Az çalışıp tekneyle dünyayı gezeceğim

Güncelleme Tarihi:

Az çalışıp tekneyle dünyayı gezeceğim
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 12, 2017 23:54

Galatasaray’ın eski başkanlarından işadamı Adnan Polat ve 5 yıl önce işlerle ilgilenmeye başlayan oğlu Kerim ile yeni yatırım ve hedeflerini konuştuk. Oğluyla birlikte Polat Ofis ve Polat Ev markalı yeni bir konsepti hayata geçirmeye hazırlanan Adnan Polat, “2020’den sonra daha az çalışacağım. Çocuklara ve profesyonellerimize güveniyorum. Tekneyle çıkıp dünyanın yuvarlak olduğunu kendime kanıtlamak istiyorum” dedi.

Haberin Devamı

ÖZEL sektörün yürüttüğü en büyük kentsel dönüşüm projelerinden biri olan Piyalepaşa projesini yapan Polat Holding’in başındaki isim Adnan Polat ve oğlu Kerim Polat, inşaat ve gayrimenkul sektöründeki açılımlarına devam ediyor.

İnşaat ile rüzgar enerjisi yatırımlarına ağırlık veren Adnan Polat, 5 yıl önce işlerle ilgilenmeye başlayan oğlu Kerim Polat’la Polat Ofis, Polat Ev markalı yeni bir konsepti de hayata geçiriyor. Balmumcu’daki Renaissance Polat İstanbul Otel’de bir araya geldiğimiz baba-oğlu ile yeni yatırımlarını ve hedeflerini konuştuk. Adnan Polat, 2020’den sonra ne yapacağına ilişkin ise, “Daha az çalışacağım. Çocuklara ve profesyonellerimize güveniyorum. Ancak yapmak istediğim şeyler var. Tekneyle çıkıp dünyanın yuvarlak olduğunu kendime kanıtlamak istiyorum!” yorumunu yapıyor.


- Bir süredir baba-oğul çalışıyorsunuz. Bu birliktelikten yeni projeler de doğdu mu? Anlaşabiliyor musunuz? 
Kerim Polat: Ben 5 yıl önce şirkete geldim. Ne yapıp yapamayacağıma baktım. Başka işlerle de uğraşabilirdim. Gayrimenkul sektörüne odaklandım. Dedemiz İbrahim Polat’tan bu yana yaptığımız her projeyi inceledim. 

- Adnan Bey siz de uzun süre babanızla çalıştınız. Şimdi 3’üncü kuşak devrede. Sizin dönemle ne farklılıklar var? 
Adnan Polat: Birinci jenerasyon sıfırdan başlayan, çok büyük emeklerle işi kurdu. Ben 8 yaşında inşaatlarda çivi sökerdim. Anlatsam burada ağlarız! Birinci kuşak zorluklar içinde o işi kurduğu için işe çok sarılıyorlar ve bırakmıyorlar. ‘Ben gidersem batar’ diye düşünüyorlar. Babamla çok uzun zaman çalıştık. Genelde de yüzde 70 fikir ayrılığındaydık. Ben kurumsal yapıya inanıyorum, bizden sonra gelecek kuşağa da yol gösterici olmalıyız. Oğlumun kuşağı iyi çalışıyor, hayatlarını da iyi yaşıyor. İş zaman içinde gençleri de disipline eder. Bizim seçme şansımız yoktu. Sevdin mi sen bu gayrimenkul işini? 

Kerim Polat: Sevdim. 

- Kerim Bey siz çocukluğunuzda hiç çalıştınız mı? 
Kerim Polat: Dedem inşaatlarda bize de demir taşıttırırdı. Biz de her fırsatta işe giderdik. Ben işe başladığımda ilk iş olarak dedemin arşivine baktım. Sanırım ben aslında hep ailemin, babamın yanında stajdaydım. Ortaokul sonrası yurtdışında okudum. O dönemde de babam Galatasaray’da yöneticiydi. O zaman da hep futbolcularla olmak isterdim.

 - Üzerinizde büyük bir sorumluluk olduğunu düşünüyor musunuz şirketi yaşatmakla, büyütmekle ilgili? 
Kerim Polat: Korumak ve büyütmek isterim. Ama büyütmek göreceli bir kavram. Yenilikler yapmak için çalışıyoruz. Şimdi yeni bir markamız doğuyor. 

- Nedir bu yeni marka? 
Kerim Polat: Biz markalı konut eksiği olduğunu gördük. Piyalepaşa projesi gibi büyük projelerin dışında şehir merkezlerinde orta ölçekli işler yapacağız. Polat Ev ve Polat Ofis projeleri. Bunlardan birini Göztepe’de hayata geçiriyoruz. Ofisi de Kağıthane’de yaptık. Orayı çok beğenince şirketi oraya taşıdık. Bundan sonra da şehrin merkezinde bu tars markalaı projeler yapacağız.

Az çalışıp tekneyle dünyayı gezeceğim

Adnan Polat Erzurum doğumlu. Işık Lisesi’nden sonra NY Island Üniversitesi İş İdaresi Bölümü’nden mezun oldu. Seramik üretimiyle hızla büyüyen Polat Holding’te sanayi grubunun başında uzun yıllar bulunan Adnan Polat, Galatasaray Spor Kulübü Başkanlığı da yaptı. TÜSİAD, İKV ve İTO üyesi de olan Adnan Polat’ın iki çocuğundan biri olan  Kerim Polat da babası gibi Işık Lisesi’nde okudu. Endicott College’de İşletme Eğitimi alan Kerim Polat 5 yıldır Polat Holding’te çalışıyor. 

DÖNEM AVM DEĞİL AVS DÖNEMİ
Adnan Polat: Ben büyük projelerden, Kerim de orta ölçekli projelerden sorumlu. Biz hiç sosyal konut tarzında iş yapmadık. Mega projeler yapmaya devam edeceğiz, ancak bunun yanı sıra bu projeleri de Polat markasıyla yapacağız. Biz mega projemiz olan Piyalepaşa’yı yerel ismiyle yaşatmak istedik. Tarihini inceledik, kitaplaştırdık. Piyalepaşa’da alışveriş sokağı yaptık. Dönem AVS, yani alışveriş sokağı dönemi diyoruz. Polat Ailesi olarak bugüne kadar 1000 kadar proje yapmışız. Deneyimlerimize güvenerek değişimleri de getiriyoruz. 

- İstanbul şantiyeye döndü. Her yerde inşaatlar var. Şehrin yenilenmesi gerekiyor, bu kesin ama yeni yapılar kent dokusuna uyuyor mu? 
Adnan Polat: Kentsel Dönüşüm işi çok doğru bir proje. Çünkü bilim adamları İstanbul depremiyle ilgili tehlikeyi anlatıyor. 130 yılda bir büyük deprem oluyor İstanbul’da. Benim inşaat işinde olduğum yıllarda, yaşadığım için de çok iyi biliyorum, 1970-80-90 yıllarında Marmara Adası’ndan çıkarılan kumlarla inşaatlar yapıldı. Bu kumlar ne kadar yıkanırsa yıkansın tuzu içinde tutar. Tuz ve demir ise bir süre sonra çürür. Uzun yıllar yapılan bir yanlıştan dönülmesi gerekiyor. Kentsel Dönüşüm için kat karşılığı, hasılat paylaşımı sistemi kuruldu. Ancak yalnızca inşaat müteahhitleri, gayrimenkul geliştiriciler kentsel dönüşüm yaparlarsa bu sistem uzun süre gitmez. Her arsa ve mülk sahiplerine kat karşılığı yer verdikçe İstanbul’da nüfus artar. Devlet desteği şart. Çünkü şu şartlarda kentsel dönüşümün özel sektör tarafından yapılması çok maliyetli oluyor. Bir de şu var, bizde herkes inşaat yapıyor. Bankalardan kredi alıyor, Avrupa’da paranız olsa da araziniz olsa da banka kredi verirken sizin bu işi yapıp yapamayacağınızla ilgili yeterlilik istiyor. İşi gerçekten yapanlara gidiyorlar. Artık Türkiye’de herkes istediği gibi inşaat yapmamalı. Hiçbir meslek dalında bu kadar kontrolsüzlük görmedim.


PARASI OLUP DA EV ALMAYAN PİŞMAN OLUR
- 2016 zor bir yıl oldu. Siz de büyük bir projeye başlamıştınız. Ne kadar etkilendiniz? Bu süreci nasıl yönettiniz? 
Adnan Polat: Piyalepaşa Projesi 2016 yılı başında başladı. Olabilecek her şey oldu. 2017 yarısı da bildiğimiz gibi gitti. Ama inanın aynı şeyi Polat Tower’ı yaptığım dönemde de yaşadım. Orası ilkti. 11 Eylül oldu, herkes yüksek binalardan korktu. Sonra Sakarya depremi oldu, Anayasa depremi oldu, faizler uçtu. Biz o şartlarda o binayı yaptık, istediğimiz hızda satamadık ama sonuçta sattık. Aynı şey Türkiye’de yine oluyor. Yine alıcı lehine fiyatlar indi. 

- Birçok projede satışların çok düşük seviyede kaldığı, konut fiyatlarının düştüğü konuşuluyor. Ama bunun tam tersini söyleyenler de var…
Adnan Polat: Düşüş oldu. Her yerde durgunluk var. Ancak piyasalar toparlandığında fiyatlar artar. Sektördeki oyuncuların çoğu finansmanları satışa endeksli planlanmış. Vatandaş belirsizlik endişesiyle parasını altında ve dövizde tutuyor. Bu da sektörü olumsuz etkiliyor. Bence alıcı için en iyi zaman, çünkü 6-7 ay sonra gayrimenkul fiyatları artacak. Büyük konut üreticileri her şeyi şu anda ucu ucuna götürüyor. Ben şu anda da sektörün parlak durumda olduğunu düşünmüyorum. Yeri iyi olan, iyi projeler satıyor ama 2000-3000 konut üreten projelerdeki satışlara bakmalı. Ama yine de şunu söylüyorum; parası olup da konut almayanlar pişman olacak.


İSTANBUL'DA ODA FİYATLARI ÇOK DÜŞÜK
- Turizmde yeni bir yatırımız olacak mı?
Adnan Polat: 1.5 senedir otelcilik sektörü çok zor durumda. Uzun süre yüzde 20-30 dolulukla çalıştı oteller, Antalya civarında kapanan oteller oldu. Yavaş yavaş toparlanma başlandı. İstanbul’da doluluklar yüzde 50’yi geçti. Bizim oteller fena değil. Ama fiyatlar çok düşük. Bizim burada 100 Euro’luk odamız, Paris’te en az 400 Euro. Bunlar da ülkenin toparlanma sürecine girmesiyle ilgili. 


TÜRKİYE YENİLENEBİLİR ENERJİDE ÇOK YAVAŞ
- Polat Holding yenilenebilir enerji yatırımlarında öncülük etti. Ancak Türkiye bu konuda bir türlü emekleme dönemini atlatamadı. Bu sizi yıldırmıyor mu? 
Yenilenebilir enerji konusunda çok emek harcadım. Neredeyse ilk başlatanlardanım. 1 milyar doların üzerinde yatırım yaptık. Bundan 20 yıl önce bu işe başladığımızda Almanya ile aşağı yukarı aynı durumdaydık, onlar yürüyüp gittiler. 80 bin megawatt yenilenebilir enerji üretiyorlar, biz ise toplamda 7000’de kaldık. Maalesef Türkiye çok ama çok yavaş gitti bu konuda. 



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!