Ayşe'nin gözlüğü

Güncelleme Tarihi:

Ayşenin gözlüğü
Oluşturulma Tarihi: Mart 21, 1998 00:00

Ayşe ARMAN Mak ya da Mamak!Esas olarak iki ses var.Parazitleri saymazsak.İki ana ses...Daha doğrusu baba ses.Çünkü iki sesin sahibi de erkek.Kendilerini hiç görmemiş olsam da, son günlerde o kadar çok duyuyorumki seslerini,eşgallerini tarif edebilecek hale geldim. Yani biri sorsa kırk yıllık dostum gibi anlatmaya başlayacağım. Kimse sormadığı için size anlatmayı uygun buldum. Bir kere, iki erkeği de babam gibi hissetmiyorum, öncelikle bu konuda anlaşalım. Ama lanet olası bir tarafıyla ikisi de babam gibiler. Sürekli içimdeler. Bu anlamıyla gerçek babamdan beterler. Babam hayatıma müdahale etmekten epey uzun bir süre önce vazgeçti.Bunların hiç niyeti yok.Hep tepemdeler.*Biri açık tenli, sanki kuzeyli, sakin, düzeyli, ayıp kelimeler kullanmıyor konuşurken edepli, tok bir sesi var söyledikleri anlaşılıyor, sözcükleri yuvarlamıyor, gözlerini kısmıyor, adam gibi bir adam, yanında yatıp uyuyabilirsiniz, oranızı buranızı kurcalamıyor, hayırdan anlıyor.Diğeri esmer, lanet olası, oysa ben esmer adam hiç sevmem, bu adamın hayatımda ne işi var, Allahtan solaryum dönmesi bir esmer değil, yine de esmer işte, güneyli midir nedir, pek samimi, yüz buldu mu kelimeleri ayıba kayıyor, anında edepsizleşiyor, ama kızamıyorum da herşeyi pek bir sevimli yapıyor, kısık sesle konuşuyor, seksapel denilen şey bir adamda varsa, bu o adam işte, bir kere avurtları çökük, kesinlikle adam gibi bir adam değil, ama işin tuhafı adamın daha sesini duymaya başladığımda onu bırakın ben kendi hislerimden emin olamıyorum, o hayırdan anlamıyor, ben de zaten ona hayır mayır diyemiyorum.Allahtan açık tenliyle birlikte tepeme...Bazen benim kendimi zorlamama gerek kalmadan diğeri cevabını veriyor.İkisi sürekli birbirine giriyor.Kimsenin haberi yok, son günlerde ben sürekli onlarla uğraşıyorum.Çünkü sürekli kafama ikisinin sesini duyuyorum.*Geçen gün yemekte mesela, o dayanılmaz cazibesi olan pislik, en seksi haliyle, 'Al o ekmeği!' dedi. Anında elim ekmek sepetine uzandı, öteki gibi beyaz tenli olan, kesinlikle yutulası duran bembeyaz bir dilim ekmeği dişlemeye hazır... Evet 'dım'. Elim sepete uzanmış, ekmeği sırtından kavramıştım ki, diğeri 'Bırak onu!' dedi. Lanet olası, o haklı, bırakmalıydım. Ama avurtları çökmüş pislik en temiz ve masum haliyle gözlerini kısarak, 'Ne kaybedeceksin ki onu yersen, zorlama kendi, sorgulama herşeyi, bir dilim ekmek, hadi ye ne olacak' dedi.. Öbürü araya girdi, 'Spor yaparken, alınan kalorilerin ne kadar zor verildiğini görüyorsun, yeme, senin iyiliğin için' diye dursun...Vicdanım kahrolurken pişmanlıktan, damağım şehvetle tadına varıyordu bir dilim ekmeğin!*Son günlerde hep o esmerin peşinden gidiyorum.Bu da beni rahatsız ediyor...Bu yazıyı yazmam da bu yüzden.O hala beynimin içinden bana gülüyor, bunu yazsan da farketmeyecek,´yine benim yolumdan geleceksin diyor. Ona hayır diyememenin cezasını çekiyorum. Sabah sporda da aynı şey oldu, Allahın cezası 'İn koşu bandından yeteri kadar koştun' diyor. Dün sabah işe gitmek için uyanmaya çalışırken, 'Yat aşağı daha erken, uyu bütün gün, ne çalışması, ne röportajı, ne soruları, vazgeç, ser kendini, bırak bedenini' diyor. Öbür zavallı ise sürekli bana onun söylediklerinin aksini söylüyor.Esmer pislik öyle cazip ki, çalışmama karşı, alkol almamı söylüyor, fazla sigara içmemde bir mahsur görmüyor, saatlerce kaset çözmemden hiç hoşlanmıyor.Ama sesini kesebileceğim bir düğme yok ki...Konuştukça konuşuyor.Bazen bizim beyaz peynirin (yine devreye girdi yoksa beyaz peynir olarak tanımlamazdım kuzeyliyi) sesini hiç duyamıyorum.*Sonunda bu da oldu.Kafamın içinde sesler duymaya başladım.Dolayısıyla, bu konuda çeşitli tespitlerim oluştu:1. Genelde yalnızken bu sesler duyuluyor.2. Walk-man işe yaramıyor.3. Onlar, Reha Muhtar’ın sesini bile bastırıyor.4. Şeytan hep çekicidir.5. İyi olan da beyaz peynirdir.6. Ama dikkat etmezseniz şeytan beyaz peyniri yer.*HAMİŞ 1: Bu yazıdaki seksüel göndermeler anlayacağınız gibi herkesin bu konudaki merakının bir kademe üzerine çıkabilmek için bilinçli olarak yapılmıştır ama ne yazık ki sizi olduğu kadar beni de eğlendiriyor!HAMİŞ 2: Herkes ses duyar, herkes duyduğu sesleri farklı biçimlerde tarif eder. Netice de herkesin kesi kendine, seslerinizle mutlu olmanız dileğiyle...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!