Ayarıyla oynanmış kıtalar

Telefonum çaldı. Arayan annem.(The Police’in böyle başlayan bir şarkısı vardı. Ürktüm kendimden!)

Sesi son zamanlardakinin aksine gayet neşeli.

"Arayıp gözün aydın demedin bana" diyor.

"Aileden kim gitti ki geri bile dönmüş olabilir?" pozisyonu alıyorum.

Devam ediyor: "Mustafa Balbay serbest. Yarın Çölaşan’la programa çıkacak, seyret... Cumhuriyet de al!" diyor.

Cesaretimi toplayıp "Seni de alacaklar Ergenekon’dan" esprisini yapamıyorum.

Çünkü annem, Cüneyt Arcayürek üstüne Halk TV haber bülteni çakınca Yalçın Bayer’in köşesinde yayınlanan mektubun sahibi gibi "Ben de Ergenekon’um!" diye miting alanına çıkma potansiyeline sahip.

Ve ben de her iyi evlat gibi annemi Kandıra F Tipi Cezaevi’ne kadar götürecek bir telefon performansından kaçınıyorum.

* * *

Bakınız sevgili yetkililer.

Biri çıkıp annem ve arkadaşlarımın annelerine, babalarına bir rahatlık vermek zorunda.

Biri çıkıp Ergenekon’u anlatmalı, hükümetin niyetini anlatmalı, toplumun gazını almalı.

Artık Özkök’le Gül toplantı çıkışı aralarına Baykal ve Erdoğan’ı da alıp, el ele tutuşup "Bütün dünya buna inansa"yı söyleyip halay mı çekerler...

Yoksa halka "Yok canım, üzülmeyin geçti... Biz hálá demokratik ve laik bir cumhuriyetiz" filan mı der, bilemem.

Bildiğim tek şey ortalıkta sinirleri laçka olmuş anne ve babalar olduğu.

* * *

"Kafayı ulusalcı medyayla bozmuş bir grup kokona" gözüyle bakanların da -efendice konuşayım-, ayıp ettiklerini düşünüyorum.

"Zarganakon" diye diye kendi kendilerinin sinirini bozmuş değil bu insanlar.

* * *

Memleket meselelerine klasik deyişle "Benim için ne istiyorsan, iki katını bulasın" şeklinde bakanlardanım.

Benim isteğim: Barış.

Darbe isteyenin kafasına 12 çarpı 12 Eylül insin...

Demokrasi isteyenin memleketi İsveçliye parmak ısırtsın...

Şeriat isteyen Bedevi Çadırı’nda ticanilerin devesini gütsün...

Diyeceklerim bundan ibaret.

Barış ve huzur dolu günler dilerim.

Gücü, iktidarı, iradesi olup da bunu sağlayamayanı da Allah nasıl biliyorsa öyle yapsın...
Yazarın Tüm Yazıları