Ay çok sevdik, başımıza bir iş gelmesin?

Gülmeyi bile ağız tadıyla yaşayamadığımız yerde, çok sevince başımıza ne işler gelir acaba değil mi? Çok güldük diye illa başımıza bir iş mi gelecek yani? Mesela ben, neredeyse hiç gülmüyorum, başıma bir şey gelme ihtimali nedir? ☺

ÇOK SEVDİK BE ABİ!

Başına bir iş gelme ihtimalini düşünerek gülerken aniden susan var mı aranızda? Çok severken aniden vazgeçeniniz oldu mu mesela?

Oluyor. Çok mutlu olduğumuz anlarda şaşkınlıktan olsa gerek ya da kendimize bu kadar mutluluğu yakıştıramadığımızdan herhalde “ay çok sevdik, kesin başımıza bir iş gelecek!” korkusuyla beynimizi yiyoruz. Mutluluğumuzu paylaşmaya bile korkuyoruz. Sosyal medyada profil resmine nazar boncuğu koyanlardan tutun da, sevgilisiyle paylaştığı fotoğrafların altına “bir maşallahınızı alırız artık” yazacak kadar durumu abartıyoruz. Bir maşallahınızı alırız? Almadın mesela. Ben demedim size maşallah. Ertesi gün ayrıldınız. Benden mi bileceksin. Kem gözüme kötü sözüme mi kaldı sizin aşkın akıbeti. “Ama çok sevmiştik be abi!” Kabul, çok seviyordunuz, işler yolunda gitmedi. Anlaşamadınız, aldattınız, aldatıldınız kazayla. Her şey olası ama bu ayrılığın faturasını nazara yoracak kadar gitmedi inşallah o akıl?

KISKANANLAR ÇATLADI

Örnek çift, uyumlu çift, ay birbirlerine nasıl yakışıyorlar çiftleri… Çevrenizde böyle örnek verebileceğiniz sürüsüne çift vardır. İlişkisinde sorun yaşayanları ağlatır böyle çiftler. Yahu bizim neyimiz eksik diye dövülür o dizler. Bu ilişkiyi ilmek ilmek dokudum, emek verdim, şunlar gibi olamadık, yanarım da ona yanarım diye ağıtlar yükselir aşıkların penceresinden. Kendi ilişkisini bırakıp, bu örnek çiftin ilişkisinde gezmeye başlar zamanla. Hayalet gibi yaşarlar aralarında. “Ay bugün ne paylaştılar acaba?” Nereye gittiler, ne yediler ne içtiler, nasıl sevdiler diye milletin ilişkisinin etrafında dronelar gibi döner dururlar her gün. Ortamlarda bu örnek çiftle karşı karşıya gelince, kol çimdirmek suretiyle sevgilisine dünyayı dar edenler bile var. “Gördün mü nasıl bakıyor ona, gördün mü bak ne almış ona!” gördün mü gördün mü gördün mü!

Yalnız ben size bir şey söyleyeyim mi, sizin o ilişki çoktan bitmiş, geçmiş olsun.

KELEBEK CAMINDAN GİRMİŞLER

Hayatında iyi şeyler olmasını kötüye yormak çok komik değil mi ya? Bakın cümleyi bir daha kuralım “Çok iyi şeyler oluyor kesin kötü şeyler olacak!” Cem Yılmaz’ın stand up gösterisindeki “çok güldük kesin başımıza bir iş gelecek” skecini hatırlarsınız. Gösteriye gidenlerin, çok gülmekten başlarına kesin bir iş gelecek korkusuyla otoparktaki arabalarını düşünmelerini esprili bir dille ele almıştı. “Hani biz burada böyle gülüyoruz ama kelebek camından girmesinler?” ☺ Evrenin enerjisine bir miktar da olsa güvenmeliyiz sanırım. Ya da her zaman söylenen iyi psikoloji, anın tadının çıkarmalıyız.

BUGÜN DE ÇOK SEVDİK ÇOK ŞÜKÜR

Güldükçe güler, sevdikçe daha çok severiz. Duygular şelale olmuş akarken kimsenin aklından ya biterse diye geçmez. O an yaşadığımız aşkın coşkusuyla, Heidi gibi mutluluktan koşup oynarken, ya şimdi ayağım bir şey takılıp düşersem diye düşünmeyiz hiç. Düşünmemeliyiz. Çok sevince başınıza gelebilecekler arasında “aşkın gözü kördür” sözüyle bağdaşan bir takım hadiseleri görememe evresi olabilir ki, bununla da dünyayı kendimize zindan etmenin anlamı yoktur. İyi şeyler olduğunda iyi dileklerde bulunun. Sevdikçe daha çok sevin. Ahmet’in Ayşe’yi nasıl sevdiğini değil, sevdiğinizin sizi nasıl sevdiğini hatırlayın. Fotoğraflarınızın altında “Bugün de çok sevdik, çok şükür!” yazın.

He bu arada, o örnek çiftler de kavga edebiliyor.

Midyat-Seyfo, gülün! ☺

Yazan: Tuğba Badal