Sessiz kalmayalım ama oyuna da gelmeyelim

Güncelleme Tarihi:

Sessiz kalmayalım ama oyuna da gelmeyelim
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 23, 2014 10:00

Haberin Devamı

NASYONAL Sosyalistlerin diktatörü Adolf Hitler’e suikast girişiminde bulunan Claus Schenk Graf von Stauffenberg ile arkadaşları anısına geçen hafta sonu Berlin’de bir tören düzenlendi.
Hitler’in şu anda Polonya sınırları içinde kalan Doğu Prusya’daki başkomutanlık karargahındaki toplantı masasının altına bomba yerleştiren, ancak yeri değiştirildiği için hedeflerine ulaşamayan ve bazıları idam edilen, bazıları kurşuna dizilen direnişçiler saygıyla anıldı.

Von Stauffenberg ve 200’e yakın arkadaşının kurşuna dizildiği, idam edildiği Berliner Bendlerblock’a da bir çelenk konuldu.
Alman Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, 20 Temmuz 1944 tarihinde, yani tam 70 yıl önceki bu suikast girişimini şu sözcüklerle değerlendirdi.
“Bu bize ne istediğimizi, neye muktedir olmak istediğimizi ve nasıl yaşamak istediğimizi hatırlatıyor: Değerlerimize cesur bir biçimde sahip çıkmayı...”
Alman Cumhurbaşkanı, “Demokrasilerde de savunmamız gereken, yaşayabileceğimiz değerler vardır. Sorumluluk üstelenebileceğimiz değerler vardır. O günden çıkarabileceğimiz ders: Harekete geçip bir şeyler yapmak veya yapmamak, konuşmak veya sesini çıkarmamak arasında bir seçeneğimiz var” dedi.

Joachim Gauck, Claus Schek Graf von Stauffenberg ile arkadaşlarının insan onuru, özgürlük ve demokrasi için örnek bir davranış sergilediklerini hatırlatırken, “Sahip olduğumuz ve kesinlikle korumak istediğimiz özgürlük için hepimiz sorumluluk taşıyoruz” dedi.

Anma törenine Almanya’nın eski Cumhurbaşkanlarından Richard von Weizsaecker ile Christian Wulff da katıldı.
Hitler ordusunda o zamanlar genç bir subay olarak görev yapan ve şu anda 94 yaşında olan Richard von Weizsaecker, aralarında arkadaşlarının da bulunduğu direniş savaşçılarının suikast planlarından önceden haberdar olduğunu söyledi.

Weizsaecker, “Onlar bir idol olarak kalacaktır. Bu 70 yıl önce böyleydi, bundan sonra da öyle kalacaktır” dedi.

* * *

Bu anma töreni sırasında Almanya’nın çeşitli kesimlerinde İsrail’in Gazze’de günlerdir sürdürdüğü kirli savaşa ve katliama karşı düzenlenen protesto gösterilerini düşündüm.
İsrail’in tutumunun savunulacak hiçbir yönü yoktur.

Suçsuz günahsız, savunmasız insanların üzerine bomba yağdırmanın, henüz birkaç aylık bebekleri bile öldürmenin savunulacak bir yönü olamaz da.
Kalbinde insan sevgisi olan; savaşa, katliama karşı olan; özgürlükten, insan onuruna yaraşır bir biçimde yaşamaktan yana olan herkes bu katliama karşı çıkmalıdır.
Bu kirli savaşa karşı çıkmalıdır.
Dini, dili, ırkı ve kökeni ne olursa olsun...

Ancak Almanya’daki Türkler ve diğer Müslümanlar daha dikkatli davranmalıdır.

Çünkü Berlin’deki gösteriler sırasında İsrail kalkanının ardına sığınan aşırı sağcı bazı çevrelerin Hitler’i hortlatmak istediği gözden kaçmamıştır.
Geçen hafta başkent Berlin’in Ku’Damm Caddesi üzerinde İsrail’in sürdürdüğü kirli savaşa karşı düzenlenen protesto gösterisine neonazilerin oluşturduğu Almanya Nasyonal Demokrat Parti (NPD) yandaşları da katılmıştır.

Neonaziler Berlin sokaklarında Filistinli göstericilerle birlikte “Yahudi, Yahudi, Yahudi domuzu” diye bağırıp, Yahudi düşmanlığını körüklemeyi yeğlemiştir.
İsrail hükümetinin sürdürdüğü bu kirli savaşa karşı çıkan ve sonuna kadar haklı olan Filistinliler ve diğer göstericiler ise neonazilerin bu kirli emellerine adeta alet olmuşlardır.

* * *

Bazı gazetelerde Berlin’de Araplara ait bir camide Danimarka’dan gelen bir imamın “Yahudilere ölüm” çağrısında bulunduğu yönünde haberler yer aldı.
Evet, İsrail’in tutumunun savunulacak hiçbir yönü yoktur.
Olamaz da...

Ama, “Yahudilere ölüm” çağrısında bulunmanın da, Berlin sokaklarında Yahudilere saldırmanın da ve barış içinde birlikte yaşamı dinamitlemenin de savunulacak hiç yönü yoktur.
Olamaz da...

Evet, sesiz kalmayalım, ama oyuna da gelmeyelim...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!