Bağlı mı, bağımlı mı (2)

BENİM KIZIMIN DA KANATLARI YOK

Şebnem Schaffer’le ilgili yazınızı yüzümde acı bir tebessümle okudum. Maalesef, benim kızımın da kanatları yok. Ben ise tam tersine, son derece bağımsız kişiliği olan biriyim. Çocukken, aile bireylerimin hiçbirine düşkünlüğüm yoktu. Çevremdekilerin annelerine babalarına olan düşkünlüklerini anlamaya çalışır, bende bir sorun mu var derdim. Her işimi kendim halletmeye çalıştım, sorunlarımı ailemden kimseyle paylaşmadım. Sonra evlendim ve kızım doğdu. O da benim gibi biri olur diye düşündüm. Yanılmışım. Hiç ummadığım şekilde, bana acayip düşkün, hatta sanki yapışıkmış gibi yetişmeye başladı. "Bizim göbek bağımız kesilmedi ki" bile dedi bana. Şimdi 20 yaşına yaklaştı, evlendiği zaman, balayına beni de götüreceğini söylüyor. Bana bir şey olacak diye ödü kopuyor, "Önce ben öleyim" diyordu, ben itiraz edince de, "Tamam, birlikte ölelim!" diyor. Evlenince, benimle birlikte oturacakmış. "Ya eşin istemezse?" dedim, "Kendi bilir!" diye cevap verdi. Onu yetiştirirken, olabildiğince bağımsız bir kişiliği olmasına özen gösterdim, özellikle kendimden itmeye çalıştım, bir an önce kendi kanatlarıyla uçabilmesi için bildiğim her şeyi öğretmeye çalıştım. Ama olmadı. İnanın bana, bunun yetiştirmeyle bir ilgisi yok. Onun yapısı böyle. Bunu ben istemedim. Üstelik bu, benim de özgürlüğümü kısıtlayan bir durum. Acı ama gerçek bu: Benim kızımın kanatları yok, benim kızım uçamıyor...

(Fatma Ö.)

- İlgiyle okudum yazdıklarınızı. Ve şaşırdım. Allah sabır versin. Áşık olunca değişebilir, ne dersiniz? Öyle umut ediyorum.

KIZIN DEĞİL ANNENİN SUÇU

Kocaman genç bir kız, sürekli annesini istiyorsa, her an yanımda ol diyorsa, bu, kızın değil annenin suçudur. O anne, o çocuğu farkında olarak ya da olmayarak kendisine bağımlı yetiştirmiştir. Kim ne derse desin, ben aksine inanmıyorum. (Sezgin O.)

- Haklı olabilirsiniz, ben sadece anneleri dinledim, bir de çocukları dinlemek lazım.

ANNEMSİZ BİR YERE GİDEMEZ HALDEYDİM

Şebnem’le ilgili yazınızı okuyunca inanılmaz şaşırdım. Ben de öyle olmak üzereyken direkten dönenlerdenim. Ailemin tek çocuğuyum ve 24 yaşındayım. Annem yıllarca beni günde 6-7 kere aradı: "Karşıdan karşıya düzgün bir şekilde geçtim ki? Yemek yedim mi? Sağ salim gideceğim yere vardım mı?" Lise yıllarımda cep telefonu yoktu ama o zaman da her okul çıkışı annem kapıdaydı. Sonunda, annemsiz bir yerlere gitmeye korkar olmuştum. Allah’tan babam bu duruma el koydu da, beni annemden biraz olsun uzaklaştırdı. Yurtdışı kamplarına, kurslara yolladı. Şimdi yine yurtdışındaydım, tamamen yalnız, artık kendi ayaklarım üzerinde durabiliyorum. Ama gel de annemi inandır! Kendimi ispatladım desem de, annem tam gaz devam ediyor. Özgüvenim babam sayesinde gelişti. Babam hep bana inandı. İyi ki de öyle yaptı, onun sayesinde kanatlarım var benim! PS: Bu arada teyzem, aynı şeyi kuzenime yapıyor. Üstelik o benim kadar şanslı değil. 20 yaşında ama hálá teyzem bırakır, teyzem alır çoğu yerden. Tek başına bir yere gitmeye cesareti yok denecek kadar az. Ve ona kimse yardımcı olamıyor... (Duygu K.)

- Çok teşekkürler Duygu. Söylediklerin çok doğru. Gerçekten bunları ciddiye almak lazım. Çocukların kanat sahibi olması olabilmesi çok önemli. Gerçi, çocuğun bağımsızlığını engellemeye çalışan anne mi hatalı, bunu annesinden talep etmeyen çocuk mu hatalı, oralar biraz karışıyor. Çünkü engellenmesine rağmen kanatları olan ve uçabilen çocuklar da var...

BOYNER’DEN KÖK VE KANAT

Bağlı bağımlı yazınızı okuyunca aklıma, yıllar evvel Cem Boyner’le yapılan bir röportaj geldi. Cem Bey’in evinde yanlış hatırlamıyorsam özel tasarım bir avize vardı. Röportajı yapan kişi soruyordu. O da bu avizenin adının "kök ve kanat" olduğunu söylüyordu. Çocuklarını yetiştirme konusundaki ana felsefelerinin bu fikir olduğunu da ekliyor, çocuklarına kök ve kanat kazandırmak için çalıştıklarını söylüyordu. Ne kadar hoş değil mi? Yıllardır aklımın bir köşesinde durur, sizinle paylaşmak istedim. (Funda G.)

- Teşekkür ederim. Evet, son derece hoş. Sizin bunu beyninizin bir köşesinde tutmanız da hoş. İnşallah, sizin de işinize yarar, kendi çocuklarınız yetiştirirken. Sevgiler.
Yazarın Tüm Yazıları