Macron’un Avrupa’da rönesans hayali

Güncelleme Tarihi:

Macron’un Avrupa’da rönesans hayali
Oluşturulma Tarihi: Mart 16, 2019 11:12

Fransa Devlet Başkanı Emmanuel Macron, 26 Eylül 2017’de Sorbonne Üniversitesi’nde ‘idealindeki Avrupa’ ile ilgili bir konuşma yaptı.

Haberin Devamı

Macron’un Avrupa’da rönesans hayali
100 dakika süren konuşmasında, “Hedef bağımsız, birleşik ve demokratik bir Avrupa” dedi.
Avrupa Birliği’nin (AB) ortak bir savunma gücüne sahip olmasını vurgularken, bir ‘Avrupa ordusu’ oluşturulmasını önerdi.
Bunun NATO’ya karşı değil, aksine NATO’yu destekleyici bir askeri güç olacağının altını özellikle çizdi.
Macron, kaçak göçün engellenmesi için AB sınırlarının daha iyi korunmasını ve Merkezi Sığınma Bürosu oluşturulmasını da önerdi.
Ortak tarım politikası, yeşil teknoloji için sübvansiyonların artırılması, dijital teknolojinin geliştirilmesi, AB genelinde finansal işlemlere ortak vergi uygulaması getirilmesi gibi önerilerde de bulundu.
Kriminalite ve terörizme karşı mücadelede ortak bir ‘Avrupa Savcılığı’ oluşturulmasını da.
Euro bölgesinde ekonomik ve sosyal sistemin eşit düzeye getirilmesini de.
Aslında Macron, bu hedefe ulaşmak için en büyük desteğin AB’nin lokomotifi konumundaki Almanya’dan geleceğini umdu.
Ama Başbakan Angela Merkel pek de oralı olmadı.
Her ne kadar birçok alanda Macron’la hemfikir olsa da, Merkel elini taşın altına sokup sorumluluk üstlenme cesareti gösteremedi.
*
İşte Emmanuel Macron, Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesi ‘daha güçlü bir Avrupa’ için harekete geçti.
Macron, ‘özgürlük, koruma ve ilerleme’ başlığı altında 4 sayfalık bir bildiri kaleme aldı.
‘Avrupa rönesansı’ olarak nitelenen bu bildiri, ‘açık mektup’ olarak geçen hafta aynı gün 28 Avrupa Birliği (AB) ülkesinde 24 ayrı dilde gazetelerde yayınlandı.
“Avrupa İkinci Dünya Savaşı’ndan beri hiç bu kadar tehlike altında olmamıştı” görüşünü vurgulayan Macron, AB’de bir rönesansa gidilmesi çağrısında bulundu.
İngiltere’nin AB’yi terk etmesi (Brexit) politikasının diğer üye ülkelerdeki aşırı sağcı ve sağ popülist partiler tarafından savunulması tehlikesine dikkati çekerken, aşırı milliyetçilere karşı Avrupa’nın birlikte mücadele etmesini de istedi.
Macron, “Milliyetçiler, değerlerimize sahip çıkmak için AB’den ayrılmanın kaçınılmaz olduğu görüşünü savunuyorlar. Oysa ki, bizleri, hepimizi bir araya getiren Avrupa’nın medeniyetler değerleridir” satırlarına yer verdi.
Avrupa’da demokrasiyi devre dışı bırakmak isteyenlere karşı birlikte hareket edilmesine, Avrupa’daki siyasi partilerin dıştan finanse edilmelerinin engellenmesine de.
Siber saldırılara, manipülasyonlara karşı ‘Demokrasiyi Korumak için Avrupa Ajansı’ kurulmasını da önerdi.
Ortak Sınır Polisi ve Avrupa Sığınma Ofisi oluşturarak AB sınırlarının daha güvenli hale getirileceği ve kaçak sığınmacı akınının önüne geçilebileceği görüşünü de savundu.
Paris konuşmasında da olduğu gibi Macron, AB genelinde ortak bir savunma ve güvenlik sistemi oluşturulması için zaman kaybedilmemesini de istedi.
İngiltere’nin de yer alacağı bir Avrupa Güvenlik Konseyi oluşturulması önerisini yineledi.
Macron, AB genelinde sosyal alanda eşitliğin sağlanması ve tüm üye ülkelerde geçerli asgari ücret politikası uygulanmasını da önerdi.
Ortak bir AB Bütçesi ve Avrupa İklim Bankası oluşturulmasını da.
23-26 Mayıs tarihleri arasında yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerinden aşırı sağcı ve sağ popülist partilerin güçlerini artırarak çıkmasının ‘medeniyetler projesi’ olarak bilinen AB’nin geleceğini tehlikeye sokacağına dikkati çekerken, “Geleceğimizi korumak için hep birlikte hareket edelim” çağrısında bulundu.
Macron, şüphesiz Almanya Başbakanı Angela Merkel’den ‘tam destek’ bekledi.
Ama yine hayal kırıklığına uğradı.
Merkel yine sessiz kaldı.
Almanya adına, Merkel’in yerine Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel Başkanı seçilen Annegret Kramp Karrenbauer konuştu.
Ve Macron’un AB genelinde sosyal sistemde eşitlik, asgari ücrette eşitlik önerilerine kesinlikle karşı olduklarını ilan etti.
Ortak AB bütçesine de “Hayır” dedi.
Hatta hem Fransa’da hem Almanya’da hem de başka AB ülkelerinde Macron’u Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesi böyle bir ‘çıkar kampanyası’ başlatmakla suçlayanlar bile oldu.
*
Evet, zaten kendi ülkesinde ‘sarı yelekliler’ ile ciddi sorunlar ve sıkıntılar yaşayan Macron yine yalnız kaldı.
Yani Macron’un ‘Avrupa’da rönesans’ hayali başlamadan söndü.

BAKMADAN GEÇME!