Baba-oğul Kamer’lerin Başbakan aşkı

Güneysu'da Başbakan'ın annesi adına 'Tenzile Erdoğan Devlet Hastanesi' yaptırmışlar

Zira Denizlili Kamer Ailesi’nden baba Atasay Kamer’in, oğlu Cihan Kamer’e verdiği özel talimatla AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın baba ocağı olan Rize’nin Güneysu İlçesi’ne 2 milyon lirayı aşan modern bir hastane yaptırdığı ve bu hastaneye de Başbakan Erdoğan’ın annesinin isminin verildiğini biliyor musunuz?

2005 yılının başlarında temeli atılan ve aynı yılın ağustos ayında, Başbakan Erdoğan, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, dönemin Valisi (şu anda Gümüşhane Valisi) Enver Salihoğlu ve birçok bürokratın katılımıyla gerçekleştirilen hastanenin açılış törenine Erdoğan’ın annesi Tenzile Erdoğan da katılmış ve büyük ilgi görmüştü.

Dr. Yakup Kavas’ın başhekimliğini yaptığı Güneysu Tenzile Erdoğan Devlet Hastanesi’nin iç donanımı ve sağlık malzemeleri de Atasay Kuyumculuk tarafından karşılanmıştı.

9 gözlem yatağı, diyaliz servisi ve 112 acil istasyon servisi olarak hizmet veren bu söz konusunu modern hastanede 9 doktor ile birlikte 20’yi aşan sağlık ekibi görev yapıyor.

Ayrıca 8 adet lüks lojmanı bulunan Güneysu Tenzile Erdoğan Devlet Hastanesi’nin bir bölümünün Atasay ve Gold Kuyumculuk’un sahibi olan Atasay Kamer tarafından, bir bölümünün de devlet tarafından istimlak edildiği öğrenildi.

Konuyla ilgili olarak Bağımsız Belediye Başkan adayı Lokman Koçanzadeğiloğulları özetle şunları söyledi: "Başbakan’ın baba ocağına bu kadar yardım ve destek veren Denizli Çivrilli Kamer Ailesi’nin, Başbakan’ın oğlu ve kızına ortaklık hisseleri vermeleri hiç de etik değildir. Zira ben Denizlili bu aileyi çok yakından tanır ve bilirim. Zira askerliğimi bu kentte yapmıştım, ne kadar iyilikseverlerdir herkes bilir. Kısacası, kaz gelen yerden tavuğu, pardon Denizli horozunu hiç esirgemezler."
(Zümrüt Rize gazetesinden)

Tayyip Bey’in sesi neden yüksek çıkıyor

DAVOS’ta İsrail Cumhurbaşkanı Peres’e, "Sesiniz suçluluk duygusundan yüksek çıkıyor" diyerek suçluluk duygusu yaşayan bir kişiye yönelik haklı eleştirinizi alkışlıyorum.

Ancaaaaak... Gerek AKP içinde ve belediyelerdeki birtakım yolsuzluklar, talan ve kirli oyunlar, hatta insanları aptal sayarak seçim öncesi yaptığınız onur kırıcı sadaka eylemleriniz; gerekse çocukların, gelinlerin kuyumculuk işleri, oğlanın gemiciği vb. konular söz konusu olunca sinirlenip sesinizi çok yükseltiyorsunuz.

Acaba "Sizin sesiniz de suçluluk duygusundan mı yüksek çıkıyor?.." Necat GÜRSES

Futbol Federasyonu ve Eyüp'teki ünlü arsa...

Bağışta muvazaa olabilir mi

FUTBOL Federasyonu’na gerçekten bir bağışlama olmuş mu, yoksa bu bir oyun mu?

Bağışlama varsa herhangi bir şarta bağlı mı? Mesela 2 yıl içinde Federasyon’ca bina yapılması şartıyla bağışlanmış olabilir. Buna uyulmayınca bağışın hükümsüz kalacağı şartı konulmuş olmasa da 2 yıl sonra inşaat bitmemişse, yani şart gerçekleşmemişse bağışlayan dava açarak arsayı geri alabilir. Bu şart konusu tapudan öğrenilebilir, malum.

Yardım istenirse veya isteyemeyecek kadar muhtaç durumda olanlara yapılır. Kendiliğinden dağıtılan eşya veya para, hediyedir. Hediye dağıtmak vakfın görevi olmadığı gibi Seçim Kanunu’nca da yasaktır. Aşırı meşguliyet sırasında gözden kaçabilir diye hatırlatmak istedim. Anlaşılıp değerlendirilmesi yararlıdır. Erdoğan uyuttuğunu söyler daha sonra, alay eder. (Ellerine çelik çomak verdik, oynuyorlar, demesi gibi.)
Dinçer GÖNEL-Emekli hukukçu

Bulaç ve Eygi de mi CHP medyasından

BAŞBAKAN basına çatmaktan başka tutarlı bir şey söylemiyor.

Yolsuzluklarla ilgili iddialar ortaya döküldükçe, bunları yazabilen medyayı ’CHP medyası’ olarak nitelendiriyor.

Kadir Topbaş’ın İDO’daki danışmanından... AKP binasının neden alındığını ve neden devredildiğinin arkasındaki gerçeklerden... Gemiciklerden, mısırlardan, pırlantalardan, bahşişlerden, bağışlardan neden hiç söz etmiyor.

CHP İl Başkanı Gürsel Tekin soruyor:

"Zaman Gazetesi’nde Ali Bulaç, AKP’ye dönük ’salvoları’nda, ’AKP’nin Müslüman magandası yarattığı’ndan söz ediyor... Milli Gazete yazarı Mehmet Şevket Eygi, ’Türkiye’de oynanan oyunda AKP’nin rolünün yazıldığını’, ’bazı Müslümanların lüks çılgınlığı içinde yaşadıklarını’ belirtiyor.

Bunlardan niye kimse söz etmeye cesaret edemiyor?

Bu vesile ile Sayın Başbakan’a soruyorum; Bulaç ve Eygi de mi CHP medyasını temsil ediyor?"

Belden aşağıya

ANKARA’da ortalıkta bir siyasetçiyle ilgili kasetler dolaşıyor.

Onları kopya etmek, dağıtmak ’Gamze Özçelik olayı’ gibi suç teşkil ediyor.

Cezası, en az 3 yıl...

Emniyet bu kasedin kim tarafından kaydedildiğini ve nasıl ortalığa döküldüğünü kısa sürede bulmalıdır ki, siyasetin de ’belden aşağı rezillik’ haline gelmesi önlenmelidir.