Her zaman kalbimizdesiniz

Güncelleme Tarihi:

Her zaman kalbimizdesiniz
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 13, 2019 10:22

Dün yine anneler günüydü. Her anneler günü olduğu gibi, yıllar önce genç yaşta kaybettiğim, ancak her zaman kalbimden de aklımdan da hiçbir zaman çıkmayan canım annem için dün de yine kırmızı bir gül alıp vazoya koydum.

Haberin Devamı

Her zaman kalbimizdesiniz
AYNI vazoya yaklaşık 3 yıl önce kaybettiğimiz eşimin annesi, Berlin Humboldt Üniversitesi’nde Hukuk Fakültesi’nde öğrenim gören oğlumuz Berk-Ömer’in anneannesi, kayınvalidem-annem için de kırmızı bir gül koydum.
Oturma odasında güllerin karşısına geçip “Anneler gününüz kutlu olsun canım annelerim” dedim.
Kısa bir süre sonra odaya oğlumuz Berk-Ömer girdi.
Bir elinde vazo, diğerinde de cep telefonu vardı.
Birileriyle konuşuyordu.
Belli ki, bugünlerde yine Türkiye’de olan annesinin anneler gününü kutluyordu.
Elindeki vazoda 4 kırmızı gül vardı.
“Bu güller kime?” diye sordum.
“Bal gibi de biliyorsun. Biri babaannem, biri anneannem, biri annem için” dedi.
“Ya diğeri?” soruma da, “Tüm anneler için” yanıtını verdi.
Onun bu duygu dolu yaklaşımı beni de duygulandırdı.
Tabii sevindirdi de.
Berk-Ömer geçen yıl da aynı yanıtı vermişti.
Babaannesinin hiç görmediği, kucağına alamadığı, kaybettikten yıllar sonra doğduğu için babaannesini hiç göremeyen torunu Berk-Ömer, anneler gününde ona kırmızı bir gül almıştı yine.
Bebekliğini yanında geçirdiği ve “Ebe” dediği anneannesine de.
İşte anneler gününde yine annemi düşündüm uzun uzun.
Kaybedeli yıllar olduğu halde, her haliyle gözümün önündeydi.

***

Haberin Devamı

1969 yılı sonbaharında tıp öğrenimi yapmak için Fransa’nın yolunu tuttuğumda, vedalaşırken benim üzülmemi istemediği için tüm hüzünlerini ve acılarını yüreğine, gözyaşlarını da içine nasıl da gömdüğünü daha dünmüş gibi tüm canlılığıyla hatırlıyorum..
Düşündüğünü söyleyen, nerede olursa olsun, doğru bildiğini hiç çekinmeden dile getiren bir Anadolu kadınıydı annem.
O yüzden de yakınları ona Deli Hatça (Deli Hatice) derlerdi.
Yalnız tanıdıklara ve komşulara değil, herkese yardım eden bir Anadolu kadınıydı.
O zamanlar bizim oralarda çikolata yoktu.
Bakkaldan şeker veya bisküvi almaları için çocuklara para verirdi.
Yoldan geçen dilencileri hiç eli boş göndermezdi.
Otel olmadığı için köy odasında konaklayan yabancı konuklara yemek gönderirdi.
Gece gündüz çalışır, ama hiç de şikayet etmezdi.
Eşimin annesi, Berk Ömer’in “Ebe” dediği anneannesi, kayınvalidem-annem de öyleydi.
Yaşı 80’e dayandığı halde komşuları ona hala Gülgız Gelin derlerdi.
Mahalledeki çocuklar da Gülgız Ebe.

***

Haberin Devamı

Gülgız ebeleri, bahçe kapısının önünde oynayan kızlı-erkekli çocuklara komşu bakkal dükkanından bir şeyler satın alıp yemeleri için para verirdi.
Severdi çocukları sevindirmeyi.
Komşulara karşı da eli çok açıktı.
Meyvesinden sebzesine, etinden yumurtasına her şeyi paylaşırdı.
Sokak köpeklerini doyururdu.
Her gün bahçeye açılan balkonun önünü dolduran komşu kedilerini de.
Evet, sizler yaşadığınız Anadolu’nun o küçük köylerinde anneler günü ne bilmezdiniz.
O yüzden kutlamazdınız da.
Evet, sizler bizden fiziksel olarak çok uzaklardasınız.
Ama her zaman yanımızdasınız.
Her zaman içimizdesiniz, kalbimizdesiniz.
Anneler gününüz kutlu olsun.
Tüm annelerin anneler günü kutlu olsun.

Haberin Devamı

Not: Bu yazı geçen yılki anneler günü vesilesiyle 14 Mayıs 2018 tarihli Hürriyet’te hemen hemen aynı içerikle yayınlamıştı.

BAKMADAN GEÇME!