Ayşe Arman: Yaşasın ikinci patronum

Ayşe ARMAN
Haberin Devamı

FAKS: 0 212 677 04 21

E-MAIL: aarman@hurriyet.com

2. patronum Mehmet Yılmaz'ın Radikal'deki yazılarını esefle takip ediyorum.

Uzuuun bir süredir.

Ben onun eline düştüğümde, Aktüel Dergisi'nin yayın yönetmeniydi.

Sonra Hürriyet Dergi Grubunu'nun başına geçti, aynı anda Hürriyet Gazetesi'nin yayın yönetmen yardımcısı oldu; sonra tekrar Sabah'a geçti, kısacası bu meslekte sürekli yükselen bir grafik çizdi.

Ama hep çok üst düzey bir yöneticiydi.

Demek istiyorum ki, hayatın ince ayrıntılarına, kadınlara, erkeklere, ilişkilere kafayı takan, duyarlı bir yazar hiç değildi.

Gerçi her zaman sıkı bir adamdı.

Ama şimdiki halinden kesinlikle farklıydı.

Şimdi gelin görün ki...

Radikal Gazetesi'nin yayın yönetmeni olmasından çok onun yazarlığını konuşuyoruz.

Bu da, haliyle beni şaşırtıyor.

* * *

İtiraf etmem gerekiyor:

Zaman zaman, benim 2. patronum olarak kişisel tarihime geçmiş o kişinin, Radikal'in arka sayfasında yazı yazan o adam olduğuna inanmakta zorluk çekiyorum.

Hıyarlık bende, 2. patronumun bu kadar duyarlı olduğunu o zamanlar keşfedememişim.

Zaten ben onu Mehmet Y. Yılmaz olarak değil de, Mehmet Yılmaz olarak bilirdim.

Mesela Ortega y Gasset'e olan ilgisi hiç bilmezdim.

Ama işte, insanlar değişiyor.

İyi ki de öyle oluyor.

Ya da bizler, patronlarımızı onlarla çalışırken yeterince tanıyamıyoruz.

* * *

Cumartesi günkü köşesinde ‘‘Asena'ya cinsel taciz’’ adlı yazısını Fethiye'de okudum.

Tamam şapka çıkardım.

Ama biraz da şaşırdım.

Sabah Gazetesi'nin, Bülent Erkmen'in tasarladığı ‘‘32 Büst’’ isimli kitabına dair yaptığı haberleri, özellikle de İnce Asena'yla ilgili olanları kastedip, ‘‘Bu kadar aşağılık bir yaklaşımı haber diye yazıp, gazeteye koyabilmek için insanın gözünün nasıl dönmüş olması gerekiyor, buna da siz karar verin sevgili okuyucular’’ diyordu.

Adam Yayınevi'nin sahibi İnci Asena, Bülent Erkmen'in kitabı için fotoğraf çektiren 32 kişiden biriydi, bütün gazeteler onun göğüslerinin göründüğü fotoğrafları çarşaf çarşaf vermişti.

Sabah Gazetesi daha da ileri gidip, 18 yaşında Türkiye Güzeli seçildiğinde soyunmadığını şimdi 52 yaşında olduğunu ve geç kaldığını vurgulamıştı!

Bütün bunları zaten biliyorsunuz.

Ben niye anlatıyorum ki?

Aslında şunu demeye çalışıyorum, benim tanıdım Mehmet Yılmaz, Sabah'ın bu yaklaşımını iğrenç buluyor ya, bir kadın olarak ona acayip çok hak veriyorum ve kendisini tebrik ediyorum.

Şu medyada bir erkek de çıkıp böyle şeyler yazıyor ya içimin yağları eriyor.

Normali bu ama, nedense radikal buluyorum.

Ve arkası gelse diyorum.

Çünkü herkes poposunun üzerinde oturuyor.

Ama bir taraftan da şaşırmadan edemiyorum...

Haberin Devamı

Benim tanıdığım Mehmet Yılmaz da çok farklı değildi eskiden. Bunu hakaret için söylemiyorum. Medyadaki erkekler meselelere aşağı yukarı aynı şekilde bakıyorlar. Ben mi yanılıyorum? Gazete ve dergi sattırmanın formüllerini üç aşağı beş yukarı aynı şekilde tanımlıyorlar. Peki 2. patronuma ne oldu? Ne olduysa, iyi oldu ama ben hálá bu değişimin neden ve nasıl kaynaklandığını anlamaya çalışıyorum.

Yazarın Tüm Yazıları