Babam alkolikti, bense intihar eğilimindeydim

Sevgili Güzin abla, size utanarak itiraf etmeliyim ki, bir zamanlar köşenizi küçümseyerek okuyan, hatta size gelen mektuplarla alay eden bir üniversite talebesiydim.

Böyle gazete köşelerinden gelecek tavsiyelere uyarak, davranışlarına yön vermek düşüncesi bile, bana düzeysiz gelirdi. Ama daha sonraları size muhtaç duruma düşmek, hatta sizin yardımlarınız sayesinde çok ciddi sorunlardan kurtulmak, sanırım bana en iyi ders oldu.

Şu anda 26 yaşındayım. Üniversite mezunu bir genç kızım. Bu mektubu bir anlamda size günah çıkartmak, bir de gecikmiş de olsa, size ve bizi yönlendirdiğiniz Prof. Dr. İlkay Kasatura’ya teşekkür etmek için yazıyorum.

Çünkü ablacığım, ben alkol bağımlısı bir babanın ve bu yüzden hayatı boyunca çok mutsuz olmuş bir annenin kızıyım. Evimizdeki psikolojik havanın ağırlığı beni etkisi altına almıştı. Ders çalışamıyor, dengesiz bir ruh hali sergiliyordum. Neredeyse intihar etmek üzereydim. İşte o yıllarda, annem sizin köşenizde alkol bağımlılarına yardımcı olan Prof. Dr. İlkay hanımın adını ve adresini okumuş. Ve biz o andan itibaren, sizin toplumda ne kadar büyük bir boşluğu doldurduğunuzu ve kişisel düşüncelerinizle yetinmeyip, gerektiğinde problemleri çözüme ulaştıracak uzmanlara yönlendirdiğinizi de öğrenmiş oldum.

Belki de hayatımızda en önemli adım, hepimiz için kurtarıcı olan, babamın bu terapi sayesinde alkolden uzaklaşmasıydı.

Ardından bendeki psikolojik dengesizliği ve depresif hali giderecek bir tedaviyle huzur bulup, kendime güvenmeyi, programlı çalışmayı öğrendim. Okulumu bitirebildim.

İşte bu nedenle size ve psikoterapist İlkay hanıma teşekkür etmek boynumun borcu oldu. Onu eski adresinde ve telefonunda bulamayınca, bu mektubu size yazmak ihtiyacı duydum. Belki biraz da sizden özür dilemek istedim. İyi ki size her konuda yazabiliyor, derdimizi paylaşabiliyoruz.

RUMUZ : Melek



Sevgili kızım, bu mektup senin gibi düşünenlerin sözcüsü oldu sanırım. Çünkü zaman zaman geçmişteki bu gibi duygularını itiraf eden okurlarımdan mektuplar alıyorum. Onlar da senin gibi, bir anlamda özür dilemek için yazıyorlar bana. Sonuçta, psikologların öneminin henüz anlaşılamadığı bir ülkede, bu köşe bir şekilde bu görevi üstleniyor. Bu hiç de kolay bir iş değil. Bunu giderek okurlarım da anlıyorlar.

Bir babayı alkolizmden kurtarıp, bütün bir aileyi yeniden yaşama döndürmek, senin gibi gencecik bir insanın hayatında böylesine önemli bir yer tutmak kolay mı? Bunun için Prof. Dr. Kasatura’ya gerçekten teşekkür borçluyuz. Ayrıca, pek çok insanı alkol bağımlılığından kurtardığını, gençlerin psikolojik sorunlarına çözüm getirdiğini de biliyorum.

Şu sırada ‘Heyecansal Kontrol’ adlı, bireyin kendini bilinçli bir şekilde yönetmesiyle ilgili, bir kitabı da yayınlanan doktorun yeni telefonunu isteğin üzerine veriyorum.Tel: 0 212 274 86 00.


Kocanızın sizi hileyle boşamasına karşı dikkatli olun!.


4 çocuk annesi, genç bir kadınım. Kocam, merhum babamın emekli maaşını alabileceğimi söyleyerek, beni kandırdı ve boşadı. Bu arada, yine evimi de ‘İş kuracağım, para lazım’ diye satarak, tüm parayı elimden aldı. Bunca yıldır aynı yastığa baş koyduğum kocamın bana nasıl tuzak kurduğunu ne yazık ki, çok geç anladım. Kendisi bu arada İstanbul’da bir fotomodel hanımla nişanlanmış. Çocukların ve benim dünyamızı kararttı. Çaresiz bir kadının çığlıklarını tüm Türkiye’ye duyurmak isterim. Belki bir televizyon kanalı benimle ilgilenir. Amacım hanımları böyle düzenbaz kocalara karşı uyarmak! Acaba sesimi duyurabilir misiniz?

RUMUZ: Adana’dan S.



Sevgili kızım, gerçekten bu tür boşanmalar, hileli bir şekilde babadan maaş almak amacıyla, gerçekleştiriliyor ama sonuçta, zarar gören yine kadınlar oluyor. Resmi nikah olmayınca, erkek yeniden evlenme olanağı buluyor. Belki bir anlamda bu işlerine de geliyor. Fırsat bu fırsat deyip, kendi alemlerine dalıyorlar. Bir de üstelik evini satmasına göz yummuşsun. 4 çocuğunla şimdi açıkta kalmışsın. Babandan maaş alsan bile, bu hepinize yetecek mi? Karşındaki bunca yıllık eşin bile olsa, hiç kimseye bu kadar güvenmek doğru değil. Allah insana akıl fikir vermiş. Nasıl bu kadar düşüncesizce davrandın? Şimdi artık size bakmak yalnızca bu adamın vicdanına kalmış. Hiç anlayamadığım, bir şekilde senden uzaklaşmış, soğumuş olsa bile, bu 4 yavrucağın günahı ne?


Bir çocuklu dul olduğum için ailesi beni istemiyor


Sevgili Güzin abla, Şu an çok zor durumdayım ve ne yapacağımı bilmiyorum. Ben 25 yaşında evlenip ayrılmış, bir çocuğu olan genç bir kadınım. Bir daha evlenmeyi düşünemiyor, korkuyordum. 2 ay önce hayatıma yeni biri girdi. 26 yaşında ve benim evlenip ayrıldığımı, çocuğum olduğunu bilerek bana yaklaştı. Çok iyi bir insan, belki de yeniden evliliği düşünebildiğim tek kişi. Fakat ailesinin benimle evlenmesine sıcak bakmayacağını ve bu nedenle benimle evlenemeyeceğini, hatta ailesinin onu reddedebileceğini düşünüyor. Sebep ise ailenin tek oğlu oluşu. Bana geri kafalılık gibi gelen bu düşüncelere rağmen, beni yine de araması, benimle ilgilenmesi ne anlama geliyor. Bilemiyorum. Niyetini anlayamıyorum. Her şeye rağmen ailesine beni kabul ettirebileceğini mi düşünüyor? Yoksa benimle geçici bir macera yaşamak için mi bu kadar ilgileniyor. Ben, kendi mutluluğum kadar çocuğumun mutluluğunu da düşünmek zorundayım. Bütün bunları bilerek devam mı etmeliyim, yoksa bitirmeli miyim?

RUMUZ: EVLİLİK



Bu genç adamın sana karşı nasıl bir yaklaşım içinde olduğunu yazmamışsın ki, bir yorum yapabileyim. Sana ve yavruna dostça bir ilgi mi gösteriyor? Nasıl bir yakınlık sergiliyor?.. Özellikle de çocuğuna karşı davranışları çok önemli. Ama sonuçta, ailesinden bu kadar çekinen ve bu kadar etkileri altında kalan bir genç adamın, onları silip, seninle yuva kurması oldukça zor görünüyor.. Bunu gerçekten, yürekten istese bile, sana bu endişelerini söylemekle, ‘Seninle evlenemem, ancak arkadaş olabilirim’ anlamında bir açıklama yaptığı ve seni uyardığı da ortada. Sonuçta buna göre karar vermelisin.
Yazarın Tüm Yazıları