Aydın Candabak: Okuldaki katliamı çocuklar da gördü

Aydın CANDABAK

O korkunç katliamın haberi geldiğinde, ilk tepkim ne servislerdeki keşmekeş, ne herkesin odaklandığı trilyonluk rant oldu. ‘‘Eyvah, çocukların önünde mi oldu?’’ diye sordum.

Kan gölüne dönen okuldan fotoğraflar geldi sonra.

Çocuklar... Evet, maalesef herşeyi yaşamışlardı.

Panik içinde kaçışanlar...

Birbirine sarılıp korkularını atmaya çalışanlar...

Telefona sarılıp, gözlerinin önünde gelişen dehşeti ailesiyle paylaşanlar...

Hıçkıra hıçkıra ağlayanlar...

Korkunç olayın tanıkları, yaşadıklarını uzun süre, belki de yaşamları boyu üzerlerinden atamayacaklar.

*

Katliamın nedeni şu veya bu.

Servisinden çocuk almışlar, parasını eksik vermişler, canını sıkmışlar, onu yapmışlar-şunu yapmışlar, geçelim bunları.

Ortada bir cinnet geçirme var.

Ruh sağlığı bozuk bir insan...

Kafasında kurduğu sorunları büyütüp, düşmanlar yaratıyor.

Tabancasındaki kurşunları bu insanların üzerine boşaltıyor ve sonra da kendi canına kıyıyor.

Polis, kuşkusuz cinnetin önünü arkasını araştırıp, katliamı adalete havale edecek. Canını yitirenlere rahmet, yakınlarına sabır diliyoruz.

Ama çocuklara dikkat diyoruz.

Bu çocuklar, yaşadıklarını üzerlerinden kolay kolay atamayacaklar.

Psikolojik tedavilerini ihmal etmemek lazım.

Sadece anne-babaların değil, Milli Eğitim'in bu konuda duyarlı davranacağını umuyor ve bekliyoruz.

*

Yaşanan korkunç olay, öğrenci servislerinin artık bir düzene sokulması gerektiğini gösteriyor.

Öğrenci servisi, sadece İstan- bul'un sorunu da değil.

Ankara, İzmir, Adana gibi büyük kentlerimizin yanı sıra, ilköğretim okullarının belli merkezlerde toplanmasının ardından, en ücra köşelerde de taşımalı eğitim yapıldığı için, artık Türkiye'nin sorunu.

Çocukları, aracının en görünür yerine ‘‘Sollamayı zevk edindim’’ edebiyatı yapan bıçkınlarının elinden kurtarmalıyız

ABD ve Avrupa'nın pek çok ülkesinde, öğrencileri devlet bedava taşıyor.

Devletimiz o kadar zengin değil diyebilirsiniz.

Kabul.

Ama ‘‘eğitime katkı payı’’nın 10 yıl daha sürmesi isteniyor madem, bu kesintinin bir bölümü öğrencilerin taşınmasına ayrılabilir.

Kaldı ki, veli zaten servis ücretinden de kaçmıyor.

Ama çocuğunu ruh ve akıl sağlığı sağlam, ahlakı düzgün insanlar, götürsün-getirsin istiyor.

Milli Eğitim Bakanı, bu işe bir an önce ve bizzat el koymalı.

Sadece son olay değil, yollarda hemen hergün yaşananlar bunu gerektiriyor.

*

Peki neler yapılabilir?

Velinin verdiği servis ücreti ile taşımalı eğitim için bakanlığın ayırdığı para bir havuzda toplanabilir.

Bu para ile, öğrenci taşıma işi yerel yönetimlere yaptırılabilir.

Bildiğimiz kadarıyla İstanbul'da İETT'nin, Ankara'da EGO'nun psikolojik test uygulayan birimleri var.

Şürücü adayları önce bu testten geçiyor. Belli sürelerle de, aynı test tekrarlanıyor.

Batı'da olduğu gibi, kadın sürücülere ağırlık verilmeli.

Yolun en sağından ve belli bir kilometre hızını geçmeyecek sakinlikte sürücüler seçilmeli.

Bir anda akla gelen öneriler...

Geliştirmek serbest!