Bağımlı değil bağlı aşığım

Güncelleme Tarihi:

Bağımlı değil bağlı aşığım
Oluşturulma Tarihi: Ocak 18, 2018 14:50

İbrahim Çelikkol, Kanal D’nin fenomen dizisi “Siyah Beyaz Aşk”la ekrana çok iddialı bir dönüş yaptı. Hayran sayısı her geçen gün katlanarak artıyor. Peki canlandırdığı o gizemli karakterle kendisi arasında bir benzerlik var mı? Dizide anlatılan imkansız aşka inanır mı? Ünlü oyuncu bu soruları BeStyle röportajında yanıtladı. 

Haberin Devamı

 

 ◊ Kendini yakışıklı bir adam olarak görüyor musun?

- Tamamen ruh halime bağlı oluyor. Bu bir bütün, kendimi iyi hissettiğim zamanlarda yakışıklı buluyorum.

Formunu nasıl koruyorsun?

- Basketbol oynuyorum, yaz kış yüzüyorum. Kışın snowboard, yazın kite yapıyorum. Dağ sporlarıyla ilgileniyor, ayrıca yelken yapıyorum. Spor, benim hayatımın bir parçası.

Doğa adamı olmak, bir köyde yaşamak ve ünlü biri olmak... Bu zıtlıklarla nasıl başa çıkıyorsun?

- Hepsinden zevk alarak... Hepsinde duyduğum ayrı bir heyecan var, hepsinden aldığım ayrı enerjiler... Bu ayrı enerjilerin toplamıyla bu zıtlıkları daha çok seviyorum.

Nasıl bir âşıksın, ilişkinde en önemli şey nedir senin için?

- Özgür kalmak ve özgür bırakmak. Bağımlı değil bağlı olmak. Birbirine saygı duymak ve iyi arkadaş olmak.

Haberin Devamı

Nedir seni etkileyen karşı cinste?

- Doğallık.

Bir sürü dört ayaklı canlı ile birliktesin. Kendini daha iyi hissettiğin için mi onlarlasın?

- Hayvanları seviyorum. Köpeklerimle zaman geçirmek bana huzur veriyor.

Bugüne kadar en sevdiğin rolün hangisi oldu?

- Hepsinden çok şey öğrendim, hepsinin bana farklı katkıları oldu. O yüzden seçmek istemem

Siyah Beyaz Aşk”, Kanal D’de başladı ve çok iyi gidiyor. Bu role nasıl hazırlandın?

- Rolü çıkarmak en sancılı süreç. Benim için de öyle oldu. Rolle yatıp kalkıyorsun iyi bir şeyler çıkarmak için. Çok okudum, bilenlerle konuştum. Karakteri gerçekçi kılmak için çok insanla da tartıştım aslında. Benzer karakterleri izledim ama ne yaratmaya çalışırsanız çalışın; zaman aldıkça, senaryo açıldıkça, siz de daha çok açılıyorsunuz, daha çok kavrıyorsunuz.

Ferhat gibi hiç gülmeyen bir adam mısın? Benziyor musunuz?

- Duygusallığı benziyor en çok, merhameti benziyor. Sonra kıyamadıklarına hiç kıyamaması, korkusuz kafa tutuşları... Bende de vardır bunlar zaman zaman. Ama aksine; ben çok gülerim, gülmeyi çok severim.

Birce Akalay ile çok yakıştınız, bu uyumu nasıl yakaladınız?

- Beraber çalışmaya başladığımız anda enerjimiz tuttu. İkimiz de iyi niyetle güzel bir iş çıkarmaya çalışıyoruz. İkimiz de “ben”den çok “biz”i ön planda tutmaya çalışıyoruz. Bu da işimize ve bize güzel yansıyor.

Haberin Devamı

Dizideki aksiyon sahneleri, senin hayatında da var mı?

- Her insanın kendi hikâyesinde, kendi aksiyonları var. Yüreğinin kaldırdığı ya da kaldıramadığı... Hepsinin şekli farklı ve birbirine benzemiyor.

Bağımlı değil bağlı aşığım

HİÇBİR AŞK İMKANSIZ DEĞİLDİR

Ferhat ile Aslı’nın aşkı gerçekten imkânsız mı?

- Hiçbir aşk, imkânsız değil bence. Aşkın, olmayanı oldurma gücünü seviyorum. Temize çekme, yenileme, yaraları sarma, iyileştirme gücünü...

Aslında nasıl bir adamsın?

- İnsan kendini biliyor da, anlatırken zorlanıyor. Duygusalımdır çok. İç dünyası da, dış dünyası kadar kalabalık bir adamım ben.

Kendini 10 yıl sonra nerede görmek istiyorsun?

Haberin Devamı

- Nerede görmek istediğimden çok, nasıl hissetmek istediğimi dikkate alıyorum. Huzurlu, yaptığımdan heyecan duyan, hayat enerjimin yükselerek devam ettiği, içimin kıpır kıpır olduğu, öğrenmeye devam ettiğim, başarılı, sevdiklerimle çoğalarak geçireceğim bir gelecek ümit ediyorum.

EN KIYMETLİLERİM AİLEM VE KÖPEKLERİM

Oyunculuğu seviyor musun? Planlarında oyunculuk var mıydı?

- Bir arkadaşıma oyunculuk seçmeleri için eşlik ettiğimde, aklımda hiç olmamasına rağmen ben de tesadüfen seçmelere girdim ve başrole seçildim. Aslında ilk geçişim, gayet tesadüfi olmuştu. Ancak oyunculuk, bu kadar tesadüfi ya da kendiliğinden yapılacak bir iş değil. Çok emek vermek, çok çalışmak gerekiyor. Duygu işi ama duygularını bilinçsizce savuramıyorsun. Aldığın eğitim, yaşadığın tecrübeler, izlediklerin, okudukların, verdiğin duygu ile birleşince oluyorsun. Zaman zaman vazgeçtiğin oluyor, kendine çekilmek istediğin... Sonra içinde bir şey sana vazgeçirtmiyor; önüne bir iş geliyor, acayip yükseliyorsun ve “devam” diyorsun. Başka bir işte, en azından benim yakalayabileceğim bir heyecan değil bu. O yüzden çok seviyorum.

Haberin Devamı

Hayatının en kıymetlisi kim?

- Ailem, köpeklerim.

 Dış görünüşten kaynaklanan ilgi insanı tuzağa düşürür

  Moda ile aran iyi mi? Dizide seni hep siyahlarla görüyoruz, günlük hayatında renklerin var mı?

- Siyah ve beyaz, en çok tercih ettiklerim ama bir kısıtlamam yok. Renkli de giyinirim. Modayı seviyorum, dönemin trendlerine bakarım, bana yakışanı giymeye çalışırım. Daha çok spor giyinirim.

Aldığın en ilginç iltifat neydi?

- En güzel iltifat “Kendime başka bir kalp seçebilsem, seninkini isterdim” idi.

Kadınların sana olan ilgisi çok büyük. Bu avantaj mı?

- Sadece kadınların ilgisi değil de, genel olarak değerlendirdiğimde, dış görünüş çoğunlukla avantaj bence. Ben de, bunun avantajını yaşıyorum. Bunun dezavantaj ya da avantaj olmasında; karakterinin, ailenin, aldığın yönlendirmelerin etkisi büyük diye düşünüyorum. Dış görünüşten kaynaklanan ilgi, tuzağa da düşürür, yukarı da taşır. Sağlam olman lazım yönetebilmen için.

Haberin Devamı

İÇİNDEN GELDİĞİ GİBİ YAŞA, HAYAT UMMADIĞIN KADAR KISA

Çılgın biri misin?

- Özgürlüğüne düşkün biriyim. Enerjim yükseldiği zaman çılgınlık konusunda çok limitim olmuyor. Ancak yaş aldıkça daha dikkatli oluyorum galiba.

Hayatla ilgili aklına gelen ilk cümle nedir?

- Ciddiye al, içinden geldiğin gibi yaşa, çünkü hayat ummadığın kadar kısa.

Sosyal bir adam mısın?

- İnsanları seviyorum; paylaşmayı, konuşmayı, dinlemeyi, iyi zamanlarda, kötü zamanlarda yan yana olmayı...

Bağımlı değil bağlı aşığım

SON 24 SAATTE YAŞANANLAR

BAKMADAN GEÇME!