Babası tarafından öldürülen Haydar'ın okulunda yas var

Güncelleme Tarihi:

Babası tarafından öldürülen Haydarın okulunda yas var
Oluşturulma Tarihi: Kasım 14, 2017 15:05

Babası tarafından öldürülen Haydar'ın okulunda yas var

Haberin Devamı

Şeyda AŞATIR/KAYSERİ), (DHA)- KAYSERİ'de, 2 gün önce babası Hasan E. (43) tarafından iple boğularak öldürülen, Haydar E.'nin (12) okulunda yas var. Öğretmenleri ve arkadaşları Haydar'ın sınıftaki boş sırasına çiçekler koydu. Haydar'ın, son boyama çalışmasına ise öğretmeni tarafından, "Bu yavrumun boyadığı son resim" notu düşüldü.
Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi öğretmenleri ve öğrencileri, merkez Melikgazi ilçesine bağlı Kıranardı Mahallesi Büklüm Sokak'ta, babası Hasan E. tarafından 2 gün önce iple boğularak öldürülen Haydar E.'nin yasını tutuyor. Babasının, iddiaya göre, evde ve mahallede yaramazlık yaptığı için sinirlenip canına kıydığı Haydar'ın boş sırasına, bugün öğretmenleri ve öğrenciler güller koydu. Haydar'ın öldürülmeden bir gün önce yaptığı, duvarda asılı boyama çalışmasına ise öğretmeni tarafından, "Bu yavrumun boyadığı son resim" yazıldı.
'BİZ HAYDAR İLE ANLAŞIYORDUK, BABASIYLA ANLAŞAMAMIŞ İŞTE'
Haydar E.'nin öğretmeni Gülşen Özçelik, üzüntüsünü dile getirerek, "Haydar'ın bireysel olarak ders aldığı sınıftayız. Ben şu an Haydar'ın oturduğu yerde oturuyorum. Sadece mahallede değil sınıf içinde de hiperaktif bir çocuktu ama düzeliyordu. Haydar, topluma kazandırılmak için eğitim alıyordu. Babasını ben sınıfa görüşmek için çağırdım ama bedensel olarak engelli olduğu için yormak istemedim. Haydar'ın defteri üzerinden babası ile haberleşiyorduk. Ama yetişemedik, halledemedik diyelim. Haydar küfür ettiğinde 'Hayır' dediğimde kendisine vuruyordu. Haydar sandalyede küçücük kalıp, 'Anlaşalım öğretmenim' diyordu. Biz Haydar ile anlaşıyorduk ama en son babasıyla anlaşamamış işte" diye konuştu.
'BABASI, ÇOCUĞUYLA İLGİLENİRDİ'
Okul Müdürü ve aynı zamanda da Özel Eğitim Kurumları Derneği İl Temsilcisi Mehmet Şahin ise Haydar'ın 2.5 yıldır öğrencileri olduğunu söyledi. Şahin, şunları kaydetti:
"Orta düzeyde zihinsel yetersizliği olan bir öğrenciydi. Babası çocuğuyla gayet ilgilenen, çocuğun defterine not yazarak öğretmenine gönderen biriydi. Çocuğunun bir devlet okulunda tam gün eğitim alabilmesi için mücadele veren bir babaydı. Görüşmelerimizde bazı baskıların olduğunu, çocuğun çok hiperaktif olduğundan dolayı diğer çocukları rahatsız ettiğini, bu nedenle muzdarip olduğunu bize izah etmişti."
'200 BİN ENGELLİ ÇOCUK 'MAHALLE BASKISI'NDAN EVİNDEN ÇIKAMIYOR'
Engelliler üzerinde 'mahalle baskısı' olduğunu belirten Şahin, "Tabii bu bir cinayeti masum hale getirmez. Bizim üzerinde durduğumuz en önemli konu; mahalle baskısı sebebiyle eğitim alamayan, evlerine kapanan çocuklardır. Türkiye'de bu durumda 500 bine yakın çocuk vardır. Yaklaşık 300 bin civarında çocuk eğitim alabilmektedir. Bunun 250 bini özel eğitim rehabilitasyon merkezlerinde, 50 bini ise devletin özel eğitim okullarında eğitim almaktadırlar. Bu tür baskılar nedeniyle şu an 200 bin çocuk evinden çıkamıyor" ifadelerini kullandı.
'SADECE ENGELLİ AİLELERİ DEĞİL, KOMŞULAR DA EĞİTİM ALMALI'
Toplumun bu konuda bilinçlenmesi gerektiğini kaydeden Şahin, "Bizim servis araçlarımızda dahi 'özel eğitim rehabilitasyon merkezi' ibaresi bu nedenle bulunmamaktadır. Bizim çözüm önerimiz şudur: Mahallelerde nasıl aile hekimliği sistemi varsa sağlık ocaklarında sosyologların, sosyal hizmet uzmanlarının, psikologların görevlendirilmesi gerekir. Bu uzmanların mahalle taramaları yaparak, aile eğitimlerini artırması gerekir. Biz kurumlarda sadece engelli ailelerine eğitim veriyoruz. Bu olaylar gösteriyor ki sadece engelli ailelerinin eğitimi yeterli olmuyor; komşuların, mahalle sakinlerinin de eğitimi gerekiyor. Hatta camilerde cuma hutbelerinde bu konuların işlenmesi gerekiyor" dedi.
'OLAYIN BU DERECE BÜYÜYECEĞİNİ TAHMİN EDEMEDİK'
Haydar'ın ailesi ile birkaç kez görüştüklerini de anlatan Şahin, "Veli toplantılarında bizim tavsiyemiz, enerjisini yükseltmemesi için tatlı gıdalardan uzak durması gerektiğini söyledik. Biz kurumda yasaklasak da kendileri bunu evde engelleyemediklerini, bu nedenle komşu çocuklarına rahatsızlık verdiğini, bunun geri dönüşünün de kendisini rencide ettiğini söylerdi. Bu olayın bu derece büyüyeceğini hiçbirimiz tahmin edemedik. Çok üzgünüz biz. Çocuğun annesine, kurumumuza devlet tarafından Haydar için ödenen son bir aylık ödeneği teslim edeceğiz" diye konuştu.

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!