Yeni duvarları yıkalım

Güncelleme Tarihi:

Yeni duvarları yıkalım
Oluşturulma Tarihi: Kasım 11, 2019 10:12

Dönemin Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Ronald Reagan, 1987 yılı haziran ayında Batı Almanya olarak bilinen Almanya Federal Cumhuriyeti’ne resmî bir ziyarette bulundu. Tabii o zamanki başkent Bonn’dan bölünmüş Berlin’e de geçti.

Haberin Devamı

Yeni duvarları yıkalım
12 Haziran 1987’de tarihi Brandenburg Kapısı önünde tarihi bir konuşma yaptı.
Bir zamanlar bölünmüşlüğün sembolü olan ve dibinden ‘Berlin Duvarı’nın geçtiği Brandenburg Kapısı önündeki konuşmasında Reagan, dönemin Sovyetler Birliği lideri Mihail Gorbaçov’a, “Mister Gorbaçov, open this gate! Mister Gorbaçov, tear down this wall!” (Bay Grobaçov, bu kapıyı açın! Bay Gorbaçov, Bu duvarı yıkın!) çağrısında bulundu.
Brandenburg Kapısı’na açılan kentin Batı yakasındaki 17. Juni Caddesi’ni dolduran 40 bine yakın izleyici ABD Başkanı Reagan’ı bu çağrısından dolayı alkış yağmuruna tuttu.
Reagan’ın bu sözleri tarihe geçti.
Tabii Berlin Duvarı bu çağrının ertesi günü yıkılmadı.
Ama Sovyetler Birliği lideri Gorbaçov’un ‘Glasnost’ (saydamlık) ve ‘Perestroyka’ (yeniden yapılanma) politikası sayesinde Doğu Almanya halkının sokaklara dökülmesi üzerine, tam 2.5 yıl sonra 9 Kasım 1989 tarihinde Berlin Duvarı çöktü.
Sovyet lideri Mihail Gorbaçov’un eski Doğu Almanya olarak bilinen Demokratik Almanya Cumhuriyeti’nde (DDR) konuşlandırılmış 350 bine yakın Sovyet askerlerine “Kışlalarınızı terk etmeyin!” emri vermesi sayesinde çöktü Berlin Duvarı.

*

Haberin Devamı

İşte bundan tam 30 yıl önce, 9 Kasım akşamı geç saatlerden itibaren kentin çeşitli kesimlerinde kapılar açıldı.
Sınırların açıldığını duyan Doğulular da, Batılılar da geçiş noktalarına koştu.
Geçiş noktalarındaki uzun kuyrukları beklemek istemeyen binlerce insan duvarlara tırmanıp Batı Berlin’e akın etti.
Sınır kapılarında tam sevinç, duygu dolu anlar yaşandı.
Sevinç gözyaşı döken insanlar vardı.
Meydanlarda dans edenler de.
Tarihi Brandenburg Kapısı önünde, bir tarafında Doğu Berlinlilerin, diğer tarafında Batı Berlinlilerin yaşadıkları Bernauer Caddesi üzerinde insanlar birbirlerini kucaklayıp sevinçlerini paylaştılar.
Özgürlüğe kavuşmanın sevincini de.
‘Kansız devrimi’ hep birlikte kutladılar.
İşte geçen cumartesi akşamı ‘Duvarsız Berlin’in 30. yıldönümü kutlamaları vardı tarihi Brandenburg Kapısı önünde.
Ülkenin hem doğusundan hem batısından Berlin’e akın eden on binlerce insan 17. Juni Caddesi’ni doldurup, 30’uncu yılı coşkuyla hep birlikte kutladılar.

*

Haberin Devamı

Bölünmüşlüğün sembolü olduğu gibi birleşmenin, bütünleşmenin de sembolü olan Brandenburg Kapısı önünde özgürlüğü, ‘Kansız devrimi’ birlikte kutlamanın sevincini yaşadılar.
Polonya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya Cumhuriyeti Devlet Başkanlarını konuk eden Alman Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, iki Almanya’nın birleşmesinde sonsuz katkıları olan bu ülkelerin liderlerine teşekkür etti.
Tabii ABD’ye ve Sovyetler Birliği’nin o dönemdeki lideri Mihail Gorbaçov’a da.
Davetli olduğu halde, sağlık sorunu yaşadığı için Gorbaçov Berlin’deki kutlamalara katılamadı.
Frank-Walter Steinmeier, iki Almanya arasındaki duvarlar yıkılalı 30 yıl olduğu halde, ‘görünmeyen’ yeni duvarlar oluştuğuna dikkat çekti.
Bunların hayal kırıklığı duvarı, kin duvarı, öfke duvarı, suskunluk duvarı, yabancılaşma duvarı olduğunu söyledi.
Alman Cumhurbaşkanı “Bu yeni duvarları biz kendimiz oluşturduk. Bu yeni duvarları ancak biz kendimiz yıkabiliriz” dedi.
Cumhurbaşkanı Steinmeier, “Gelin bu yeni duvarları yıkalım!” çağrısında bulundu.
Almanya Başbakanı Angela Merkel de öyle.
Merkel, insanları dışlayan, özgürlüğü sınırlayan duvarların, ne kadar yüksek, ne kadar geniş olursa olsun, yıkılmayacak duvarlar olmadığının altını çizdi.
Berlin Eyalet Başbakanı Michael Müller de, kin duvarları örülmesine kesinlikle izin verilmemesi gerektiğini söyledi.

*

Haberin Devamı

İnsanların duvarlardan neler çektiğini Alman halkı çok iyi bilir.
İşte bu yüzden, ülkede yaşayan herkes -yerlisi, göçmeni, göçmen kökenlisi, yabancısı- hepimiz el ele verip, özellikle de kafalarda ‘yeni duvarlar’ oluşmasına izin vermemeliyiz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!