Bafa’ya bakıp bakıp ağlamalı

Haberin Devamı

BAFA Gölü’nde önceki yıllarda görülen mavi ve yeşil algler yine patladı. Gölün yüzeyi, özellikle Kapıkırı Bölgesi yemyeşil oldu. Gölün hasta olduğunu belirten Süleyman Demirel Üniversitesi Eğirdir Su ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Erol Kesici, “Hastalığın adı belli. Teşhisle zaman kaybedilmesin ve hemen tedaviye başlanılsın” dedi.
Bafa’ya bakıp bakıp ağlamalı.
Ce cubbak cubbak ce...
İbrahim Irmak delirmiş.
Ce cubbak cubbak ce...
Kulağından tutup bağlamalı.
*
Ferhan Şensoy, müthiş tiyatrocuydu.
Soytarılar sahneyi almadan önce, aslanlar gibi tiyatro yapardı.
Mizah da yapar, siyasete de çakardı.
Ne zaman ki, suya sabuna dokunmayan “teyetorocular” çıktı ortaya, Ferhangişeyler gölgede kaldı.
*
Şensoy’un “Ce cubbak cubbak ce” tekerlemesi hala hafızamda taptaze duruyor.
Hürriyet Ege’de yayınladığımız Bafa Gölü yazılarım da ondan daha taze olarak kuzu gibi sayfalarda uyuyor.
*
15 Temmuz 2011’de “Bafa’da Kirlliğin DNA’sını çıkardılar” diye yazdım. Ondan iki hafta önce de “Bafa’da kirliliğe devam, müdüre selam” diye uyardım.
“Utanıyorum. Zamanında alınmayan önlemlerden, göz göre göre gelen felaketlerden utanıyorum. Beceriksiz yöneticilerden, pardon (sadece günü kurtaran) idarecilerden utanıyorum. ‘Ben yazdım bunları ama yine de tedbir almadılar’ demeye utanıyorum” dedim.
*
2010 yılının yaz aylarında ise, “Bafa gölü göz göre göre ölüyor” diye çağrı yaptım.
*
Yıllardan 2012, günlerden Haziran 27.
Ve gazetelerde yine, “Aydın ile Muğla il sınırları içerisindeki, Büyük Menderes Nehri Deltası’nın güneydoğusundaki Bafa Gölü’nü geçen yıl kaplayan alglerin neden olduğu, canlı yaşamı yok eden yeşil örtü, aradan geçen zamanda hiçbir önlem alınmadığı için gölü yine teslim aldı” haberleri.
Ben daha ne yazayıp, söyleyeyim.
Sulak alanlar bu memleketin hazineleridir. Ender türlerin ve endemik bitkilerin yaşam kaynağıdır.
Onları koruyup kollamak bizim boynumuzun borcudur. Sayın Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Bafa hasta ve hastalık tıpkı insanlarda olduğu gibi, gölün de yüzüne vuruyor. Üstelik bilim adamları da bu hastalığın teşhisini koydu ve tedavi yöntemini belirledi. Artık teşhis için vakit kaybetmeyin ve tedaviye başlatın lütfen. Yoksa vakit çok geç olacak. Ve biz Bafa’yı kaybedeceğiz.

Haberin Devamı

Nasıl kurtulur

Haberin Devamı

Sulak alanlarda, göllerde yıllardır araştırma yapan Süleyman Demirel Üniversitesi Eğirdir Su ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Erol Kesici kurtuluş için yapılması gerekenleri anlattı.
1- Göl mekanik yöntemle temizlenmeli. Göl yüzeyi ile dibindeki mavi ve yeşil algler hemen toplanıp göl ortamından uzaklaştırılmalı.
2- Bafa’ya derelerden, ırmaklardan, çaylardan gelen sular, halk arasında hendek ot vb. adlar verilen çeşitli su bitkileriyle oluşturulacak BİYOLOJİK arıtma havuzlarında arıtıldıktan sonra göle verilmeli.
3- Atık sularla göl olmaktan çıkan, adeta akvaryuma dönen gölde su sirkülasyonu acilen sağlanıp, güneş ve sıcaklıkla hızla üreyen ve peltemsi hale gelen bakteriler dağıtılmalı.
4- Göl kenarına hemen bir laboratuvar kurulup yılın 365 günü, gölün değişik bölgelerinden alınan suların analizleri yapılmalıdır.
5- Göl önce korunmalı, sonra kullanılmalıdır.

Küçük notlar

Haberin Devamı

1- Tuz oranı binde 3’ten binde 12’ye çıktı.
2- Göl kenarındaki köylerde bulunan zeytinyağı işletmeleri evsel atıktan 100 kat daha zehirli karasuyu göle bırakıyorlar. Evsel atık sular arıtılmadan göle veriliyor.
3- Çevredeki iki kuluçkahanenin atık suları da göle bırakılıyor. Bunun da tuz oranının artmasında önemli rol oynadığı söyleniyor.
4- Yazın göle su giriş çıkışı yapılmıyor. Bu oksijenin azalmasına ve gölün ısısının artmasına neden oluyor.
5- Yılan balığı, sazan, ulubat, kefal, levrek Bafa’nın birbirinden lezzetli ürünleri. Bir zamanlar tonlarca çıkan bu ürünler şimdi mercekle aranıyor.
6- Kuşların üreme alanı kirlilik nedeniyle türlerin yok olmasına çanak tutuyor.

Haberin Devamı


GÜNÜN SÖZÜ:
Güneş girmeyen eve doktor girer.

Mavi-Yeşil Algler (Cyanophyta) çok tehlikeli..

Bafa Gölü’nde görülen Mavi-Yeşil algler’in (Cyanophyta) çok tehlikeli olduğu belirtildi. Alglerin
balıkların dışa açılan can damarları olan solungaçlarını sarıp, oksijensiz kalarak ölümüne yol açtığını belirten Yrd. Doç. Dr. Erol Kesici, “Bafa’da görülen alg tipi, içen ve temas edenlerde canlılarda sorunlar oluşturabilir. Azap Gölü’ndeki su canlılarında Mavi-Yeşil alglerin toksik etkileri sonucunda çok sayıda balık ve su kuşlarının öldükleri belirlenmiştir. Sudan içen ördekler, hiçbir tepki vermiyor. Yanına yanaştığınızda kaçmıyor, sersemliyor ve zaten bir süre sonra da toksik etki nedeniyle ölüyor” dedi.

BİR SERGİ:

Haberin Devamı

En eski İzmirli

Doğa Derneği, Gediz Deltası’nın zengin biyo çeşitliliğini ve İzmir için önemini konu alan fotoğraf sergisi açtı. Karşıyaka Belediyesi Hamza Rüstem Fotoğraf evindeki sergi 8 Temmuz’a kadar gezilebilecek. Barındırdığı canlılar açısından Akdeniz havzasının en önemli sulak alanlarından olan Gediz Deltası’nda, deltanın yaşam alanlarını, biyolojik çeşitliliğini korumak ve yerel halk ve yöneticilerle işbirliği içerisinde tanıtımına katkı sağlamak amacıyla gerçekleştirilen sergiyi aman kaçırmayın.

OKUYUCU MEKTUBU

Diri Diri yanacağız

Özdere’deki Turizm Meslek Lisesi’nin üst tarafına Belediye çöplük yaptı. Oraya her çöpü atıyorlar. Akşamları da yakıyorlar. Çamlık Tepe’ye çok yakın olan bu yerde çıkan yangını itfaiye gelip söndürüyor. “Bir gün diri diri yanacağız! diye ödümüz kopuyor.. Belediyeden ricamız, kimsenin canı yanmadan burada acilen önlem almasıdır.

Bir de koyun ağıllarının ve foseptik çukurlarının bulunduğu bu bölgede karasinekler kol geziyor. Acaba bunlar ilaçla yok edilemez mi?

GÜNGÖR GÖNÜLLÜOĞLU

Yazarın Tüm Yazıları