Bağımsızlık ilan edildi

21. yüzyıl, kadınlar için yeni ufuklar açtı. Bugünün çağdaş kadını her konuda, herkese karşı bağımsızlığını ilan edebiliyor. En önemlisi kendisini ilgilendiren kararları yine kendisi verebiliyor. Yaptığı işlerden sadece kendisinin sorumlu olması, kadının gururunu okşuyor. Eş seçmek, arkadaş seçmek denildiğinde kadınlar başkalarının onayını almak zorunda kalmıyorlar...

Diyelim ki, iş yerinizde gerçekten sizi etkileyen bir erkekle karşılaştınız. Ve bu adam hakkında yeterli bilgi sahibi olmadan onun ilgisini çekmek için çaba harcamaya başladınız. Öyle ya siz bağımsız bir kadınsınız. Hoşlandığınız erkekle dostluk kurmak için çaba harcamanızı hiç kimse engelleyemez. Fakat hiç kimseye danışmadan, karşınızdaki kişinin özellikleri hakkında bilgi sahibi olmadan bir ilişkiye girmek sonunda sizi üzebilir. O kişiyle aranızda ortak bir özellik olmadığını anladığınız zaman da iş işten geçmiş olacaktır. Bu nedenle bağımsızlığın ölçülerini fazla kaçırmamaya dikkat etmelisiniz. Duygusal hayatınızda büyük düş kırıklıklarına uğramamak için bağımsızlığın bir sınırı olduğunu aklınızın bir köşesine yazın...

Aile tuzakları

Hayatınıza kimsenin karışmasına izin vermezsiniz ama evde durum biraz farklıdır. Hiç bir anne ve baba çocuklarının artık yetişkin birer insan olduklarını kabul etmek istemez. Özellikle aşk hayatında, anne kızına sürekli akıl vermek gereğini duyar. Kendi deneyimlerinden yola çıkarak kızına doğru yolu göstermek ister. Ve siz de ister istemez onu dinlersiniz. Anne kızına sürekli akıl vermeyi görev edinir. Eğer siz de buna alışırsanız ve aşk hayatınızı annenizin yönlendirmesine izin verirseniz, bağımsızlıktan vazgeçmiş sayılırsınız. Annelerin denetimi altında yaşamanın da bir sınırı olmalı. Siz bu sınırı çizebilirseniz, mesele kalmaz. Annenizin haklı uyarılarını dinlemeyin demiyoruz. Ama onun gölgesi olarak hayatınızı sürdürmekten de kaçınmalısınız. Annenize, doğruları yanlışları birbirinden ayırabildiğinizi kanıtlayıp, hayatınıza yön verirken kendi düşüncelerinize göre hareket edeceğinizi söylemelisiniz. Hatta bunu aile içinde size karışan kim varsa ona da söylemeniz iyi olabilir...

Modanın müdahalesi

Modern bir kadınsınız. Çevrenizde giyiminizle, davranışlarınızla dikkat çekmek istiyorsunuz. Ve doğal olarak da moda dergileri elinizden düşmüyor. Her mevsim başında modanın yeni trendlerini öğrenip giyeceklerinizi bunlara uydurmak istiyorsunuz. Peki, sizin bağımsızlığınız nerede kaldı? Kendinizi, sadece adlarını bildiğiniz modacıların zevkine feda etmeniz doğru mu? Size hiç yakışmadığı halde, modaya uygun giyinmek uğruna bazı modelleri seçmeniz yanlış. Bağımsız kadın, kendi modasını da kendisi yaratmalıdır. Ayna karşısında kendisine yakıştırdığı kıyafetler, onun modası olmalıdır. Ne yazık ki, modaya bağımlılık daha çocukluk yaşlarında başlıyor. Oyun çağındaki küçücük kızlar, ablalarının, annelerinin giydikleri elbiselere özeniyorlar. Bağımsızlık yolunda atılacak adımlardan biri de modanın kölesi olmamak.

İş hayatı

Kadınlar, erkeklerin dünyasına girebilmek için büyük mücadele verdiler. Günümüzde iş hayatı başarılı ve azimli kadınlarla dolu. Ancak başkalarının başarılarını gözlerinde fazla büyütenler, hayran oldukları kişileri taklit etmeye yöneliyorlar. İşte o zaman çalışan kadının bağımsızlığı tehlikeye giriyor. Kadın, kendine örnek aldığı kişinin kopyası olmaya çalışıyor. Ve genellikle de bu çalışmanın sonucu düş kırıklığı oluyor. Çalışan kadının öncelikle kendi değerlerini bilmesi gerekir. Buna göre bir gelişme programı hazırlamakta yarar var. Taklit ile, bağımlılıkla bir yere gelinemeyeceği unutulmamalı. Elbette kendinize örnek aldığınız kişiler olabilir. Ancak bunların kopyası olmaya gayret etmek ve bu uğurda çaba harcamak da doğru değildir...