Bağımsız Kosova’nın riskleri

SIRBİSTAN Cumhurbaşkanı Boris Tadiç, "Bağımsız Kosova kaos yaratır" diyor.

Hürriyet Dış Haberler’den Emre Kızılkaya ile yaptığı söyleşide Tadiç, Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan ile görüşmelerinde endişelerini dile getirdiğini söylüyor.

Bir hafta sonra, 10 Aralık’ta Kosova raporu yayınlanıyor. Sırbistan ile Kosova arasındaki görüşmelerin sonuçları açıklanacak. Anlaşmanın sağlanamadığı artık bu bir sır değil.

Kosova Başkanı Fatmir Sejdiu, önceki gün Makedonya’yı ziyaretinde de yineledi:

"Çok yakında Kosova bağımsızlığını ilan edecek."

Kosova’dan bugün pek söz edilmiyor ama, Sırbistan Cumhurbaşkanı’nın da anımsattığı gibi kriz kapıda.

Çünkü Kosova’nın Sırbistan’dan ayrılması ne Slovenya’nın ne de Hırvatistan’ın Yugoslavya’dan ayrılmasına benziyor. Kosova’nın bağımsızlığının riski yüksek.

Üstelik bu risk sadece Sırbistan ve Kosova ile sınırlı da değil.

* * *

BALKANLAR
’dan denkleri ve acılı anıları ile Anadolu’ya gelen Müslüman Osmanlıları ayıran sadece coğrafi kökenleriydi. Priştinalılar, Prizrenliler, Sancaklılar...

Şimdi öyle mi? Artık ulusal aidiyetler öne geçti. Yugoslavya’nın parçalanma süreciyle birlikte Prizrenli Türk, Priştineli Arnavut tanımlamaları ile tanıştık.

Türkiye’de çok sayıda Kosovalı vatandaşımız yaşıyor. Bunların bir kısmı Türk bir kısmı Arnavut.

Kosovalı Türkler önceleri karşıydılar ama zaman içinde onlar da bağımsızlığı desteklemeye başladılar. Ancak "bağımsızlık" ısrarının arkasındaki "büyük Arnavutluk" hayalleri ile beslenen aşırı milliyetçi kanadın etkisini artırma olasılığı Türkleri de endişelendiriyor.

Kosova gibi hassas bir coğrafyada şu sıralarda en istenmeyecek şey, Türkler ile Arnavutlar arasında aşırı milliyetçi inatlaşma olacaktır.

Bunun yansımalarının buralara ulaşmayacağı düşünülebilir mi?

Gelişmeleri Türkiye açısından değerlendirdiğimizde bu ilk akla gelen risk.

Ama daha geniş çerçeveden bakıldığında bölgeyi tehdit eden başka ciddi riskler de mevcut.

* * *

ESKİ
Yugoslavya’da barış, ABD ve Rusya’nın işbirliği ile sağlandı.

Ama şimdi böyle bir işbirliği ortamı görünmüyor.

Kosova, bugün ABD ile Rusya’nın en açık ve net biçimde karşı karşıya geldiği coğrafya.

Bush Yönetimi bağımsızlığı destekliyor. Avrupa Birliği’nin Fransa, Almanya’nın da aralarında bulunduğu bazı ülkeleri bağımsız Kosova’yı tanıyacaklarını açıkladılar. Balkanlarda Slav halkını hamisi rolünü üstlenen Rus lideri Putin ise Kosova’nın bağımsızlığına karşı. Kosova’nın bağımsızlığının tanınması durumunda Rusya’nın bu meseleyi Gürcistan, Abhazya ve Güney Osetya ile ilişkilendireceği sır değil. Bunu önceden açıkladılar.

Bir başka risk ise Bosna.

Kosova, Bosna’nın Sırp bölgesinde de sıkıntı yaratıyor.

Sırp bölgesi politikacıları, Kosova’nın bağımsızlığının tanınması durumunda kendilerine de Bosna Cumhuriyeti’nden ayrılma hakkının doğacağını açıkladılar.

Gelişmelerin, Dayton Anlaşması’ndan sonra köylerine dönen 150 bin Müslüman tarafından endişeyle izlendiğini söylemeye gerek var mı?

* * *

TÜRKİYE
’nin Kosova konusundaki tavrı biraz muğlak. Uluslararası toplumla birlikte hareket ediyor olmak, istenen kadarını vermek ve Ahtisaari’nin önerilerini desteklemek. Aslında Türkiye bağımsızlığı destekliyor, yani karşı çıkmıyor.

Kosova, geçmişte olduğu gibi gelecekte de, her zaman Türkiye’yi ilgilendiriyor.

Son yıllardaki ihmalin hamlığını üzerinde atıp daha aktif biçimde ilgilenebilirse tabii.
Yazarın Tüm Yazıları