'Aykırı adam' gündemi salladı

F.BAHÇE’nin Ali Şen’in başkanlığında, Parreira yönetiminde, Oğuz’lu, Aykut’lu şampiyon kadrosunda orta sahanın kilit adamı olarak başarıda önemli rol üstlenen ve 1996’da İşçi Partisi’ne oy vereceğini açıklayarak, spor dünyasını şaşırtan Kemalettin Şentürk, yine “farklı” konuştu. CNN Türk’te yayınlanan “Enver Aysever’le aykırı sorular” programına katılan Kemalettin, televizyon konuşmasında tam anlaşılmadığını düşündüğü konuları da Hürriyet’e açıkladı.

Son hafta averajla G.Saray şampiyon

İşte Kemalettin Şentürk’ten gündem belirleyen açıklamalar:
“1992-93 sezonunda Gençlerbirliği’nde oynuyordum. Galatasaray ile Beşiktaş son haftaya aynı puanda girdi. Son maçı kim daha farklı kazanırsa şampiyon olacaktı. Biz İstanbul’da Beşiktaş ile oynuyorduk. G.Saray ise Ankara’da G.Birliği ile... Benim Beşiktaş’a transferim söz konusu diye İlhan Cavcav kadro dışı bırakmıştı. Arkadaşlar İstanbul’a gitti, 3-1 mağlup olup döndü. Galatasaray ise Ankaragücü’nü 8-0 yenip şampiyon oldu. Takım Ankara’ya döndükten sonra bize para dağıtıldı. Maç için para verildiği söylendi. Bu para şu kulüpten bu kulüpten geldi diyemem. Ama Beşiktaş’tan alınmış bir şike parası olmadığını biliyorum. Sonuç olarak kim bu işten yararlandı denilirse, şampiyonun Galatasaray olduğunu herkes biliyor. ”

Şike davası siyasi bir olay

“Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ve yöneticilerimize haksızlık yapıldığına inanıyorum. Şimdiye kadar yapılmış her şey başkanımıza ve Fenerbahçe’ye yıkılmak istiyor. Şike operasyonunun siyasal olduğuna inanıyorum. Eğer Türkiye’de şike olmuşsa bunun içinde bütün kulüpler vardır. Faturanın Fenerbahçe’ye tek başına kesilmesi yanlış ve haksız. Bu şike davasının siyasi olduğuna inanıyorum.”

Atatürkçü futbolcu yok mu?

“1996 seçimleri öncesi İşçi Partisi’ne oy vereceğimi açıkladıktan sonra herkesin bana bakış açısı değişti. Sistemin dışında olan bir tarafsanız bertaraf olabiliyorsunuz. Benim dışında bir başkası böyle bir ortama girmedi, cesaret edemedi. Şu anda Atatürkçü, devrimci bir futbolcu yok mudur? Böyle bir futbolcu varsa ve konuşmuyorsa, yaşananlardan dolayı cesareti yok demektir.”
“Futbolcuların ve özellikle teknik adamların siyasi ilişkisi olmadan iyi transfer yapmaları çok zor. Ben bunu 7-8 sene önce söylemiştim. O zaman yine işsizdim. Milli Takım Teknik Direktörü Abdullah Avcı’nın cemaat veya siyaset ilişkisi nedeniyle A Milli Takım’ın başına getirildi iddialarına inanmak istemiyorum. Kendisini Rizespor’da oynarken tanıdım. Futbol bilgisi ve daha önce elde ettiği başarıları nedeniyle Milli Takım’ın başına getirildiğini düşünüyorum.”

F.Bahçeliyim kulübüme küsmem

Bİze tavırlarımız nedeniyle iş vermeleri çok zor. Geçen yıl Kayseri Erciyesspor Başkanı Ziya Eren bize imkan sağladı. Şans verdi. Teknik direktörlükte başarılı olduk, olamadık.. Ama doğruları yaptık. Ergün Penbe ile de çalıştım. Onunla 3 yıl birlikte görev yaptık. F.Bahçe’den herhangi bir teklif gelmedi. Kulübüme bu anlamda tepki koyamam, çünkü Fenerbahçeliyim.”

Ne parası olduğunu bilmeden 3500 mark aldım

“BEN ve 4 arkadaşım 1993’teki Beşiktaş maçında kadro dışıydık ama İstanbul’da alınan para, Ankara’ya dönüşte bize de dağıtıldı. Toplam rakamın ne olduğunu hatırlamıyorum. Bana verilen rakam konusu da hafızamda net değil. Ama o zaman Mark vardı. 3 bin 500 Mark kadar bir para almış olabilirim. Bunun ne parası olduğunu o zaman sorgulamadık. 20-21 yaşındaki bir futbolcunun bunu sorgulaması da zaten mümkün değildi. Ama şike parası olmadığını biliyorum. Gençlerbirliği’nde şike olmazdı. Fakat o dönemde teşvik primi suç sayılmıyordu.”

Futbolda ayrışmalar hep vardı

“1990’lardan beri futbolda ayrışma var. Biz ırkçı millet değiliz. Irkçılık yapıldığını düşünmüyorum. Ama mezhep ayrımları söz konusudur. Bunu söylerim açık net. Siyasetin etkisini anlamak için Futbol Federasyonu’na, bazı takımların yaptığı transferlere ve hatta bazı futbolcuların gol sevinçlerine bakmanız yeterli. Futboldaki bu sistem nedeniyle ben 7 yıl iş bulamadım. Şu anda da işsizim.”

Bakanlar ve milletvekilleri menajerlik yapıyor

Cumhurbaşkanı ve Başbakan’a seslenen Kemalettin Şentürk, siyasilerin kulüplere müdahalesini önlemelerini istedi.

“SAYIN cumhurbaşkanımıza ve başbakanımıza sesleniyorum. Bakanların ve milletvekillerinin menajerlik yapmasını engellesinler. Buradan bakanların milletvekillerinin futbolcu transferlerinden ceplerine para koyduğu anlamı çıkmasın. Futbolcu satıp kazanıyorlar anlamında değil bu. Bakanlar ve milletvekilleri kulüpleri arayıp ‘’O hocayı alma, bunu al. O futbolcuyu değil, bunu transfer et’’ diyor. Bu, kul hakkı yemektir. Ahirette affedilmeyen iki günahtan biridir bu. Bana ateist diyenler buna dikkat etse keşke. Dinime küfreden müslüman olsa misali benden iyi dini bilseler gam yemeyeceğim.”

Futbola egemen olan Türkiye’ye egemen olur

ÜNLÜ gladyatör filmini hatırlarsınız. Orada bir söz vardır. ‘’Roma’nın kalbi senatonun mermerlerinde değil, kolezyumun kalbinde atar’’ der. Türkiye’de de böyle. Futbola egemen olan Türkiye’ye egemen olur. Deniz Baykal CHP Genel Başkanı iken bir açılışımıza katılmıştı. Bunu orada kendisine de söyledim. Siyasetin futbolla bu denli iç içe olmasının nedeni de, futbolun sahip olduğu büyük güç ve kitleleri etkileme potansiyelidir.”

Cavcav: Benim haberim yok

KEMALETTİN Şentürk’ün, Gençlerbirliği’nde oynadığı dönemde de kulüp başkanlığı yapan İlhan Cavcav, teşvik priminden haberdar olmadığını, böyle bir şeye de asla izin vermeyeceğini bildirdi. Cavcav, konuyla ilgili sorularımızı yanıtlarken, şunları söyledi: “Benim olduğum yerde teşvik primi de, şike de olmaz. Asla müsaade etmem. O sezonun son haftasında yaşandığı iddia edilen böyle bir olayla ilgili benim başkan olarak bilgim yok. Futbolcuların kendisine bir teklif geldiyse bilemem. Ama böyle bir olaydan haberim olsa, o oyuncuyu asla oynatmam.”