Schäuble: Dünyadaki felaketlere göz yumamayız

Almanya’ya sığınan mültecilerin barınma ve bakım masraflarının finanse edilmesiyle ilgili federal yönetim ile eyaletler arasında sağlanan mutabakatın önemini anlatan Bakan Schäuble, Birlik Partileri (CDU/CSU)/ Sosyal Demokrat Parti’den (SPD) oluşan Büyük koalisyon hükümetinin 2015 ve 2016 yılları için yılda toplam 500 milyon Euro mali teşvik aktaracağını söyledi.

Schäuble, “Mültecilerin barınma masrafları ile ilgili kabul edilen uygulama önemli bir adımdır.” dedi. 16 eyaletin alınan mali teşviklerin yarısını 20 yıl içinde federal yönetime geri ödemesi gerekecek. Mülteciler ile ilgili açıklamalarının devamında Almanya’ya mülteci alımının ülke için bir kazanç olduğunun altını da çizen Federal Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble, “Mültecilerin alımı Almanya için bir şanstır. Nitekim toplumumuz gittikçe yaşlanıyor. Daha fazla gencin ülkemize gelmesi bu bağlamda bize bir nebze olsun faydalar da sağlayacaktır.” dedi.

Bu arada aynı konuda Almanya’nın Sesi Radyosu’na bir mülakat veren Federal İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, "Bir ülkenin üzerindeki mülteci yükü arttığı zaman diğer ülkelerin yardımcı olması gerekir. Mültecilerin nasıl paylaşılacağına dair bazı kriterlerin belirlenmesi lazım. Bunda nüfus ve refah düzeyi gibi faktörler rol oynayacaktır. Dağıtımdan sonra mültecinin gönderildiği ülkede kalması esastır. Sonradan İsveç ya da Almanya’ya gelirlerse geri gönderilmeleri gerekir.” açıklamasında bulundu.

Thomas de Maiziere, Dublin anlaşmasında değişiklik yapılması taleplerine ise karşı çıktı. İlgili anlaşma, göçmenlerin ilk ayak bastıkları AB ülkesinde iltica başvurusunda bulunmalarını öngörüyor. Mevcut maddenin kendilerini dezavantajlı duruma düşürdüğünü savunan Akdeniz ülkelerinin ilgili maddenin değiştirilmesi için yaptıkları girişimler bugüne kadar sonuç vermemişti.