığı yönetmelikteki değişikliten yararlanarak ruhsat alan firmaları açıklamazsa tüketicilerin, Bakanlık’tan tazminat talep etme hakkı doğar’ dedi.
Yazarın Tüm Yazıları