Babacan yine ortalığı toparlamaya çalıştı ama...

EKONOMİ yönetiminde yapılan hataları düzeltmek, dağılan ortalığı toplamak yine Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’a düştü.

Haberin Devamı

Babacan önceki gün yaptığı açıklamalarla mümkün olabildiğince “gerçekçi” bir tablo çizip, bu tablonun iyi yönlerini öne çıkararak ama bir yandan da ihtiyatlı bir dil kullanarak piyasalara yine güven vermeye, bozulan algıyı düzeltmeye çalıştı.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, önceki gün TOBB yönetim kurulu üyelerine konuşup, bir TV kanalında da soruları yanıtladı. Yani her zamanki gibi; objektif tahliller yaparak, artık klasik hale gelen “düzeltici” görevini yapmaya çalıştı.
Ancak şunu söylemem gerekiyor ki; piyasa oyuncularının özellikle de yabancıların Babacan’a artık eskisi kadar güvenemedikleri gözleniyor. Bunun nedeni Babacan’ın kendisi değil. Bankacılar, yerli piyasa oyuncularının Başbakanın ekonomi üzerindeki ağırlığını bildiğini ama yabancıların gerekli düzeltmeler, gecikse bile sonunda yapıldığı için, birkaç ay önceye kadar ekonomideki tüm sözün Babacan’da olduğuna inandıklarını söylediler. Ancak son dönemde faizlerle ilgili, ortaya çıkan somut tabloya rağmen, ikircikli tavır takınılması ve Başbakanla ekonomi zirvesi yapılıp ertesi sabah Merkez Bankası’nın “faiz artıracağız” açıklaması üzerine, yabancıların da artık tüm yetkinin Başbakanda olduğunu gördüklerini kaydediyorlar.
İşte bu nedenle artık Babacan’ın sözlerinin eskisi kadar “çok etkili” olmadığını, yabancıların da “yönetimin hata payı ihtimali”ni epeyce yükselttiklerini söylediler.
Buna rağmen Babacan’ın konuşması ve piyasaları ikna etmeye çalışmasının yatırımcılar nezdinde, eskisi kadar olmasa da, etkili olduğu da açık. Babacan önceki günkü konuşmalarında Hükümetin yapılması gerekeni yapma ihtiyacı duyup duymadığı ve bunu yapma gücü olup olmadığına bakılması gerektiğini, bu irade olduktan sonra sorun çıkmayacağını, mevcut tablonun bu açıdan olumlu olduğunu söyledi.
Babacan bir yandan da küresel ekonomideki değişime, bunun herkes gibi bizi de etkileyeceğine değinerek ihtiyatlı bir tutum izlenmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca Suriye olayının doğrudan olmasa da, petrol fiyatları gibi dolaylı yollardan ekonomiyi olumsuz etkileyeceğini söylemesi de gerçekçi bir yorum idi.

Haberin Devamı

BAŞÇI DEMEK Kİ MAKSADI AŞMIŞ..

Haberin Devamı

Babacan soruları üzerine yine Merkez Bankası’nın bağımsız olduğunu belirtip, fiyat istikrarını gözeterek büyüme ve istihdamı da gözetebileceğini söylemiş. Bunun yanında Merkez Bankası’nın elinde çok güçlü araçlar olduğunu belirtip, belli hesapları olmasının doğal sayılması gerektiğini belirterek, Merkez Bankası yönetiminin iddialı sözlerini makul göstermeye çalıştığı da açıkca gözüküyor. Babacan’ın konuşmaları, ardından dün Merkez Bankası yöneticilerinin ekonomistlerle yaptıkları toplantıdan sızan bilgiler, Merkez Bankası Başkanı Başçı’nın “yıl sonunda kur 1.92 hatta daha da altında olur” diyerek, hata yaptığını ortaya koyuyor. Babacan kurlarla ilgili bir rakam vermezken, Merkez Bankası yöneticileri ise dün ekonomistlere “Yıl sonu kur hedefimiz yoktur” demişler. Buradan çıkardığım yorum şu ki; Merkez Bankası Başkanı Başçı’dan “Çıkıp piyasaları sakinleştirecek bir şeyler söylemesi” istenmiş, Başçı da maksadı biraz aşıp, önündeki senaryolardan birini, kurun 1.92’ye inebileceği şeklindeki senaryoyu, bir hedefmiş gibi sunmuş. Babacan, “Merkez Bankası yönetimi çok profesyonel” diyor ama, böyle bir hata profesyonelliğe pek yakışmıyor.
Üstüne üstlük Babacan da dahil mevcut yönetim, bağımsızlığın yitirilmesi ve “itibar kaybı”nın ne kadar önemli sonuçlar yaratacağını, bence hala göremediler.

Yazarın Tüm Yazıları