Bu tarihler arasında kredi çekerler dikkat!

Avrupa Merkez Bankası (ECB), 2014 yılı eylül ayı toplantısında ekonomiyi canlandırmak için radikal kararlar almış ve bu kapsamda yüzde 0,15 olan politika faizini yüzde 0,05'e, yüzde 0,40 olan marjinal borç verme faizini yüzde 0,30'a ve mevduat faizini yüzde eksi 0,10'dan yüzde eksi 0,20'ye çekmişti.

Faizlerin, tarihi düşük seviyeye ulaşmasının ardından bankaların kullandırdığı kredilerin düşük faizlerle yeniden yapılandırılması gündeme geldi.

Almanya genelinde özellikle banka ve sigortayla ilgili davalarda hizmet veren avukat Çelikkal, konuya ilişkin soruları yanıtladı.

Çelikkal, Alman bankalarının büyük bölümünün 2002 ve 2011 yılları arasındaki kredi sözleşmelerinde hata yapmaları nedeniyle, söz konusu dönemde yüksek faizlerle alınan bireysel kredilerin düşük faizle yeniden düzenlenebileceğini ifade etti.

"2009 YILINDA YARGITAY KARARI VAR"

Almanya'da Yargıtay'ın 2009 yılında konuya ilişkin tüketici lehine karar verdiğini aktaran Çelikkal, "Bankaların çoğu, sözleşme hükümlerinde bulunan 'Tüketici 2 hafta içerisinde hiçbir neden göstermeksizin sözleşmeyi iptal edebilir' ifadesini, yasaların öngördüğü şekilde düzenlemeyince vatandaşlar kredinin iptali, taksitlerin faizini geri alma ve yeni sözleşme yapma gibi haklara sahip oldular" dedi.

Söz konusu dönemde hatalı sözleşmeyle özellikle konut kredisi alanların başvurmaları durumunda büyük kazanç elde edebileceklerini vurgulayan Çelikkal, "2009'da 200 bin Euro kredi alan bir vatandaş, yaklaşık yüzde 5 faizle aldığı kredi sözleşmesini iptal eder ve güncel yüzde 2'lik faizle yeni bir sözleşme yaparsa, 20-25 bin Euro'luk bir kazanç elde edebilir" diye konuştu.

Şu ana kadar yaklaşık 2 bin 500 başvuruyu değerlendirdiklerini ifade eden Çelikkal, Almanya'daki tüketici derneklerinin de özellikle konut kredilerinde tüketici lehine karar verdiğini belirtti.

"KREDİ SÖZLEŞMELERİNİN YAKLAŞIK YÜZDE 80'İ HATALI"

Söz konusu dönemdeki kredi sözleşmelerinin yaklaşık yüzde 80'inin hatalı olduğunu anlatan Çelikkal, şunları kaydetti:
"Bankalar, sözleşmenin iptali ile ilgili kısmı yasaların öngördüğü şekilde kullanmaları durumunda bir sorun olmayacaktı, ancak her banka kendine göre ifade ekleyerek sözleşmeyi hatalı hala getirmiş. Bu, hata sebebiyle başvuru yapanların oranı ise yüzde 10'unu geçmiyor."

Dava açılan bankaların ilk etapta uzlaşma yoluna gittiğini aktaran Çelikkal, "Bizi bankalar artık tanıyor hatta birkaç banka aradığımız zaman direkt bizimle uzlaşmak istiyor ve mevcut faiz oranlarıyla yeni bir sözleşme sunuluyor. Ayrıca, o yıllardaki sözleşmeyle alınmış ve kapatılmış kredilerin de aylık ödeme faizleri geri alınabiliyor" şeklinde konuştu.

KURUMSAL KREDİLERİ KAPSAMIYOR

Çelikkal, mahkemede tüketici adına olumlu bir karar çıkmasa da açılan davanın mevcut krediye hiçbir şekilde etki etmediğinin altını çizerek, dava açmadan uzlaşılması durumunda ortalama 2-3 ay içerisinde yeni kontrat yapılabildiğini, dava açılması durumunda ise 6 ay ila 1 yıl içerisinde davanın sonuçlanabileceğini bildirdi.

Söz konusu durumun kurumsal krediler için geçerli olmadığını vurgulayan Çelikkal, "Kurumsal krediler bu kapsama girmiyor" dedi.