Bakanlar Merkez Bankası’ndan elini çekmeli

DURMUŞ Yılmaz’ın Merkez Bankası Başkanlığı’na atanmasının mevcut seçenekler içinde en iyi tercihlerden biri olduğunu rahatlıkla söyleyebiliyoruz. Tanıyan çoğu insan gibi biz de, kendisini çok iyi bir insan, çok iyi bir teknisyen olarak biliyoruz.

Durmuş Yılmaz’a kötülük etmeyelim. Kendisi de neyi, niçin, hangi dozda eleştirdiğimizi iyi bildiği için söylüyoruz ki; şu anda kendisine sadece methiyeler düzüp, önündeki tehlikelere işaret etmeyenler, asıl olarak Durmuş Yılmaz’a iyilik yapmıyorlar.

Aslında sadece Durmuş Yılmaz’a da değil, Merkez Bankası’na da, ülke ekonomisine de, ülkeye de iyilik yapmanın yolu muhtemel tehlikelere şimdiden dikkat çekmekten geçiyor. Şimdiden bu tehlikelere işaret etmek gerekiyor ki; hatayı mümkün olduğunca azaltabilelim.

Bizce bu konuda en büyük görev de siyasilere, Hükümete düşüyor.

Açık söylüyoruz; Bakanlar, Merkez Bankası’ndan kesinlikle ellerini çekmeliler.

Özellikle Süreyya Serdengeçti’nin ardından oluşan 35 günlük boşlukta ve yapılan tartışmalar sırasında bazı bakanları, Merkez Bankası’nın işlerine karışmak adına çok ihtiraslı gördük. "Merkez Bankası bağımsızdır" deyip, gerek içerdeki adamları kanalıyla, gerek eleştiren özel sektör kuruluşlarına fırça atmaya kalkışarak, aslında Kurumu kendi istekleri doğrultusunda yönetmek istediklerini, dolayısıyla bağımsızlığa özen göstermediklerini, ortaya koydular.

Bu nedenle söylüyoruz; kesinlikle ellerini Merkez Bankası’ndan çekmeliler.

Banka Meclisi’nde siyasilerin atadığı kişiler vardır, bu nedenle siyasiler ile Banka Meclisi arasında bir diyalog vardır ama bu ilişkinin makul ölçülerin dışına çıkmaması gerekir. Hükümet Özal dönemini örnek alıp, artık Banka Meclisi’ne atanacak kişiler konusunda banka yönetiminin görüşüne çok önem vermeli, sadece siyasi atamalar yapmaktan kaçınmalıdır. Şimdiye kadar bu örnek davranışı göstermediğini, atadığı Banka Meclisi’nin tanımadığı halde istenen siyasi atamaları yapmakta direttiğini biliyoruz. Şimdi AKP Hükümeti’nin kendi atadığı bir kişi Merkez Bankası’nın başında olduğuna göre, artık O’na güvenmeli ve işlerine karışmamalı. Durmuş Yılmaz’ın bağımsızlığı savunan bir ekolden geldiğini biliyoruz ama siyasi müdahaleler konusunda çok hassas, çok dikkat edilecek bir dönem yaratıldı. Başkan da, Hükümet de bu dönem özelliklerine göre hareket etmeliler.

ŞIK OLMAYAN İLK HAREKETLER

Önceki gün Durmuş Yılmaz, Başkan olarak basının önüne ilk çıkışında, bizce genel olarak olumlu bir hava verdi. Ama açıkca söyleyelim ki; Başkan Yardımcısı Erdem Başçı’nın Yılmaz’ı, yine Başkanlık merdiveninde, basına lanse etmesi hoş bir davranış değildi.

Durmuş Yılmaz artık Başkan. Yani Başkan Yardımcısı değil, Bakan takdim etmeliydi. Eğer bu hareket ile, "Perde arkasında Erdem Başçı’nın hakimiyetinin süreceği" mesajı verilmek isteniyorsa, bu Yılmaz’a da, Banka’ya da hakaret anlamına gelir. İşte bu nedenle diyoruz ki; bakanlar, adamları kanalıyla Merkez Bankası’nda etkin oldukları görüntüsü de vermemeli.

İlk günden takıldığımız bir başka nokta ise Durmuş Yılmaz’ın o güzel konuşmasına yakışmayan, "Enflasyon hedefimizle çelişmemek kaydıyla" ibaresi taşısa da, "Hükümetimizin büyüme ve istihdam politikalarına da desteklemeye devam edeceğiz" cümlesiydi.

Bizce bu kadar güzel, bağımsızlığa, kurumsallaşmaya dikkat çeken konuşma içinde bu cümleler yer almasa çok daha iyi olurdu. Belki daha sonra, örneğin 6 ay sonra, Durmuş Yılmaz kendini ispatlamış olarak yapacağı bir konuşmada bu cümleleri kullansa, bize o kadar aykırı gelmezdi. Ancak Yılmaz, gözlerin siyasi müdahale açısından kendi üzerinde olduğunu unutmamalı, bu konuda çok dikkatli olmalı. "Merkez Bankası’nın Hükümete istihdam için yardım etmek" gibi bir görevi olmadığını, her iyi merkez bankacı gibi Durmuş Yılmaz da çok iyi bilir. Elbette Hükümetle uyum içinde çalışmak önemli ve olumlu ama "Dik duruş" ve "Bağımsız Merkez Bankacılığı"na vurgu yaparak, işini daha iyi yapacağı da ortada.

Hükümet ve özellikle bazı bakanlar Merkez Bankası’na müdahale etmezlerse, "taş üstüne çok taş" koyacak olan Yılmaz da, ülke de kazançlı çıkar.
Yazarın Tüm Yazıları